dun gece itibarıyla bir çok türk'ün yüzünde görülen ifade. o anı hatırlıyorsunuz. almanya gol attı, 2-1 oldu maç. herkeste ufak bi umit var gene, ama ters uğur denemek için yok yok olmaz bu sefer diyor. sonra bi de ne!!! aman allahım... semih'in golü... millet havalarda bağırıyor çağırıyor çıldırıyor... garip bi gizem doluyor içi... evet diyor, evet, bişey var, bişey var biz şampiyon olacağız... bu saatten sonra vermeyiz... şans döndü gene... sonra alman geliyor "nah" diyo takıyor ağlara... çocuğu koyuyor. içe kaçıyor. gol yani kalenin içine giriyor. noldu lan ahahah, hani sizin bi come back vardı ahahaha diyor... herkes göt olup kalıyor. "yaaa yaaa bizim atmamız lazımdı, bi yanlışlık oldu" diye geçirip içlerinden arkadan yemiş gibi götü tuta tuta gidiyorlar. öyle herşeye atlarsanız böyle olur. ilahi adalet. kasap döer sap döner gün gelir devran döner misali
varlığını bilmek ama utandığından ona nedenini soramamaktır. çenesinde bir tane tüy görürsünüz. haftalardır aynı yerdedir. onu tanıdığınızdan beri ordadır. ama niye kesmediğini çekindiğinizden bitürlü soramazsınız. bakarsınız anlarsın diye ama değişen bir şey olmaz. sürekli gözlerinizi dikersiniz gene anlamıyodur. çok salakça bişeydir. kızların bazılarında böyle tek tüyler vardır. çenelerinde veya dudaklarında. ama niye almadıklarını kimse bilmez. bunu ona haber verememekte çok rahatsız eder insanı.
tgı fridays mantığınından habersiz olan cahil ve yumuşak kimsedir. fridays cafesinin anlamı, thanks got it is friday, yani teşekkür ederim allahım bugün cuma demektir. cuma gecesi eğlence zamanıdır. hristiyanlara göre dünya altı günde kurulmuştur. 7.günde de dinlenmek gereklidir. bugün de cumadır. müslümanlarda da cuma namazı vardır mesala. o da evden çıkmak içindir. cuma gecesi bayanlar gibi evde oturup dizi izleyen erkek bana garip, tuhaf, oğlansı geliyordur.
bu sadece bir tespittir. elbette doğru olmaması mümkündür. ama doğru bakacak olarsak içinde haklı gerekçeler vardır. eleştirelecekse bu doğrultuda davranmak gerekiyordur.
sonuçta kuran'da her şey yazıyordur. bunu bunu yapmazsan cezalandıralacaksın deniyordur. gerisi fasa fisodur. insanların fikirlerine saygı duymak gerekiyordur. burada bile yardım etmek istediğimiz kişiler size sırtına dönüyor. dalga geçiyor. eğleniyor. sorun da tam olarak budur. az zamanımız kalmıştır. ve bu dünya yalan olandır. asıl dünya için çabalamamız gerekiyordur. ama doğaldır bunun aksini yapmak. bende öyle yapamıyorum. bazen okulu kırıyorum. arkadaşlarla geziyorum. ama yanlış olduğunuda biliyorum.
son günlerde çoğu arkadaşım kafasından geçirdiği düşüncedir. soğuk havada çok dikkat çekicidir. atkı boynu sardığından koruyucudur. oysa kadındır korunmaya muhtaç olan. erkek gücü temsil eder. atkının erkeğin boynunda dolanıp sarması ile kadının erkeğin kollarında olması eşdeğedir. göğsünde uyumasıylada aynı. kadın erkeğe sığınıoyordur. sonra atkı şekil itibarıyla sarması açısından erkeğin cinsel organını çağrıştırıyordur. hele siyah atkı tam siyahın gücüne, zenci organına işaret ediyordur. tabi bunları hepsi varsayımdır. kesinliği yoktur.
kafa güzelken yapılmaması gereken bir harekettir. ayak tırnaklarını kopartmaya çalıştığım sevgilimin ayakları yara olmuştur. ayrıca benim ağzımın içine de saçma sapan tırnaklar girmiştir. güzel bir fantezidir ama biraz pistir. bot giyilen ayaklara yapılmaması zorunludur.
