gordugum butun taksilerin plakalarinin t harfi ile baslamasi durumudur. once bunu tesaduf sandim, sonra derinlemesine bir arastirma yapinca butun taksi plakalarinin t harfi ile basladigini tespit ettim. bunu benden baska farkeden kimsenin olmamasi da ayri bir ilginclik. tabi bu isler dikkat ister.
terk edilmenin her çeşiti kötüdür. ister göstere göstere gelsin, ister sinsicem. fakan sinsice ve ani olanı en beteridir. öncü deprem göstermeden gelen büyük bir deprem gibi. her taraf enkaz. o enkazın altında kalan ise yalnızca bir kişi; sen! insanların sana yalandan teselli vermeleri, susayan yüregini daha da kurutur. ardından güvensizlik duygusu baslar insanda. içine kapanma olur. kelebegin kanadi gibi hissedersin kendini. narin ve kırılgan.
herkese güven ama hiç kimseye güvenme derdi babam. anlamazdım, küçüktüm o zamanlar. ta ki 9 yaşında babamı kaybedinceye kadar, iste ben o zaman büyüdüm ve anladım ki; kimseye güvenme. birisine işini emanet ettigin zaman o işin peşini bırakma. ama karşıdakine de ona güvenmedigini belli etme, kalbini kırma.
13 yaşındaki bir kıza bile yan gözle bakan onun bunun cocuklarının serbest kalmasıdır. hem de 1 kisi degil, 26 kisi. daha bu ülkede kız çocuklarını koruyamazken, kadinlarin korunmasini bekliyoruz.
kimseyi ilgilendirmeyecek durum. aynada kendimize bakmadan insanları eleştiriyoruz. biz cok mu düzgünüz? ibadetini insan kendi için yapar, günahını da.
hayata karşı mat olmaktır kaçmak, esnaf önünde oynanan tavlada mars olmaktır. gücünü, kudretini bilmeyen insanoglu için en kolayıdır kaçmak. peki ya geride bıraktıkların? ya onların kaçacak bir yeri yoksa? tek dalı sensen. kaçmak çözüm degil ertelemektir. ölümden başka neye çözüm bulamamış ki insanoglu?
gözlerini özlüyorum baba, o yeşil gözlerini. eve geç gelmelerini bile özlüyorum baba. her akşam gelirken getirdigin çikolatalar artık tatlı gelmiyor, elinden olmayınca. kokunu özledim baba. o kocaman yüreginle beni ve ablami sarmanı özledim. eger çocukların duası kabul oluyorsa, inanıyorum ki cennettesin.