kayyum el fani
305 (vizyon sahibi)
yedinci nesil yazar 5 takipçi 30.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    akrep kimin peşinde

    1.
  1. kolunuzda hiç hareket etmiyor gibi görünen akrep, her an belli belirsiz bir devinim içinde, hiç acele etmeden, peşinde olduğu şeyin ensesinde nefesini gezdire gezdire kimi kovalıyor? dün o aynı yerden geçerken nefes alan kaç canlı şimdi kımıltısız, solgun bir şekilde uzanmakta? ömrün yeşil otlarını yavaşça biçmekte olan akrep, kendini sokmadan evvel daha ne kadar insanı zehirleyip içecek nefeslerini? bir adım önünde koşuyoruz, her an akrep peşimizden süzülürken. bazen bir yakınımızı, bir sevdiğimizi teslim ederken zamansızlığa, öte yanda vakit öldürme avuntusunda harmanlıyoruz ruhumuzu. akrep peşimizde..
    2 ...
  2. yaşam

    132.
  3. yaşam nedir? soluk alıp vermek mi? dokunmak mı? hissetmek mi? sevmek mi yoksa?.. takvimin bir yaprağında gözlerimizi hayata açıyoruz. mesela 12.05.1985 günü doğdunuz. tarihte siz doğmadan önce pek çok olay yaşandığı öğretildi size. şu yüzyılda şu gün şu savaş oldu, başka bir gün şu buluş yapıldı vs. iyi ama nasıl emin olabiliyoruz bizden yüzyıllarca önce bunların yaşandığına. kitaplar öyle diyor diye mi ?.. yakın tarihin başka şahitleri var. eski fotoğraflar, sonra kamera kayıtları, gazeteler... iyi ama bunları oluşturan yine insanın kendisi değil mi?

    sonuçta herkes kendi dünyasında yaşar. zaman algısı, iç içe geçirilmiş yaşam perspektiflerinin bir ilizyonu olamaz mı? ya bundan yüzyıllar önce berkeley’in, hylas ile philonous arasında üç konuşma adlı eserinde ileri sürdüğü gibi madde diye bir şey yoksa?...

    kutsal kitapta tanrının her şeyi her an varlıkta tuttuğu belirtilir. hz. muhammed bir hadisinde "insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar" buyurmuşlardır. her an her bir zerreyi varlıkta tutan, zamandan münezzeh olarak her şeyi bilen allah için zaman ve mekan sınırı olmaması, kendisinde hiçbir değişimin mümkün bulunmaması, kendisinden başka bir varlığın mevcudiyetinin allah'a göre yok hükmünde olması cihetiyle, aslında geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarının tamamen hayal ürünü olduğunu, var olmuş ve olacak her ne varsa, allah'ın tek ve değişmeyen varlığının bir yansıması olduğunu, aslında hepimizin, bizler için varlıkta tutulan, iç içe geçmiş rüyaların görüldüğü bir uykuda olabileceğimizi düşünüyorum.

    çizgi filmlerdeki bilgisayar oyunlarındaki karakterlerin bulundukları ortamı ve birbirini var sayarak davranması gibi bizler de aynı zaman algısı içinde karşılaştığımız diğerlerini ve mekanı gerçek olarak algılıyoruz. aslında bütün mevcudat, özelde bütün insanlar, aynı anda koyun koyuna rüyaya yatmış avareleriz. uykuya yatırılmış, alemi seyretmedeyiz… sınırsız, her şeyin kayıtlı olduğu bir kaynak var. yanı başımızda rüya gören biri misal, 400 yıl öncesini algılayıp o zaman ve mekanda yaşayıp öldüğünü görüyorken, biz, 2014 yılını, bir başkası belki 2100 lü yılları yaşadığını algılıyor. aslında 2000 yıl önce yaşanan, şimdi yaşanıyor olan ve 100 sene sonra yaşanacak şeyler diye bir ayırım yok. her ne olduysa zaten öyle olması gerektiği için olup bitti. tüm zamanlar, donmuş bir anda asılı, ancak zamanlar üstü o yüce varlığın görüp, bilip, varlıkta tuttuğu bir levhadan ibaret…

    yaşam, allah'ın, hep var olan ve hiç yok olmayacak olanın, biz kullarını ihsanıyla imajine etmesi, bizlere alemleri temaşa ettirmesidir…
    insanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? (kıyame-36)
    0 ...
  4. arz rica ederim

