yusuf altunel 'in 2000 yılında virtüel yayınları'ndan çıkan şiir kitabıdır.
şairin ilk kitabıdır bu ve şiirlerini çelişkiler üzerine kurmuştur.
bu da bir örnek, buyrun:
"içmişim içmişim sırnaşmalar dolmuşum
sevda badeleri çekmişim arlanmazlık testilerini kırıp
dolunaylı geceleri şiir şarabıyla çekmişim
coşku kayığım parçalanmış hasret kayalıklarında
ıssız aşk adacığında mahsur kalmış gemim
ayrılık zemherisi gecelerde üstüm açılmış
hayırsız sevgililerden bana mahzunluğum kalmış"
bir hande yenerşarkısıdır. nasıl delirdim adlı albümünde yer almaktadır.
söz sezen aksu'ya, müzik ise erol temizel'e aittir.
bence mükemmeldir. dinle dinle doyulmaz bir şarkı... bir de sesi güzel bir adam eşlik etmektedir şarkıya.ama kimdir bilinmez, fakat ses güzel, erotik olmuş hafif.*
sözleri şu şekildedir:
gerçek bir tanedir aslında
ve herkes bilir aslında gerçeği
ama senden yana olmayınca
denersin değiştirmeyi
biraz geç biraz erken biran her insan
aynı yolun bir yerinde
bu kadar tanıdık çıkar mıydı yoksa
ahlaksız sayanlar sevişmeyi
benim de işime gelmez bakarsan
seni anlıyorsam bil ki mecburiyetten
yanarken yaktığını anlarsın çünkü
o zaman bilebilirsin biraz halden
başkasının acısına rağmen sever yürek
ama doğal cezadan korkup saklamak
bana gelince acının esası gerek
sevdim gidiyorum de olmasın yalan
yalan yalan yalan
kederimden ölsem de birşey gelmez elimden
kaybetti aidiyetten benim aşkım değerinden
insan kara verince öldürmeye birini
gerekçe bulur önce ikna eder kendini
bir eğlence sitesi.
içinde birçok test barındırıyor. örnek olarak EQ ve IQ testleri gibi...
bolca vakti olanlar burada oyalanabilir, ayrıca ingilizcelerini de geliştirmiş olurlar.
buyrunuz: http://www.queendom.com/
almanca'ya yeni başlayan çocuk yaşta sayılabilecek kişiler için geliştirilmiş kitaptır.
ilkokul beşinci sınıftan sonra sınavlara girip de almanca öğretim yapan bir okula giren çocuklar bu kitapla başlar almanca öğrenmeye.
resimli, renkli, eğlenceli, şeker mi şeker bir kitaptır kendisi, alman kitabevi'nden alırdık biz bunu.
dixi diye cadı bir karakter vardı, bir de onun papağanı vardı koko.
ayrıca wili diye erkek bir kurbağa ve milli diye onun kızarkadaşı da vardı, kitapta bol bol yer alırdı özellikle bu ikisi.
kitabın yanında bir de kasedi vardı, şarkıları da pek güzeldi, hey gidi günler hey...
tabii ortaokuldan sonra sınava girenler hiç göremediler bu kitabı, yazık...
murathan mungan ın metis edebiyat tarafından yayımlanan kitabı.
kitapta daha çok çocukluğundan ve mardin'den bahsetmiştir.
birçok eski fotoğraf da bulunmaktadır.
japon araştırmacı masaru emoto'nun kuraldışı yayınları tarafından yayımlanan kitabı.
kitap, su kristalleri fotoğraflarını içeriyor.
dr. masaru emoto; su kristallerinin düşüncelerimizden, duygularımızdan, dinletilen müzikten, söylenen sözlerden ve gösterilen görüntülerden nasıl etkilendiğini ve değiştiğini bulgulamıştır.
ayrıca emoto, depremden önce ve hemen sonra yeraltı sularından aldığı örneklerdeki kristal oluşumlarını incelemektedir ve bu verilerin biriktirilmesi durumunda, su kristali teknolojisinin depremleri önceden tespit etmede kullanılabileceğini ortaya koymaktadır.
