al işte ne oldu çok seviyordun ne oldu.uğruna herşeyi verdiğin tüm hayatını önüne serdiğin adam tekrar boynuzladı seni.hemde aynı kızla.aynı orospuyla.ne oldu kelly ne oldu Allahına dua ediyordun bu nefreti al içimden insanlara karşı kini diye her şey geri geldi.hepsi geri geldi.tüm yaşadıkların film şeriti gibi gözlerinin önünde.sinirden başına ağrılar giriyo elin ayağın yerinde durmuyo her şeyi yakıp yıkmak o fomarayı ateşe vermek istiyorsun.yap et kim sana engel.sik onların hayatını gelmişini geçmişini susma artık ilkinde sustun sevdiğinden 2.sinde susma artıık sevmiyorsun.içinde katıksız bi nefret var en başta ona sonra herşeye karşı.bu içindeki dayanılmaz acı sevgiden değil nefretten hazmedemiyorsun olanları yaşananları unutamıyorsun.nasıl yapar bunu orospu çocuğu diyorsun.de.yaptı işte.yak herşeyi ardına bile bakma.
insanı öldürmeyip süründüren bişey.gögsünüzde bi acının oturması ve gitmemesi.boğazdan bi lokma geçmemesi. sürekli aynı şarkıları dinleyip ağlamak.sürekli sigara içmek her şeyde uçan kuşta bile onu görmek.hani şair demiş ya kuşlar uçuyor keşke yalnızca bu yüzden sevseydim seni.sevmeye bin kere lanet etmek aşk acısı.
dün gece çok garip bir rüya gördüm Allah hayırlara çıkarsın bir doktorla tanışıyordum ve sevgilim oluyordu adı da mehmet bağcandı.ismine kadar hatırlıyorum arkadaş,ve benim bütün rüyalarım nerdeyse çıkar mehmet bağcan nerdeysen bul beni!
çok canım acıyor çok.canımdan can gidiyor,içim kopuyor sanki nasıl tarifsiz bir acıdır bu.sevdiğim adam deli gibi sevdiğim adam gözlerimin içine bakıp sevmiyorum seni diyor.dünya o anda bitiyor,gözlerim kararıyor.allahım diyorum ne olur bu gerçek olmasın,her ggece gördüğüm o kabuslardan biri olsun.zaman diyorum zaman bize çare olur,biraz bensiz kal özle beni diyorum.özlemem bekleme diyor.bekleyeceğim diyorum inatla,sabırla ta ki bana döneceğin güne kadar bekleyeceğim seni.onu ikna etmeye çalışıyorum,kendime inandırmaya çalışıyorum,bi umut çabalıyorum,sevilmek için,çocuk gibi.çünkü onu çok seviyorum.zamanın bize ilaç olmasını ümit ediyorum.
yalnızlığın günü.nefret ettiğim bi gün.uzun uzun pazar kahvaltılarını,ardından da türk kahvesini içemeyeceğim bir gün.ekmeğin üstüne tereyağını sürüp sonra da reçelleyip kimseye uzatamayacağım bi gün.makyaksız ve dağınık saçlarımla arkadaşlarla kahve içmeyeceğim bi gün.çocuğumu parka götüremeyeceğim bi gün.akşamında her hangi bir akrabaya gidip laflayamacağım bi gün.makyaj yapıp süslenip akşamında çıkamayacağım bi gün.
'Seni soruyorlar, öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi?
ikiside imkansız değil mi?
Çünkü biliyorum; Asla geri dönmezsin
Ve biliyorsun; Sen benim için asla ölmezsin!''
hakkaten öyle lan benim gibi yalnızlar için mi bu kadar kötü bilmiyorum ama hele o öğleden sonrası yok mu çok sıkıcı millet dışarda piknik yapıyo geziyo tozuyo senin birlikte kahvaltı yapıp gazete okuyacağın biri yok sefiller sefiller sefiller..
sigara içmemek için debeleniyorum.saat olmuş bilmem kaç.laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvayda olmak istiyorum seninle,bugün fark ediyorum ki ben istanbul'u senle özlemişim.daha ne çok şey var özlediğim sana dair,gren'e gitmeyi özlemiştim mesela seninle,dün götürdüm seni özel bi nedeni var mı gelmemizin dedin yok dedim.evet vardı,biliyorum güldü mü yüzü cenazeye benzeyen o kızla da gelmiştin büyük ihtimal buraya.aldırış etmedim,önceden olsa takıntı ederdim.şimdi takıcak daha mühim şeylerim vardı kendimce,es geçtim.sadece o eski ve güzel günlerin ruhunu bulmak istedim hepsi bu.yukarı çıktık,her zamanki köşemize baktım ama gren de aynı kalmamıştı.o oturduğumuz bank gitmiş sandalye olmuştu,biz gibi ikiye ayrılmıştı onlarda,bizim gibiler için birlikte oturmaya bile izin vermiyordu banklar,bizim yapabileceğimiz ne vardı ki başka? bi sigara yaktım,düşündüm ne olacaktık biz,çok da uzun olmayan geçmişimiz ikimizin ayrı düşmesine izin vermiyordu,sen de bursa gibiydin sevgilim ne seninle yapabiliyordum ne de senden gidebiliyordum.ama artık bi sonumuz olmalıydı bu devam etmeyen ilişkiyi ya kangren gibi kesmek ve yoluna daha doğrusu önüne bakmak gerekiyordu,ya da evlilikle taçlandırmak.söylerken bile imkansız geliyor şu evlilik sözcüğü.ne diyordum sevgilim,laleli. istanbula gidecekmişsin,iyi hoş,bensiz nereye? bensiz mi gideceksin laleliye yoksa bensiz mi bineceksin dünyaya doğru giden tramvaya.bu bir kaçış mı yoksa terkediş mi beni bu boğucu şehre.Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız sevgilim Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun.Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez,Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor.
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil.
olmuyor be sevgilim ne sensiz oluyor hele sensiz hiç olmuyor,zaman geçmiyor,aklımdan bir sn bile çıkmıyorsun nasıl iş ki bu başkasını bile içim almıyor,reddediyor,hep seni bir tek seni düşünüyor.bu genç yaşında ne yaşadınız da bu kadar bağlandın diyorlar bağlandım işte diyebiliyorum,belki senin için daha kolay kabullenmek daha kolay bensizliğe alışmak ama ben alışamıyorum.sensiz olmuyor..
olmuyo be sevgilim sensiz olmuyo gözlerinsiz yapamıyorum,avuç içlerinin sıcaklığını özledim ben elagözlüm sıcaklığını özledim kim tattırabilir bana bu aşkı senden başka..