eşimiz, dostumuz, etrafımızda gördüğümüz insanların ölünce başlarına ne geleceğini bilmek ama bir şey yapamamak. onları uyaramamak. göz göre göre yanacaklarını bilerek öylece durmak. onlara bir şey anlatamamak. atesitler ya da islamın şartlarını yerine getirmeyen insanların yeri cehennem. kuran'da öyle diyor. bunu bile bile hiç bir şey yapamamak çok acıdır. insanları uyandıramamak. geç kalmadan kendine getirememek. insanları görüyorum böyle. cehenneme gidip yanacaksın kendine gel demek istiyorum. ama korkuyorum beni tersleyeceğinden. salak olup ya da beni takmayacağından. insanı çok üzen bir durum bu.
herkesin zaman zaman yapabileceği bir davranıştır. o an gözünüz kimseyi görmez. kumar hırsı benliğinizi sarmıştır. haftalardır kaybettiğim paralara dayanamayıp az önce ablamın yüzüğünü ondan izinsiz aldım. çaldım yani. sevgilisinin aldığı tek taş. o ibneye de kılım zaten. verir miyim bilmiyorum yüzüğü. sanırım satıcam. üzerimdeki stres çok büyük. iki hafta önce de yakın bir arkadaşımıza gece maskelerle saldırıp onu soymuştuk. üzerinden iyi para çıktı. ne yapsam bu bahis tutkumu bir türlü yenemiyorum. kazanmak yetmiyor. sürekli daha fazlasını daha fazlasını istiyorum. bahiste para kaybedince yaptığım hırsızlıktan utanıyorum. kaç kere yemin ettim. allahım bir daha yapmıycam dedim ama beceremedim. ben bir bağımlıyım.
saygısızlığın dik alasıdır. hangi dinden olursanız olun insanların inançlarına saygı duymak gerekmektedir. hele de islam dini gibi hoşgörüyle anılan bir dindenseniz, mutlaka kilisenin önünden geçerken ıstavroz çıkarmanız lazımdır. bunu yapmayan insanın insanlığından şüphe edilir. hepimiz aynı tanrı'ya inanmıyor muyuz? öyleyse ne diye düşmanlık yaparak birbirimizin inançlarına saygı göstermiyoruz? hangi kilisenin önünden geçerseniz geçin, mutlaka ıstavroz çıkarak hristiyan dinine saygı göstereceksiniz. onlar da caminin önünden geçerken kendi dilllerinde aziz allah diyorlar. çok yabancıda gördüm ben bunu. önce insan olmak, adam olmak, şerefiyle yaşamak lazımdır. yanlış düşünüyor olabilirim ama, ıstavroz çıkarma gibi basit bir hareketi yapmayan insanın bunlardan yoksun olduğuna inanıyorum.
insanın canını fena sıkan bir durumdur. kimseye soramazsınız acaba benimki nasıl diye? arkadaş grubumdaki kızların birbiriyle 'aaa falanca çok güzel öpüşüyo. öbürkü berbat. bi başkası fena değil" diye duyuyorum. ama nedir nasıldır tam olarak napınca güzel olunur bilemiyorum. yani dudakları getirip öpüyorsunuz sonuçta. ağzı açarak. bunun güzeli çirkini nasıl oluyor? üç dört kez öpüştem ben. bir tanesi epey sesli ve ıslaktı ama genelde aynıydı. hepsi birbirinden farklı mı olmalı ki? ilkinden sonuncusuna kadar aşama gösterdim mi ben? bu tip sorularla kafayı iyice bulandıran bir konudur bu. gerçekte aşık olduğun kişiyle güzel öpüşür insan. bence mantık budur. öpüşmenin güzeli çirkini olmaz. eğer seviyorsan onun öpücüğü sana güzel geliyordur.