hem dünyanın hem de bizim büyük ölçüde sudan oluştuğumuzu düşünürsek, bence çok önemli bir araştırma bu.
bir yandan da bir kez daha düşündürüyor insanı, bardaktaki su bile üzerine yazılmış kötü sözden bu denli etkilenebiliyorsa, kim bilir insan ne kadar etkileniyordur diye...
mükemmel adam,aşmış adam.gerçek adı ludovic llorca.
müzikleri elektronik, caz, akustik karışımı tadında.
dinlerken huzur buluyor insan, bulunduğu ortamdan soyutlanıyor.
özellikle "the end" dinlenilmeli.
bugünden yola çıkarak gelecekte olabilecek olayları inceler ve oluşabilecek problemlere çözüm üretmeyi amaçlar.ama falcılıktan ve kehanetten farklıdır.
geçmişi ikinci dünya savaşı'na dayanan yeni bir bilim dalıdır ve bazı üniversitelerde bu başlıkta bölümler bulunmaktadır, master ve doktora programları uygulanmaktadır.
gelecek bilimi, gelecek ile ilgili ptojelerini beş ayrı zaman dilimine göre yapmaktadır:
-yakın vade: 1 yıl içinde
-kısa vade: 1-5 yıl
-orta vade: 5-20 yıl
-uzun vade: 20-50 yıl
-uzak gelecek: 50 yıldan sonrası
her nisan ayında avusturya lisesi mezunlarını bir araya getiren anlamlı gündür. bedava strudel dağıtılır. 25, 40 ve 50 sene önce mezun olmuş kişilere diploma verilir. viyana'daki mezunlar arasında da kutlanır bu gün. *
harcanan emekler sonucunda hakettiği ilgiyi kazanmış bir okul kulübüdür.eğitmeni akm'nin çocuk balesinden sorumlu kişi olan sönmez tuygun'dur.birçok organizasyonda yer almıştır bu dans grubu;bir okulun dans grubu olarak bu kadar çok turne yapmış başka bir emsali yoktur,örnekse bodrum,izmir,bandırma,izmit,istanbul'da birçok okul,organizasyon,...(benim de 8 sene dans etmiş olduğum,her hatırladığımda fazlasıyla duygulandığım olay...) http://www.sg.k12.tr/index.php?id=831&L=1#c3151 ve http://www.sg.k12.tr/index.php?id=948&L=1 adreslerinden gerekli bilgiye ulaşabilirsiniz.
her insan evladının yaptığı eylemdir.
sonuçta o anda nerenle anlamak istiyorsan öyle anlarsın.
özgün,kendine has bir yorumun olur...(severim ben böyle insanları)
avusturya lisesi'nde her sene mart ayı sonu-nisan ayı gibi kutlanır.
okul bambaşka bi hale bürünür.
en psikopat hocalar bi anda çalgıcı oluverirler,sizi eğlendirmeye çalışırlar.
schnitzel,bira,şarap,sosis,patates salatası ve tiyatro salonunun viyana pastanesine dönüşmesi(kahve,kek,pasta,çay)...
2.el kıyafet ve eski kitaplar da satılır.
çok mistik bi hava olur canım okulumda.
ama okulda o sene okuyanlara içki yasaktır.
mezun olunca da bokunu çıkarırsınız-hocalarla içki muhabbetleri,kadeh tokuşturmalar,ense şaplak olmalar falan...
(hoş biz mezun olmadan da içiyoduk da neyse...)
herkese açıktır bu arada.
kendisi akm çocuk balesi'nden sorumlu kişidir.
ayrıca uzun senelerdir (ortaokulda okumayı bırakmak zorunda kaldığı) avusturya lisesi'nde bale ve dans dersleri vermektedir.
çok saygıdeğer,"istanbul hanımefendisi" kişiliktir.
avusturya lisesi'nde 8 sene boyunca kendisinden ders almışımdır,anne-kız gibi olmuşuzdur.
gerek akm'de gerekse avusturya lisesi ve diğer mekanlarda pek çok eserin koreograflığını üstlenmiştir.