    2.
  5. zaman zaman devlet kurumları arasında tatsızlığa yol açan ikilemdir. başbakanlığın bu husustaki genelgesinde, alt kuruma rica, üst kuruma arz şeklinde yazılması, aralarında hiyerarşik bir bağ (ast-üst ilişkisi) bulunmayan tüm kurumların ise birbirine arz etmesi emredilmiş olmasına rağmen, kurumların başındaki amirlerin gerek geçmişten gelen alışkanlık gerekse kendini üstün görme eğilimleri nedeniyle günümüzde de devam eder bu sıkıntı.
    0 ...
  6. küçelere su serpmişem

    26.
  7. naifliğin en üst deminde gezinen, muhteşem söz-müzik kaynaşması içinde yürek burkan bir eser... öyle bir sevgiyi anlatır ki, bütün ömre şeref vermeye yeter...
    0 ...
  8. yazarların hissettiği en şiddetli fiziksel acı

    109.
  9. 5 yaşlarındayım.. akşam çaylar demlenmiş, odaya yeni getirilmiş. rahmetli dedem pencerede biriyle hasbıhal ediyordu. çayı eline aldı, tam o anda, ben de kim gelmiş diye merakla çayın bulunduğu tarafa giderek hafifçe zıpladım kim diye bakacağım ya. o anda, ensemden aşağı bir bardak kaynar çay boca olmasın mı... aradan çok uzun seneler geçti ama, o ensemden sırtıma doğru inen erimiş kurşun tadındaki acıyı asla unutamam. geçtiği yerlerde derim soyuldu. beni apar topar hastaneye götürdüklerini, doktorun sırtımdaki derileri kestiğini hayal meyal hatırlıyorum. allah düşmanıma vermesin böyle acıyı...
    19 ...
  10. master obi wan kenobi

    15.
  11. imparatora karşı güç toplayan ulu jedi. ışın kılıcının şarj olmasını bekliyor.
    2 ...
  12. 5dk önce kızını döven annenin fb güncellemesi

    1.
  13. Kızını döven anneyle fb nin ne alakası var şimdi? Her şeyi dönüp dolaşıp Fb ye bağlamayın bi zahmet. FB ye uzanan eller kırılsın kardeşim. Şampiyon fb *
    2 ...
  14. sözlük yazarlarının küçüklük fotoğrafları

    164.
  15. otuz yaş üstü yazarlardan hayat dersleri

    5.
  16. dost rütbesini öyle kolay bahşetmeyin kimseye. Sırlarınızı paylaşmayın. Unutmayın ki yanınızda olanların bir kısmı, sadece boyunuzu ölçmeye çalışıyor olabilir...
    5 ...
  17. kahvaltıdan önce cinsel ilişkiye girmek

    0.
  18. kapıyı açtım. Diliyle dudaklarını yalıyordu...
    3 ...
  19. bir erkeğin asıldığını anlama yolları

    5.
  20. neresinden asıldıysa orada bir morarma olacaktır elbet.
    2 ...
  21. şiir denemeleri

    81.
  22. ORASI
    Derin bir nefestir, serin ve canlı;
    Bağrımdaki hevestir
    Binbir saçaklı.
    Geçmiş, şimdi, gelecek
    Hiç kaybolmaz orada,
    Candan özge sevdiklerim,
    Babam, dede, ninelerim
    Bütün lezzetlerin tadı damağımızda,
    Halka olsak, sarılsak;
    Hasretliğe, faniliğe darılsak.
    Aşılmış bir eşik, yırtılan perde;
    Vesvese boğulmuş bir yılan,
    Uzansa yerde…
    0 ...
  23. coast to coast

