6 yaşındaydım. apartmanın bahçesinde üst komşunun çocuğu enesle misket oynuyordum. artık ne kadar su içtiysem acayip tuvaletim vardı. misketlerimi orda bırakıp eve gidemezdim. misket konusunda babama bile güvenmezdim. hemen kendi misketlerimi cebime koyup eve gittim. eve gittiğimde direk tuvalete girmiştim, tabi misketler cebimdeydi. yaklaşık 15 tane misket vardı cebimde. tuvalete gittiğimde direk tuvalete başlayacaktım ki pıt pıt diye sesler duymaya başlamıştım. acaba bu ses nerden geliyor derken cebimden tüm misketlerin cebimden düştüğünü görmüştüm. misketlerin 3 tanesi hariç hepsi dökülmüştü... misketleri toplamaya çalışmıştım, ama nafileydi. 4 tane toplayabilmiştim. 3 tanede cebimden çıkmıştı. toplam 8 tane misket gitmişti. aralarında dobi misketler* bile vardı... o güzelim misketlerin gittiğine mi yansaydım, misketleri toplarken altıma kaçırdığıma mı? tabi ki misketlere...
sözlük yazarlarının ergenliğe girdiklerindeki düşünceleridir. e malum vücutta bir sürü değişiklik oluyor. eleman kalkmaya başlıyor ulan daha çocuğuz be. daha sonra kötü çevreden bu kalkmayı giderecek şeyleri öğrendiğimde düşüncem şu olmuştu bunu haftalık olarak yapamam en iyisi 18 yaşına gelince hemen evleniyim olmuştu. simdi bu düşünce aklıma gelince gülüyorum. hiç düşünmemişim 18 yaşında evlenen kimse var mı diye. herkes 25-30 arasında evleniyor. o zamana kadar 10 sene var. ama çocukluk işte beyin daha gelişmemiş ki swh.