bence en güvenilir anket sonucu da bu. olmazsa ek bir madde de eklenir "iki aday da %40 ın üstüne çıkmışsa daha uzun boylu olanı ya da adı r veya t harflerinden biriyle başlayan başkan olur".
1971 yapımı bir ingiliz filmi. tee ortaokuldaykene seyretmiş ve feci etkilenmiştim. aşk yaşama isteğimin başlaması da bu filmin sonucudur. (bazı yerlerde melodi:küçük sevgili diye de geçer, orjinal adı melody)
yıllar sonra tekrar aradım buldum, seyrettim, cidden güzel filmmiş, ama başka bir detay daha; yıllardır forumlarda paylaşılan şu meşhur aşk-yağmur temalı illustrasyonun ilham kaynağı bu filmdeki bir sahneymiş.
gün geçmiyor ki caanım ülkemde bir güzellik daha mahvedilmesin. bilenler bilir, izmir in selçuk ilçesine bağlı bir şirince köyü var, hani 2012 de kıyamet kopacaktı da buradakiler yırtacaktı, hani ali nesin'in meşhur matematik köyü'nün bulunduğu köy.
şimdi de bu köye gözler dikilmiş, normalde köy içindeki evlere çivi dahi çakılması yasak, tarihi değerinden dolayı, lakin bir mermer işletmesine 700 yıllığına (bu yıl meselesi sadece duyum, bana da çok inandırıcı gelmedi, bu kadar da olmaz diycem de, bu ülkede bu kadar da oluyor hep) kiralanmış, köy merkezine birkaç km uzaklıkta bir mermer ocağı açılması planlanıyor. köy ahalisi selçuk ahalisi ayağa kalkmış durumda, zira mermer ocağı demek, tarım arazilerinin öldürülmesi, suyun kirletilmesi demek, hele ki şirince gibi doğal güzelliğiyle dünyaca meşhur olmuş bir yerde.
canım yemezler, bölemiyorsun işte, döneminiz kapanıyor. o dediğin hareketi kürt-türk farketmez ancak bir çomar ya da bir suriyeli yapabilir, (kendim bizzat izmirliyim, izmir'in çomarı da aşağı kalır değil yani).
böyle salak salak hikayelerden medet umacağına "ülkenin geri kalanı neden bizden nefret ediyor, devran döndüğü anda o kadar yarrağı nasıl yiyecez?" diye düşün ve tedbirlerini al bence.
fransız sanatçı. bizim yetenek sizsiniz'in ingiliz versiyonu "britain's got talent"te acayip bir performansa imza atmış ve takdirimi kazanmıştır. aha da şu.
ütopik bir mizah unsuru olabilir...di dünyada türkiye diye bir ülke olmasaydı. böyle sözlüklerde filan komiklik yapmak isteyen, ilgi çekmek isteyen, canı sıkılan bir kişinin, öylesine saçmalamak isteyen birinin açtığı bir konu-başlık olurdu, dalgamızı geçerdik başlığı açanla, o kendisiyle bizden fazla dalga geçer güle oynaya bitirirdik günü.
ama olmuyor maalesef. burası türkiye, böyle bir adam yaşıyor, işin kötüsü bu adamdan bir sürü var ve yöneticileri seçiyorlar.
aysun kayacı ya diyorum şimdi, hep senin yüzünden, şükretmeyi bilicektin. çobanla oyun birse bir, napıcan. o iyiydi, çobanın hiç değilse ne yaptığı belli.
ulan "sikinde saksıyla oy veren adam"la oyumuz bir artık, o derece. şükretmek lazım.
iyi güzel hacım da, ne geldi örneğin? her okula dağıtılan tablet mi mesela? arkadaş senin icadın tabletten daha eski, akp elbette pek çok yeni hizmet getirmiştir ancak, bunların %80 i herhangi başka bir iktidar dahilinde de gelmesi elzem olan hizmetlerdir.
ha o gelen iktidar, mesela atıyorum bilmem kaç megabitlik internet ağı kurup da, sonra bunu yasaklar mıydı bilmiyorum. bak bu da hizmet mesela.
kasımpaşalılığın içine etmiş kişidir. höyt huyt asarım keserim diye diklenir arkasında adam varsa, ama bi kişi meydanda durursa ödü kopar, onu oradan kaldırtmaya kalkışır.
ey gidi koca kasımpaşa be, dayılığın mazi olmuş haberin yok.
