"lann!" kelimesini kullanmama kızan yazardır kendileri. cemal süreya sevilmez mi azizim sev tabi. üvercinka candır! ortak dedik ayrıca o kadar hakkını ver. sanırım artık sözlük vatandaşı değilim.
"tanrı biliyor ya, bahtsız bir hergeleyim ben. deliklerle dolu bir şapkadan daha anlamsız. alçağın tekiyim. liyakatsiz. değersiz.
evet ya! grotesk görünümlü. biçimsiz. evet! biçimsiz. evet! biçimsiz ve alçak. çirkin bir edim."
bu sefer kararlıyım evime dönüyorum. 3 senelik okul hayatımı bir çırpıda sildim attım ki, öyle olması gerekiyordu. her şeyin dibine vurduğumdan herhalde. çıkmayı başaramadım, başaran varsa da buradan saygılar sunuyorum.
istediğin hayata geri dönüyorsun işte kemikci, git istediğin mesleği yap, egonu tatmin et. sonra yıllar geçsin okul arkadaşlarının hepsi iyi yerlerde olsun ve sen hala okumaya devam et ve sonra yine bu derdine yan kemikcim!
dayanamıyorum be amir, yok olmuyor her şeyi denedim. yeni hobiler bilmem neler... evet insanlardan uzağım ve hatta onlardan kaçıyorum ama işime geliyor seviyorum kendimi.
en yakın arkadaşım; seni bırakasım yok ve bugün sanki gitme der gibiydin gözlerimin içine içine bakıp (işini iyi biliyor) ben seni bırakmam, yine gelirim. yine sen gelirsin. yaşadığım şehri, en sevdiğim mekanları gezdiririm, sana resimler çizerim, şarkı söylerim. mutlu ol. ben çok üzgünüm, elimden hiç bir şey gelmiyor ki!
grubu da kuracağım yine eski günlerdeki gibi hep birlikte... çete reisi benim ama. Bensiz olmaz gençler!
okuldaki arkadaşlarım,
gidiyorum diye yüzünüzde güller açtı. ulan sanki bir tanesiyle bile konuşuyormuşum gibi. dilsiz olmadığımı, konuşabildiğimi kaç kişi farketti acaba sınıfta?
geçirdiğim travmalar sonucu susmaktan bıktım. ama yazabiliyorum. karşıma şu aralar çıkmayın okul arkadaşlarım!
veda partime hepinizi bekliyorum diye herkesi arasam mı ne yapsam? şaka şaka en sessizinden gidiyorum bu sefer.
bol kahkahalı günler diliyorum kendime ve sizlere.
4 kişi arasında geçen konuşmaları pek takip edemeyip fransız kalmama rağmen, içten içe "sıra bende!" diye düşünüp inat ettim ve cahil kadin için karaladım.
hastalıkları populasyon düzeyinde inceleyen bilim dalıdır. teşhis, hastalıkların özelliklerini ve hasta kontrol programlarının planlanmasında işe yarar.
karşılıklı olduğunun anlaşılmasıyla beraber mutlu olma ihtimali yüksek, sonrasında çoğunlukla tat vermeyen ve en güzel aşk biçiminin de iddialara göre platonik olduğu gerçeğini içeren sevme eylemi.
uzak durulması gerekendir aynı zamanda bir de depresyondaysanız aman diyorum!
şunu da eklemeden geçmek istemedim; çoğumuzun bildiği gibi kimse bulunmaz hint kumaşı değil ve insan beyni çoğunlukla yedekleme yaparak yola devam eder. uzun zaman sevdiğiniz bir şeyden nefret de edebilirsiniz. bunalıma gerek yok.
2 saattir uyumaya çalışıyorum ve yarın 2 tane sınavım vAR. iki sınavdan da umutsuzum sanırım boş kağıt vereceğim. okulu bırakmam kolaylaşacak böylelikle. sıkıldım bu şehirden, suskunluğumdan, başarılı olamamaktan.
o kadar stres yaptım ki baş ağrısından ve mide bulantısından uyuyamıyorum, lanet olsun. vital kapasiteymiş yok angiotensin-rennis sistemini anlatmış bilmem neymiş yetti artık!!
okuıa adım atmak istemiyorum ve bu 2 hafta içinde de tüm bağlantımı kesiyorum. kesin karar verdim bu sefer.
biraz müzik yapmanın zamanı geldi sanırım. kafa dinleme mevsimi olmasa da, dağ gibi final zamanı ve yine lanet olsun.
deli gibi merakla okuduğunuz halde çamur atmaya çalışanlara sesleniyorum;
herifi deli gibi içten içe okuyorsunuz, severim sevmem o ayrı. zaten tarzım değil ama başka şeylerle uğraşsanız sanırım daha iyi olur. bırakın adam yazsın!! okutturuyor bir şekilde. çıkarın artık şu at gözlüklerini, çoğunuzun dikkatini çekiyor herif işte, başarılı da! eee daha ne?
ergen bir kızın karşı cinse söylediği ünlem içerikli cümledir. şöyle ki;
ilköğretimin bağrından kopup gelmiş lise bir incileri arasında geçen konuşma; biri kız biri erkek olmak üzere 2 yakın arkadaş yan yana dururken, kızın çocuğa hareket çekmesiyle birlikte, gayet beyefendi olan oğlumuz bir anda ürperir. (erkekler kendi aralarında yapıyor ya hani el şakaları bilmem ne)kızımızın dil pabuç gibi, cevabı da hazır;
" korkuyorsan taşımayacaksın!" bunun üzerine çocuktan çıt çıkmaz, olayın şaşkınlığı içinde bir kıza bir sınıfa bakar durur. yazık çocuğa!
yaz okulum var bak okulum diyorum o kadar benimsedim ki artık. 2 ay güneşin tepesinde okula gidip gelmece işte plan budur. nasıl güzel mi?
ben de çok beğendim.
üzümleri alıp birbirimizin üstüne sıkarak üzüm savaşı yapardık. çete reisi bendim, milleti ben ayaklandırdım itiraf ediyorum. ama yanlış yerde itiraf ettim herhalde.
kendilerini gördüğüm andan itibaren içime inanılmaz bir huzur ve mutluluk armağan eden yazardır.
"ayyy inanmıyorum yaaaa" şeklinde yaptığım taklitle de yüzünde gülümsemeye neden oldum. yine yaparım cahil kadin...