Rivayet olunur ki, Türkler bu isme olan saygılarından ötürü, peygamberin en has ismini ad olarak taşıyacak insanların bu ismin ağırlığını tasiyamayacaklarini dusundukleri için özellikle deforme ederek mehmet e dönüştürerek kullanırlar. Bu ince fikir, muhammed' i eksene alan yüce bir medeniyetin mahsulüdür.
Bu durum evlenip kısa zamanda boşanan erkekleri ima eder değil mi? Neden çiftlerden değil de bu boşanma eyleminin sadece tek bir tarafı varmış gibi kadınlardan bahsedilmekte? Yani o kadın bosanirken erkek de boşanmış olmuyor mu? Haa boşanmaya talep eden taraf ifade edilmek isteniyorsa (jeton düşüşe gecti) zilyon tane sebepten bahsedilebilir. Boşanmış birileri anlatsın da aydinlanip mutlu olalim.
Belirli bir odak ya da ideal bir ülke yoktur. Konjonktür hangi ülkeyi işaret ediyorsa en uygun kucak orası oluyor. Stratejik arka plani oldugundan degil; Ilkesizlik ve karaktersizlik bunu gerektiriyor.
Bütün aşkların kitabı elinde
Sevilmemiş yinlerin balosuna gitti.
Öylesine kalabalıktı ki,
Sevdiğini anlamadı.
Bütün kapıların anahtarı elinde
Öpülmemiş dudakların balosuna gitti.
Öyle aydınlıktı ki,
Öptüğünü anlamadı.
Işıklarla örtünmüştü çıplaklık,
Renklere uzandı susamış,
Beyazlıklar arasında kayboldu bakışları.
Gözleri yaşamıyordu artık.
Şekilleri çağırmaya gitti, kandıracak.
Elleri aranıyor tutamıyordu.
Elleri, elleriydi kurtaracak,
Artık yaşamıyordu.
Bir yanda gelen o dinmeyen aydınlık,
Aldıkça alan.
Bir yanda giden bir noktaydı karanlık,
Ellerinde başlayan, gözlerinde biten.
Bağırdı, kan gibi aktı sesi,
Aşamadı dişinin duvarından.
Elinde bütün aşkların kitabı,
Anlatıyordu aldanan aydınlıklarından.
Elinde bütün kapıların anahtarı,
Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı...
Varamadı.
Ora öyle karanlıktı ki.
Öldüğünü anlamadı.
Şoför mahaline oturup emniyet kemerini, sağ ön koltukta oturuyormus gibi sağ tarafta aramak ve o yönde koltuğun olduğunu farkedince hemen kafayi sola cevirip ikinci esselamu aleyküm ve rahmetullah cumlesiyle namazı sonlandırmak.
Osmanlı'dan 1. Dünya savaşına kadar Ruslar'la 14 defa savasmisiz. 10 savaşı Ruslar kazanmış 3' ünü osmanli.. son savaşta bolsevik isyanı sebebiyle yaşanan karmaşa Kafkasya cephesinin ani bir kararla ülkelerine dönmesini sağlamış ve bu durum bizim hanemize yazılmış. Savas silahla degil imanla kazanilir doktrinine bakilirsa Bu tabloya göre Ruslar daha imanli gorunuyorlar. Türkler ise "ölmeyi bilmek" konusunda iyiler.
Insanin sosyal hayatta konum edinmesi, pozisyon belirlemesi 3 kavramla izah edilebilir: itibar, Şöhret, haysiyet.. itibari Saygin çevreler, şöhreti halk kitleleri verir. Yani başkalarının sizi tanımlamaları ve size bir tanım bicmeleriyle gerceklesebilecek makamlardir. Dolayısıyla başkasının verdiği ve verdiği gibi alabileceği şeyler olduğu için sahipleri açısından şanssız bir durumdur. Oysa haysiyet, kişinin kendini tanımasıyla vuku bulduğu için süreç değil bir hal biçimidir. Kimse vermediği için kimse de alamaz.o varsa eğer hep olduğu yerde kalır.
Bir hadis i Şerif geliyor aklıma. Küfür tek millettir.
Suriye rejimi, iran fitne devleti ve Rusya birkaç bin türkmen için bir araya gelip güçlerini insan öldürmek için birleştiriyor.
Rusya'nın pyd ile anlaşması içi gereken zemin hazırlanmıştır, hayırlı olsun. "Önce o yaptı" bahanesiyle geliştirilen strateji alışkanlığı rusyanın götune yuva yapmıştır.
Içinde bulunduğu, temsil ettiği yavsak hareketin tarihi de bu ablanın kendisi de baştan aşağı tezat yumagi, tepeden tırnağa bilinçsizlik abidesidir. Ettiği yeminde "Türk" vurgusundan rahatsız olmuş fakat nedense "Atatürk ilke ve inkılaplari" dayatması karsisinda devrimci duygularının tüyleri pek de diken diken olamamış. Anayasadaki Türk tanımı ve vurgusu hanimefendinin telafuz ederken deforme etmek gibi bir amaca yonelmeksizin afiyetle üzerinden geçtiği Atatürk ilke ve inkılaplari hamurundan yogurulmamis midir acep? Tek dil, tek bayrak soz konusu yeminde bağlı kalacağı sözünü verdiği ilke ve inkilaplarin eseri değil midir? Bu ne Yaman çelişki leyla?