oynarken fazla zaman da geçirmiyor ama karşı takıma pek top da vermiyor, nasıl olduğunu anlamadan 70 dk golsüz geçti böylece liverpool'un umudu iyice azaldı.
Türkiye'de yaşayan herkesi sinir hastası yapmayı başarmış doğa olayının batı versiyonu.
izmir'in zemini; özellikle menemen'den bornova'ya kadar olan deniz seviyesindeki semtler antakya merkezden farksız. neredeyse tamamen alüvyon ve bataklık karışımından oluşuyor.
olası büyük şiddetli bir depremde maalesef iş işten geçmiş olacak.
hükümet lehine 7/24 tezahürat yapsalardı kimse futbola siyaset karıştırdın demezdi. ne zaman ki muhalif sesler çıkarılır işte o zaman konu futbola siyaset karıştırmak olur.
son yıllarda her türden troll oluşumları yüzünden çekilmez bir yer haline gelmişti. ama bu durum komple yasaklanmasını gerektirmez.
yine de başındaki dürümcüyü savunmaya değer bulamıyorum. reyting için trolleri savunup gerçek yazarları karşısına aldı sürekli, artık o troller savunsun kendisini.
direksiyonu 9:15 şeklinde tutmaya alışın. olası tehlikelerde yapılcak en hızlı refleks hamleleri ancak bu şekilde verilir. ralli ve f1 pilotları da buna en büyük örnektir.
alım gücü düşüp de ev-araba alma ihtimali kalmayan insanların tek eğlencesi kafede oturup sohbet etmek olmuş. garsonla sürekli darlamayan mekanların da öncüsü starbucks olduğu için normaldir sürekli dolup taşması.
insanların dikey mimariye yöneltilip ufak bir arsada 20-30 daire ile beraber yaşamaya zorlanmasından dolayıdır.
halbuki yüzölçümü yeterince geniş olan ülkemizde, az katlı çelik konstrüksiyon veya ahşap tarzı villalardan oluşan geniş arsada kurulan şehirler yapılabilirdi. hem depremlerde yıkılma meydana gelmez, hem de trafik ve hava kirliliği sorunu olmazdı.
bu insanlarda genelde 40-50 yaş aralığında ne yapıyorum ben hissi oluşmaya başlar ve iyi bir kariyerin yalnızca birkaç bin lira fazla emekli maaşı almasına fayda etmesi haricinde bir özelliği olmadığını anlar. özellikle yoğun çalışma temposunda yaşayan insanlar en güzel çağlarını yıllık izin bile kullanamadan bir robot gibi geçirir ve ileride buna pişman olur.
eskiden bahçeli gecekondu bozması müstakil evlerden ve az katlı apartmanlardan oluşan herhangi bir anadolu ilçesi görünümünde bir yerdi.
öyle kötü bir imar planı hazırlandı ki neredeyse hiçbir park-bahçe alanı bırakılmadan daracık sokaklara binlerce konut yapılmasına izin verildi ve güngören-bağcılar benzeri yapılaşma olan bir yer haline geldi.