bir zamanlar insanların süslenip püslenip en güzel kıyafetleriyle gittikleri taksim'i şimdilerde mesken tutan kıro, amele tayfasının üyesidir. hafta içi de gitmemek gerekir aslında taksim'e. ama hafta sonları tam manasıyla varoşlara, garip garip giyinen tiplere teslim olduğundan kesinlikle uğranmamalıdır. taksim'e bu devirde gitmek bayağılık, özentilik, istanbul'da sonrada görme olmakla eşdeğerdir. kime sorsanız istanbullu olan olmayan, herkes taksim'i bilir, oraya gider eğlenmeye. istanbul'a yeni gelenin ilk ayak bastığı yer orasıdır. kendi gibi varoş kalabalıktan dolayı orada rahat ediyordur. insanların içine karışıyordur. nevizade gibi yerlere gitmek gerçek istanbullu olan görgülü adamın işi değildir. ben sevgilimle taksim'e asla gitmem. orada gördüğüm insanlara da kendi yaşantımda değer vermiyorumdur. bilmiyorum belki yanlış bir düşünce ama, taksim'de gördüğümüz o güruhtan kaç kişiyle konuşabiliriz, arkadaş olabiliriz ki... hepsi uçuk kaçık tipler. ayrıca başımıza türlü bela da gelebilir. benim çevremde kimse taksim'e hele de hafta sonları gitmiyordur. artık orası düşük seviyeli insanların mekanı olmuştur. zorlanmamalıdır.
beraber olduğu kızın regl zamanını bilip hayatında bir kez bile onun altını değiştirmemiş hissiz, kaypak, iyi gün dostu erkektir. böyleleri sevgililerini aldatmaya meyillidir. ne aşk ne de sevgi onlar için önemlidir. güzellik, şekilcilik, sadece cinsel ihtiyaçlar, bacak, göğüs, v.s, anlamlıdır onun için. regl günlerinde kızlar kötü zamanlar yaşar oysa. ve iyi günlerinde olduğu gibi böyle zamanlarda da erkeğin onun yanında olmasını isterler. sahip çıkılmayı. utanılmamayı. evlenirken, iyi günde de kötü günde de yanında olucağınıza söz vermiyor musunuz? yarın öbür gün hasta olsa, elden ayaktan düşse onu bırakır mısınız? sevgiliyi yatırıp bacaklarını bir çocuk gibi kaldırarak pedini değiştirmek her erkeğin yapması gereken bir davranıştır. çocukca ya da fazla romantik görünebilir bu, ama doğru olandır. o kokudan, kandan, kızın durumundan rahatsız olmadığını göstererek "her zaman yanındayım ben senin" mesajını inceden verir. ne olursa olsun sen benim için değerlisin. seni seviyorumdur. pedini değiştirerek yarın öbür gün allah korusun felç olsan ben sana bakarım diyordur. pedi yüksünmeden sanki göreviymiş, zevk alıyormuş gibi değiştirip, kıçına sevimli bir şaplak atarak hiç bir şey olmamış gibi hayata devam etmek gerekir. gerçek sevgi, aşk budur.
bu vatanı kurtaran, kuran, baştan inşa eden atamıza yeteri kadar değer vermeyen yozlaşmış bireydir. bilemiyorum belki de ben bu konuda fazla hassasımdır. ancak evinde çelik'in kaset ya da cd si olmayan türke saygı duymamak, adam yerine koymamak gerektiğine inanıyorumdur. aldığımız her nefesi allah'tan sonra borçlu olduğumuz kişiye karşı bazı sorumluluklarımız vardır. ben her sabah kalkar kalkmaz çelik'in benimle kal albümünü takar, özellikle de "yüüüüüüüüceler yüüüüüüüücesi önderimiz var" kısmını bağıra bağıra söylerim. kardeşimi de alıştırdım. size saçma gelebilir ama böyle. ben atatürk'ü çok seviyorum. o olmasaydı biz de olmazdık. çelik müzikal açıdan yetersiz, kötü, bize hitap etmeyen bir şarkıcı olabilir. ama bu atatürk'e değer vermediği anlamına gelmez. bir şarkıcının albümünde atatürk'e yer vermesi çok hoştur. ve bunun takdiri yapıp cd sini almayan insanın da yobazlarından, gericilerden bir farkı yoktur. onlardır hatta.