    4.
  24. scorpions'un dinleyenlerin kulaklarının pasını silen, içinin yağını eriten enfes ötesi enstrümantal eseridir. Alıp götürür bildiğin...
    0 ...
  25. 1870 milimetreden kısa olan insan

    3.
  26. boyu değil, işlevi önemlidir...
    0 ...
  27. gecenin şiiri

    899.
  28. Gözlerinde
    Denizi görüyorum
    Derdi.
    Ben
    denize baktığımda,
    gözlerini görüyordum...
    1 ...
  29. gecenin şiiri

    893.
  30. Boynundaki kolyenin ucuna
    Katil gibi asılmış,
    Yanık bir kalp benimkisi.
    Mermer bir sarayı bekleyen
    Mahzun bir köle...

    Gülümsemeyi,
    Saçlarınla örülmüş
    Yabanıl bir ormanda kaybettim;
    Ümidi, sözlerinde.
    Kaybetmeyi öğrendim,
    Ağlarken dizlerinde.

    Sonbaharda üşümüş ağaç,
    Nasıl unuttuysa,
    Dalından düşen yaprağı;
    Efkarınla büyümüş ben de,
    Unutmak istiyorum
    Seni öyle..
    0 ...
  31. bispet

    1.
  32. Önce, tüm sevip de kavuşamayanlar için tanım gelsin: hani şu biscolata reklamında arz-ı endam eden yiğitlerin çalıştığı benzin istasyonlarıdır.
    Efendim,Bacanağın 2. sefer doğu görevi çıkınca, ailesini memlekette bıraktı. Aracını da götürmedi. geçen gün hanımla laflıyoruz kahvaltı sonrası çay keyfi filan... Telefon çaldı, arayan baldız. Hava- su derken, baldız demiş babam yanımda, benzinciye gidiyoruz. Hanım şaşırdı tabi. Normalde araç kullanmayan biri değil. Çocukları okula götürür, getirir. Kayınpederlere gider vs. E demiş, bizimki tembihledi, benzin almaya yalnız gitmiyorum. Öyle buyurmuş bacanak. bizim aklımıza gelmedi tabi. Benzin istasyonlarına yalnız giden bayanlara güpegündüz tecavüz ediyorlar demek. Zihniyete bak paşamda * Hemen gözümde tanımdaki gibi bir benzin istasyonu canlandı. Pompacısından tezgahtarına, temizlikçisine kadar seçme bir yer... Yav dedim, bispete gitmesin, diğer istasyonlarda sorun çıkmaz. Bispet mi? hangi bispet dedi hanım. Hani şu biscolatacı arkadaşların kaslarını sergilediği benzinciler var ya, Onlara uğramasın, diğerlerinde sıkıntı olmaz dedim. Mübarek, sanki bunların fabrikasına yolluyor benzin almaya. Herkes ekmeğinin derdinde kardeşim. Art niyet ararsak her yerde var ondan...
    0 ...
  33. sevdim seni bir kere

    32.
  34. parçanın en güzel yeri, "hayatta en zor olan, bir insanı tanımak. Kabul etmek huylarını, değişmeden bir olmak." kısmıdır kanımca. Söz ve müziğin, sihirle kaynaştığı zirvelerden biridir. Özellikle parçanın yaratıcısı Özdemir Erdoğan'ın ve dahi Hümeyra'nın yorumları harikadır.
    1 ...
  35. sözlük yazarlarından aforizmalar

    8676.
  36. insan dünyada, sarhoşun iki dudağı arasındaki leblebidir. Kah dudakta yuvarlanır, kah dişlerde paralanırsın.
    0 ...
  37. babanın ölmesi

    563.
  38. - alo, abi, babam sesini duysun. sen konuş, o seni duyuyor.
    - baba, canım... seni çok seviyorum.
    - ...
    - yarın gelicem, tamam mı.
    - tamam...

