kitapta geçen karakterler üzerinden ermeni ve kürt sorunları hakkında tartışmalara yer veren bölgede yaşananların televizyonlardan izlediğimizden farklı olduğunu anlatmaya çalışan ölümü ve öldürmenin zalimliğini temele alan ,aynı zamanda da bunu Hitit tarihi ile harmanlayan Ahmet ÜMiT'in 2000 yılında çıkardığı kitabı.
dünyanın neresinde olursa olsun depremden dolayı bu tarz ölümler meydana gelmektedir. deprem anındaki herkesin verebileceği adrenalinden kaynaklanması muhtemel bir davranıştır. yaşamayan bilmez lafı bu duruma çok oturuyor olsa gerek. allah rahmet eylsein, ailesine sabır versin.
yazık. çocukluğundan beri aynı görüş yapısına sahip çevrelerde büyümüş, büyürken aldığını düşünmemiş ,empoze edileni bir güzel hipnoz olmuş şahsiyettir.
türk halkının büyük çoğunluğunun muhafazakar bir görüşe sahip olduğunu bilen sözüm ona kendini devlet zanneden bazı kurum ve kişilerin halkın iradesiyle seçilen partiyi ki burası çok önemli, başta saygı duyuyormuş ayakları yapıp halk da, sizde hevesinizi bir kaç sene alın dedikten sonra, arkasında ki basın ile birlikte şeriat geliyor yalanları ile iktidardan indirme planlarıdır. Onlar da çok açık biliyorlar ki, şeriatın falan geleceği yok . Esas korkuları, bu partilerin iktidarda kalma sürelerinde şeriatın hiç gelmeyeceğini gören halk yine bu partileri iktidar yapacak ve daha da güçlenip gelen bu kişiler bunların tekeline aldıkları devleti onların elinden alıp halkın, milletin devleti yapacak. Son yıllar da gerçekleştiremedikleri bu planların neticesinde başlarına neler geldiğini hepimiz gördük.
öncelikle nedense söyleme gereği hissettim bilmiyorum ama bu teoriyi incelemekle uzun vakit harcamama rağmen pek mantıklı gelmedi. neyse ama bu tarz söylemler bu iş ile ilgilenen bilim adamlarına yapılan ciddiyetsizlik olsa gerek. zaten dikkate de alacaklarını sanmıyorum. Bu arada sorunun cevabını merak edenler merek içgüdüsünün sonucu olan araştırma yetisine de sahip olsalar hazıra konmayı beklemeseler yada illa birilerini gt etmek istemeseler eminim sonucunda vardıkları bilgiyi yorumlayıp anlama kapasitesine de sahip olacaklardır.
mhp deki kaset olaylarlarının bu partinin lehine dönüyor olması ve chp nin de az da olsa oyunu yükseltme ihtimalinin güçlü olması dikkate alınırsa muhtemelen gerçekleşecektir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 mart törenlerinde karşılaştığı saygısızlığı anlatırken kullandığı cümle.
bu lafın ergenekondan içeri alınmasıyla yakından uzaktan alakası olmadığı pek aşikar. bazılarının kafalarını karıştıran hemen arkasından "ama şimdi bakın gideceği yeri o da buldu" cümlesi gelmesidir. ki bu iki cümlenin 18 mart tarihinde yaşanan olayla hiçbir alakası olmadığı gayet açıktır. herhalde arka arkaya gelmesi kafaları karıştırdı. Başbakanın hatası anlayamayabilecek kapasitede olanları da düşünüp ayrı paragraflarda yer vermemesi olsa gerek.
ordaki şahıs açık görüşlü çağdaş bir chp li olaydı da bu olay aynen yaşansaydı dinci akp tiyatroda kadınların sakız çiğnemesine bile karıştı laiklik elden gidiyor nağraları atılacaktı. bu olay insanların hırslarının gerçekleri görme yetisinin nasıl önüne geçtiğinin açık bir örneği olsa gerek.
mektup ilginç gaza getirici. özellikle bu işin ustalarının yaptıkları eylemler anlatılarak bilinç altında "bu adamlar yaptıysa doğrudur" düşüncesi doğuruyor.sonunu da güzel bağlamış biraz daha uğraşılsa yılmaz özdil yazısı olacakmış.
bakalım atilla dorsay ne demiş: http://www.sabah.com.tr/y...asbakanin-kizi-ve-tiyatro
fizik gücüyel işlerin halledildiği ya da teknolojinin az geliştiği ülkelerin alt sıralar da olması mantıklı olduğunu gösteriyor anketin. türkiye de iyi yer bulmuş kendine.
şimdi iki küme olsun bu iki kümenin kesişim noktasıda olsun ama küçük. A kümesi C kümesinden büyük olsun A fark C de C fark A dan büyük olsun A fark C ile taranan yer de ak partiye oy veren üniversite öğrencisi olsun.