kararlarına güvenemeyerek korkakça savunma psikolojisi geliştiren zavallı iştirakçi. 5 maçın 4'ü tutarsa azıcık kazanıyorum, şu kadar tutarsa geri alıyorum filan olaylarına girip normalde kazanabileceği paranın üçte birine razı oluyor. sistem bahis yapan erkeğin erkeklik hormanları normalden çok daha az. korkak, pısırık ve kadınca güdülerle hareket ediyor. 5 maça güveniyorsan, onlara oyna, paşa paşa ya kazan ya da kaybet, delikanlı ol ama. erkeğin felsefesi ya hep ya hiçtir. kararlı, özgüvenli, muktedir olmaktır. sevgilisine sistem oynanmış bir iddaa kuponu bir erkek hangi yüzle gösterebilir? ne diyebilir ona? sevgilim 5 maçın 4'ü tutarsa paramı geri alıyorum mu? sonra o kız ona nasıl inanır, saygı duyar, aşk olur? sevişirken de 3 postadan 2'sini atsam yeter, ödeşiriz mi diyecek?
eğer izmir'de yaşıyorsanız size çok daha vurucu gelecek bir şiir. her bir mısrasında göz yaşlarınız size eşlik eder, yüzünüz düşer. öyle bir şiirdir işte.
yargıtay'ın en şaşalı dönemine tanıklık etmiş eski büyük başkan. yerinde saptamları ve derin analizleriyle şu an çok daha iyi bir yerde olması gereken bilgi adamı.
halı sahada oynasa sürekli kaleden kaleye şut çekecek futbolcudur. hele santralardan sonra mutlaka vurur. bir allahın kulu da gerrard yapma ya şut çekme demez ama.
yazmaktan onur duyulan sözlüktür. komplekssiz, cool, bir o kadar da özgündür. hakkındaki eleştirilere yanak alarak karşılıkv verecek kadar da özgüvenlidir.
uyarılmadan, ikaz edilmeden tekrardan düştüğüm mertebe. yazıktır günahtır. bir yazarı kaybetmek çok kolaydır. ama onu kazanmak alkışların en büyüğüdür.
sağlıklı bir kişidir. kalınlığı ve çapıyla beraber zaman zaman her erkeğin içinden geçen bir düşüncedir bu. acaba nasıl diye kurar kafasında. testislerindeki kırmızı lekeleri, damarları, rengini, kıl seviyesini, sünnet lekesini, buruşuklukları kendisinikiyle kıyaslar. ortalamanın altında penise sahip erkekleri aklınca küçümser.
sokakta rastlanıldığında gülmemek için zor dayanılan tip. akbil görüntü itibarıyla sağlam bir erkeğin eline yakışmamaktadır. karı gibi metal, yuvarlak bir şeyı elinde taşıyıp bitince doldurmak efenimlik göstergesidir. akbilci akbili doldururken gizli eşcinsel adamın suratına bakıp o basılmadan zevk almaktadır. akbili adamın elinde uzun uzun inceler. erkek plan program yapmaz. akbile muhtaç olmaz. bilet kullanır. bitince başka alır. ama akbil kullanırsa kadın gibi muhtaçlık, özenli olduğunu gösterir. akbilli erkeklerin erkekliği yerinde değildir.
sağlıklı, düzenli bir uyku için her erkeğin yapması gereken bir davranıştır. cinsel yaşamı destekler. sabah sertleşmesini kontrollü kılar. yatakta kendini tatmin etmek allah'a bir nevi ibadet etmektir. uykudan feragat etmek bu anlama gelir. peçeteye değil dona boşalmak gerekir. o koku ve ıslaklı uyumak şarttır. spermler kasıklara sürelerek parlatılmalıdır. insanın içini huzurla kaplar ve o halde uykuya dalar.
otobüste minibüste sokakta her gün gördüğümüz erkeklerin içindeki bastırılmış eşcinsel güdülerin sonucudur bu. bir erkeği gözlerine kestirip hayal kurarlar. herkesin içinde uzun uzun öpüşmeyi düşlerler. public seksin olayından aşırı tahrik olurlar. ilk bakışta anlıyorum artık bu tipleri.