tedrici olarak ülke gündemimizden çıkarmamız gerekendir. ne menem bir şeydir o öyle.ama hemen "artık 14 şubat sevgililer günü değil merkez bankasının gazimagosaya taşındığı gün olarak kutlanacaktır demek olmaz". miladi takvimde yapılan bir değişiklikle dört yılda bir şubatın 14 ü de çekeceği, diğer yıllar 13'den 15'e geçeceği şeklinde bir beyanatla nabız ölçülmeli ve alttan alttan halk buna alıştırılmalıdır.
sabaha karşı açılan başlıklara baktığımda kısa süre önce "böyle buyurdu zerdüş" ü okuduğuna kanaat getirdiğim yazar.e hoşgelmiş, eli pek boş gelmemiş belli.
bu şarkıyı dinledikten sonra derlenip toplanmak için:
" Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım"
mab'ı sevmemek için yeterince neden varken, son canlı yayın performansıyla oh oh suyundan da koy dedirten program.alakasız onlarca insanı bir arayı getirip, hadi bakayım öpüp koklaşın(iç ses: inşallah birbirinizi yersiniz)demeyi yayıncılık sanan bir sunucu, tahammülün t'sinden,konuşma ve dinleme adabından uzak seyirci güruhu ve konuklar. hayır kabul etmiyorum,burda görünen kimselerin işte üniversite gençliğimiz şeklinde genelleştirilmesinden utanç duyuyorum.onlar üniversiteliyse ben değilim. çok da umursamayacaklar bunu elbette, umursamadıkları pek çok şey gibi.
iki tercihten biri olsun da gerisi mühim değil diye cevaplanası soru.
aslında o da önemli değil bi yerde, tercih yani, insan olsun *hatta insan olsun çamurdan olsun.***
söyleyen şahsın kimliğine göre önemi değişen cümledir.bir doktorun ağzından yakınız için söyleniyor olması hayatta olmasını istemediğiniz son şey bile değildir.sen ne biçim doktorsun, siz ne işe yararsınız şeklinde çaresizce haykırma sebebidir.
gurbette yaşayan evladın bayram münasebetiyle bayram temizliğine yetişmeyi de hesaba katarak erken gelmesi sonucu alternatif olarak bayram sabahı çamaşır suyu kokan kız eli halini alabilecek olan cümle.
binlerce insanın olabilmek için sınavlara girip çıktığı,düşük ücret,verimsiz çalışma koşulları ve üretken olmayan nitelikleriyle anılan(ki her zaman bu benzetmeler doğru değildir,çok güzel memuriyet örnekleri de vardır) buna rağmen devlet kapısı olması hasebiyle tercih edilen meslek.
doktorcuğumun "önümüzdeki zaman diliminde çocuk düşünüyor musun" dedikten sonra şaşınlıkla "nasıl yani,ben mi,ne alaka,önce evlenseydim..." şeklinde zırva dolu cevabıma mukabil "yazıyorum o zaman" diyerek reçeteye düştüğü ilaç.
müthiş kurgulu bir reklam filmi olmamasına ve ilkokul düzeyi espirisi olmasına rağmen okan bayülgenin harika seslendirmesiyle ailecek sempati beslediğimiz köstebeğin ağzından dökülen cümledir.
aidiyeti anlatan -m ekinin getirilmesiyle anlamını bulan kelimelerin sonunu kaldırarak ulaşılabilecek hitaplardır.aşkım değil de aşk,canım değil de can,sevgilim değil de sevgili demek yerinde kulağa daha sıcak gelebilmekte ve divan edebiyatını anımsatır olabilmektedir.edebiyat deyince serbest çağrışım olarak (bkz: bitanesinden bitanesine)