    ve sabaha uçak bileti bulunur en erken... gece birkaç kere aranır kardeş, durumunda bir değişiklik yoktur. sonra, sabahın dördünde, telefon acı acı çalar.
    - alo abi,
    - nooldu? (yüreğe çoktan bir ateş düşmüştür)
    - babayı kaybettik...
    - .....

    cennet diye bir yer varsa ki var olduğuna inanıyorum; ben küçük bir çocukken, bir deniz kıyısında, iskeleden, gün boyunca balık tutmuştuk ikimiz. o denizin kokusu, babamın yanında duyduğum sonsuz güven hissi, parmağımın ucunda balıkların denizle dansı, sonra bana içten gözlerle bakarak, oğlum deyişi... oraya gitmek, o günü yaşamak isterim orada yeniden ve yeniden...

    seni çok seviyorum baba, bir gün gelicem, tamam mı...
    5 ...
  39. gönlümün anahtarını kaybettim hükümsüzdür

    1.
  40. önce tanım gelsin: aşk hırsızlığına uğramış bireyin, ilanıdır.
    gönül bir kuş misalidir a dostlar. sıkılır göğüs kafesinde tünese de mütemadiyen. ara sıra kanat çırpmak ister sevdanın efsunlu göklerinde. ne zaman ki bir güzelin gözlerinden aşk meyi içip sarhoş olsa, yerinde duramayan bir çocuk gibi kapıları yumruklar, gidip kapıyı açana dek yırtınır durur. uçup güzellerin yanaklarına konar, renkli kanatlarını boynuna doladığında, en güzel sesiyle nağmeler okur, sonra, usulca gelip, kafesine konardı. bana da uçları yanmış kanatları, gözyaşında yıkanmış zaman merhemiyle iyileştirmek düşerdi.

    ilk sevgilinin ilk gülümseyişinden yapılmış, altın işlemeli anahtarla kapatırdım, gönül kafesinin kapısını. gönül dışarı kaçmasın diye değil, dışarıdan kimsenin ona bir zararı dokunmasın diye. gel zaman, git zaman, gönülden bir ses gelmez oldu. önce, pek aldırmamıştım zira bazen günlerce şakımazdı. küserdi bana, olmayacak biri için. sonra, bu durum devam edince, gidip bir göresim geldi onu. baktığımda, yerinde yeller esiyordu. tüylerinden bir kaçı yere dağılmış, asil kanı, parmaklıklara sıçramıştı. kafesin anahtarları da yoktu artık. düştüm yollara, uçsuz bucaksız ovaları, deli deli akan nehirleri geçtim. yıldızsız geceler ve gölgesiz günler boyu aradım onu. bulduğumda, bir deli kızın omuzuna tünemiş, hayran hayran onu seyrediyordu. ona en güzel şiirlerden örülü ağımı attım, sakinleşmesi için de bağlamamla hüzünlü ezgiler fısıldadım usulca. alıp geri getirdim ait olduğu yere. yaralarını sardım. kanatlarını temizledim. soğuk sulardan içirdim ve gördüm ki, öldürmeyen ezalar, güçlendirirmiş.

    azametli bir anka kuşuna dönüşen gönlüme, gururla baktım. artık anahtarı yok kafesinin, kayboldu. gerek de kalmadı artık çünkü o bir av değil, pençelerinde bin güzelin gözyaşı gizli bir avcı oldu. anahtar mı, onu siz bulursanız, gömün gitsin. bir anlık bakışın ateşiyle, kim bir ömür yaşamak ister ki...
    1 ...
  41. benimki yakar babamınki deler