Çok merak ediliyor, bu direnişçiler kim, hangi partili, kimin adamı? anlatayım,
hani çocuk pornosu patladığında, tepki koyan, çocuk sembolü paylaşan, yapanlara söven var ya, o benim.
hani, 14 yaşında kıza tecavüz eden 50 küsür kişinin beraat etmesine isyan eden var ya, o da benim.
hani, askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde sinirden ağlayacak duruma gelen var ya, oyum.
hani, yüzlerce askerimiz şehit olduğunda "yeter ulan artık" diye feryat eden var ya, benim işte.
hani, bosna'da sırf müslüman olduğu için katledilen boşnaklara yardım için cebindeki son 5 tl sini veren öğrenci var ya, o da benim.
hani, fenerbahçe formalı bir genç bıçaklandığında "olmaz olsun böyle şampiyonluk" diyen galatasaraylı var ya, o da benim.
hani, tarikat adı altında, inançlı genç kızlarımızı toplayıp cinsel olarak istismar eden itlere sövüp sayan var ya, o da benim.
hani, her sabah dükkanını besmeleyle açan esnaf var ya, bak o da benim.
hani, ramazan ayında oruç tutamasa bile, en azından "yolun ortasında birşey yiyip içmeyeyim, oruçlu insanlar var" diyen var ya, o da benim.
hani, ülkenin doğal kaynakları yabancı şirketlere satıldığında, "onlar bize dedelerimizden kaldı" diye isyan eden de benim.
hani, danimarka'da peygamber efendimiz hakkında abuk subuk karikatürler yayınlanmasına, mektupla isyan eden de benim.
halkım ben. hiçbir parti değilim. iktidar partisinin düşmanı hiç değilim. ben iktidar partisinin efendisiyim diğer 76 milyon gibi. ben o hükümet için yokum, o hükümet benim için var, bunun farkına varan biriyim. bu ülkede yaşayan, vergisini veren, kanunlara uyan, bunun karşılığında da insanca, özgür bir yaşam isteyen biriyim. ben kimseyi o koltuktan indirmek isteyen biri değilim, seçimle o koltuğa gelmiş kişinin, işini düzgün yapmasını bekleyen birisiyim. işi doğru yapmadığını gördüğümde, o kişiyi yanıldığı hususunda uyarma hakkı olan biriyim.
kimse mücadelemi sahiplenmesin, ben halkım, diğer bütün kardeşlerim gibi, herhangi bir partiye fraksiyona bilmemneye girmeme gerek yok hakkımı korumak için, çünkü ben güçlüyüm, haklıyım. gece bir yere gidip içki içme hakkım da var, içkiyi içip sapıtanı polise teslim etme hakkım da. aynı türbanlı kardeşimin sınava girme, okulda ibadetini edebilme, bu ibadet esnasında kendisini rahatsız eden olursa, etrafta güvenlik gücü yoksa bile bana şikayet etme hakkı olduğu gibi.
bu mücadelenin sonunda ben birşey beklemiyorum ki bana "ne istiyorsun" diye soruyorsunuz, ben sadece burada var olduğumu göstermek istedim, gördüyseniz ne ala, görmediyseniz görene kadar devam edecek. olay bu. bir suçlu varsa suçu bana atın hakkımı aradığım için.
adamın sinirini bozan eylem. insana bi tepeden bakışları var. gerçi bu onların suçu değil, o su kemerinin üstüne ben de tünesem ben de tepeden bakarım insanlara, kedilere rakunlara ve hatta kahvecinin osuruktan taburelerine. lakin o oturduğun su kemeri tarihi eser lan, milli servet, sen üstüne çer çöp dolduruyosun, üstüne üstlük bi de sıçıyosun yani, hayvan herif.
bu ülkede bizim leylek kadar kıymetimiz yok mu arkadaş, leylek yapınca "aman ne güzel, ilçemizin sembolü, ne şirin, fotoğraf çekelim" kel sarman yapınca, "vay sapık herif, bu çocukluğunda da okulun bahçesine işemişti, arsız edepsiz" gelir zabıtalar tutat kolundan. zabıtada tanıdığı var kesin bu leyleklerin.