pek çoğu asker çocuğu olan nesildir. üstelik mesafe tayini olmadan, tek seferde sobayı vurabiliyorsa, ilerde çok başarılı bir asker olabileceğine delalettir.
sevgili führerimizin 'kardeşim' dediği öso takımı, çatışmadan kaçıp, koştura koştura akçakaleden içeri girmek istemiş, buna izin vermeyen sınır güvenliğine uzun namlulu silahlarla (muhtemel ABD ya da bizza tayyibin verdiği ) sınır kapısına ateş açmıştır. olayda yaralanan polis memuru ferhat avcı şehit olmuştur.
ben bir şey demiyorum. kim oy veriyorsa akp'ye (ki bizzat benim annem ve babam da oy veriyor) vebali onların boynuna olsun. türk milletinin hakkı helal olmasın.
orjinali (bkz: objectophilia) olan, kişinin eşyaya karşı ilgi duyması, aşık olması durumuyla ortaya çıkan psikolojik rahatsızlık. (örneğin; pariste yaşayan ve eiffel kulesiyle evlenen bayan )
çalışıp çabalayıp, aforizmanın bin bir türlüsünü türlü zorluklarla, yılların birikimiyle çıkarmış kişinin, entry sinin iplenmediğini görünce uğradığı hayal kırıklığı akabinde dillendirdiği atasözümsü. iyi ya da kötü oy verelim, sözlüğe can verelim.
daha bilgili insanların olduğu, daha mantıklı muhabbetlerin döneceğini, entrylerinde tüm genel kültürünü konuşturmaya çalışırken alnında boncuk boncuk terlerin birikeceğini düşünen yazarın hayal kırıklığına uğraması, 'nereye düştüm lan ben?' dedirten durumdur. gel gör ki sözlükte bir komünist güruh, bir de aşırı dingi güruh var, siyaset meydanındaymışçasına paslaşıp duruyorlar.
çok enteresan şahıstır. bir türkle muhabbet ederken, türk, kürt, laz, çerkez, anglo-sakson yoktur,herkes insandır, herkes kardeştir. aforizmasını çıkarıp, sonra da 'türkler astı, türkler kesti, sizi gidi sizi' diyebilme becerisini gösteren insanlardır.
(bkz: hani ırk yoktu?)
(bkz: sizdeki kıvraklık politikacılarda yok)
Valla şahsen ne camilerde, ışıkevlerinde, cemaat evlerinde ömrümü geçiriyorum; ne de 200 gr et için dağ bayır yollara düşüyorum. Zevklerim için ne şekilden şekle girip kendü gururumla oynuyorum; ne de haketmeyen hatuna yavşayarak götünü kaldırmıyorum.