    1.
  42. Başlığa bakıp hemen fesatlanmayın, bi durun da... Önce tanım: Küçük bir çocuğun, babasının başını derde sokabilecek beyanıdır.
    Efendim, olay şöyle vuku bulmuştur. Bir zamanlar anadolu'da,şirin bir köyde öğretmenlik yapan hocamızın 7-8 yaşlarında bir oğlu varmış. Bu delikanlıya babası mantar tabancası almış. Bu yeni oyuncağını pek seven çocuk, elinden düşürmez olmuş. O zamanlar ortalık karışık olduğundan, güvenlik amaçlı, babasının da bir ruhsatsız tabancası varmış. Çocuk, bunun yerini iyi bilir fakat asla kurcalamazmış. Gel zaman git zaman, bir gün köye jandarmalar gelmiş, hoş beş sohbetten sonra, jandarma komutanı çocuğun elindeki mantar tabancasını almış, evirmiş çevirmiş seviyor musun çok tabancanı diye sormuş. Bizim ufaklık, burada patlatmış bombayı, "babamın da var tabancası. Benimki yakar, babamınki deler." Neyse ki jandarma komutanı anlayışlı biriymiş de, bir iki nasihatla atlatmış olayı hocamız. Çocuklar böyle de doğrucu davuttur. Siz siz olun onları silahlardan uzak tutun e mi... *
    0 ...
  43. mualla

    31.
  44. cahit berkay'ın olağanüstü güzellikteki enstrümantal eseri. Mükemmelliğin müzikteki karşılıklarından...
    0 ...
  45. 2012 eurovision şarkı yarışması

    370.
  46. Slovenya'nın şahane bir parçayla katıldığı yarışma olmuştur. Tek kelime anlamamama rağmen gözlerim doldu, o derece...
    1 ...
  47. galatasaray ın doğru düzgün marş yapamaması

    43.
  48. Geçen gün galatasaray'lı bir arkadaşımın daveti üzerine, trabzonspor-galatasaray maçını seyrediyoruz. (Ben fenerbahçe'liyim) Maçı seyrederken, bi kulak kesildim, bizimki mırıldanıyor :"aşkınla, çoşkunla sen çok yaşa, yazdık büyük ismini arşa..." Hayırdır hocu dedim. Fenerbahçe sempatisi mi başladı yohsam sende. Yok dedi, ben böyle bazen sevdiğim marşları mırıldanıyorum. Beşiktaş'ın marşlarından da bazen mırıldanıyorum dedi. Güzel olduktan sonra, söylerim bazen böyle dedi. Bi süzüldü, bi boynunu büktü. E ama hakkaten sizin böyle süper bi marşınız bildiğim kadarıyla yok dedim. O da maalesef öyle dedi. Buradan yetkililere sesleniyorum. Hakikaten şöyle ihtişamlı bir marş, ezeli rakibimiz, ebedi dostumuz galatasaray'a yakışır.
    0 ...
  49. muhteşem yüzyıl

    2190.
  50. Halit Ergenç'in olağanüstü bir oyunculuk sergilediği dizidir. Kanuni, "ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" diyerek mevlana'ya selam çakmış, pargalıya hem son bir şans hem de muhteşem bir ayar vermiştir.
    3 ...
  51. muhteşem yüzyıl

    2145.
  52. kanuni bir vuruşta büstünün kellesini aldığında, pargalı'nın sanki canı çıkıyormuşçasına yüzünü ekşitmesi, çok şey anlatıyordu. Ayrıca büstün önce tepesinin yere çarpması,sonra pargalı'nın ayaklarının dibinden yuvarlanarak, en son yüzünün pargalı'ya dönmesi, görsel olarak muhteşemdi.
    4 ...
  53. seksenler

    156.
  54. Salı akşamları yayınlanan, harika bir senaryoya ve kaliteli oyunculara sahip trt dizisi. Her bölüm çıtayı biraz daha yükseltiyorlar. Fenomen yapımlardan olmaya aday görüyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler.
    2 ...
  55. moderatörle sevişmek

    7.
  56. kukla vs kunteper canavarı pek yakında sinemamızda...
    3 ...
  57. hastası olunan sözler

    9882.
  58. 'Allah' diyen hayvanlara rastlıyoruz. Şaşırmayın ! Ben, 'Seni seviyorum' diyenine bile rastladım. - cemal safi
    3 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük