yeni flört dönemlerinde meydana gelen durumdur. acaba çok mu üzerine gittim, sıkmış olabilir miyim, acaba beni istemiyor mu gibi triplere girilmesine neden olur. sonuçta arada bir elektrik varsa karşı taraf içinde bu düşünceler söz konusudur. bir gazla atılan msja cevap geldiğinde genellikle yüzler güler ve olay tatlıya bağlanır.
gereksiz işler peşindeki arkadaşlardır. herkes yapar bunu(evet bende dahil). niye yaparız neden bu gibi işler peşinde koşarız bir muamma ama güzel oluyor iki kulak yapan için sanki hayat. kendi kendine eğlenir bu bünyeler.
türk spor basınının en sevdiği laftır bu. bir oyuncu sakatlanır ya da kulüp tarafından ceza alırsa hemen antrenmanda takımda ayrı düz koşuya başlar. böylece takıma yetişmeye çalışır. mesela sevgiliye uyuz mu oldu insan hemen dışarı çıkar. normalde yanında kız/erkek arkadaşı olmadığında gitmediği mekanlara gider. bir süre kendi başına yaşar hayatını, ilerleyen haftalarda tekrardan sevgilisini maç kadrosuna alıp beraber koşmak için ısınma hareketleri olarak geçer bazı basın kuruluşlarında. bir de şu var genelde takımdan ayrı düz koşu yapan oyuncu takımla olan bağlarını koparmak üzeridir. versin, koşsun tek başına tüm dünyayı.
sebebi defterin sol tarafı ile zemin arasında ilk başlarda defterin kalınlığı kadar olan ama zamanla azalan bir boşluk olmasıdır. defterin sağ tarafı ise zeminle direkt temas halindedir. ayrıca sağ taraf kirlenmemiştir. kırışmamıştır. ilkokul günlerim geldi aklıma duygulandım.
okulaki en uzun tenefus zamanına denk gelir. diger tenefusler 5dk ise bu tenefüs 10dk'dır. "ben sana elma veriyim sen bana mandalina ver" şeklinde ilk ticaretimizi yaptığımız, sınıfın yumurta kokmasına sebep olan, kola gibi zararlı içecekleri içmemizin yasak oldugu tenefüstür.
sınav sonunda sağdan soldan kapılan cümleleri alel acele yazarken insanı paniğe sokan cümle.
her duyduğumda "eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlühü" yazasım geliyor.