bazı şehirleri özlemek, tek gözlü bir odaya toplaşıp, annenin yaptığı sıcak tarhana çorbasıyla ısınmayı özlemek gibidir.
o şehirlerin sokakları, annenin ellerine benzer. ağrıdan çatlayacak gibi duran alnını okşar durur gecenin bir yarısında. annelerin duası varsa, şehirlerin de duası vardır mırıldanıp durduğu.
bu baş ağrılarım beni öldürecek biliyor musun?
kalk kudüse gidelim..
allah şehrine gidelim. allah bizi gözetsin, korusun, kollasın kudüs hatırına. kalbimizin ağrısı, başımızın ağrısı, ruhumuzun ağrısı hafiflesin şehre yaklaştıkça.
tarhana çorbası içer gibi içimize çekelim, gökyüzünde yaratılıp yeryüzüne indirilen bu şehrin sokaklarını. kudüsün bulutlarından tespih yapıp subhanallah çekelim.
peygamber sükunetine erelim şehrin sokaklarında. tura çıkalım.
bağıralım boğazımızı yırtarcasına; rabbimiz biz de aşk ehliyiz bize de yüzünü göster!
tur dağı paramparça olsun, kalbimiz paramparça olsun aşktan.
kalk kudüse gidelim..
yahya peygamberin yanında büyüsün çocuklar.
elleri taş tutacak yaşa gelsin. kalpleri aşk tutacak yaşa.
sokaklarına atalım kendimizi. adımızı söyleyelim kontrol noktalarında.
horlanalım, ezilelim, bekleyelim saatlerce. vazgeçmeyelim inatla.
kalk kudüse gidelim..
çöp bidonlarının arasında dolaşalım.
bak şu küçük çocuk var ya vuracaklar onu! hani babasının arkasında duran.
başını babasının sırtına dayayan çocuk. işte o!
vuracaklar birazdan onu. çöp bidonlarının arasında dolaşalım.
endişe etme çocukların kalbine değen kurşunlar sekmezler hiçbir yere.
mescide gidelim. yıkılacaksa üzerimize yıkılsın boşver.
sen elimi sıkı tut korkma. mescide gidelim.
bir bayram namazı kılalım şehirle birlikte. zekeriyanın yanında saf tutalım. ve musanın ve isanın ve yakupun.
bekle birazdan ömer de gelir buralara. şu beyaz sakallı adamı görüyor musun?
işte onun tekerlekli sandalyesini itelim birlikte. nereye gitmek isterse oraya.
hayfadan aldığımız portakalları ikram edelim, o çok sever.
birlikte zeytindağına çıkalım şehre bakalım doya doya.
kalk kudüse gidelim sevgilim
allah bizi gözetsin, korusun, kollasın kudüs hatırına.
kalbimizin ağrısı, başımızın ağrısı, ruhumuzun ağrısı hafiflesin şehre yaklaştıkça
tarık tufan ın ''kraliçenin pireleri'' adlı kitabında yayınlamış olduğu deneme.
sana söyleyecek bir şeyim kalmadı. artık hiçbir cümleyi tamamlayacak gücüm yok. belki utanç, belki yılgınlık bütün kelimelerimi alıp götürüyor. böyle zamanlarda hayat, saçları kökünden kazınmış müntehir bir travestinin bileklerinden sızan sırnsıcak kandır, kimsenin el süremediği. şimdi ucuz bir otel odasının küçücük tuvaletine sıkışmış bir hayatın eşiğinde duruyorum ve sana söyleyecek hiçbir şeyim kalmadı.
nisan saldırıyor üzerime sevgilim. nisan çalıyor bütün sözcüklerimi. yüzünde parlayan güneş bir anda kaçıp, yaşlar boşalıyor gözlerinden. ben nisan şaşkınlığında yitiriyorum öykünün geri kalan kısmını.
nasıl bitiyordu? - iyiler nereye gittiler?
kadınlar ve çocuklar nasıl kurtulacaklar?
bir yağmur böylesine nasıl savurabilir bir insanı? yağmur değil sevgilim, gözlerinden aktığımdan bu yana darmadağın üstüm başım. saçlarında biriken kelebek kanatlarını talan ettiklerinden bu yana utanç kemiriyor kalbimi. saçlarını işgal ettiklerinde kaçtığım sokaklarda düşürdüm şahdamarımı.
şimdi yaşamak, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen bir genç kızın saklamaya çalıştığı yüzüdür.
şimdi yaşamak, bebeğini terkeden bir kadının göğüslerinden akan hüzündür.
nisan yığılıyor üzerime sevgilim.
ansızın yağan bir yağmurun, avuçlarından düşen ölü kuşları topluyorum, sokak aralarında. hiç bu kadar kimsesiz olmamıştım. hiç bu kadar sensizlik akmamıştı damarlarımda. böylesi bir yoksulluğa düşüşüm ilk kez.
buralardan git istersen nisan yüzlü sevgilim. istersen buralardan git. sana söyleyebilecek hiçbir şeyim kalmadı. kaçamak sözlerle gizliyorum utancımı. kimsesizliğimi kalabalık cümlelerde saklıyorum. saçlarını işgal ettiklerinden beri yürümüyorum bu sokakları. ölü savaşçıların cesaretinden merhamet dileniyorum. istersen git ve cesur bir kalbin ovalarında yürü. cesur bir kalbin sabah rüzgarında saçların dağılsın.
sana gözlerimde izi kalan son hayallerini vereceğim.
sana parmak uçlarımda kalan son duamı vereceğim.
sana kirpiklerimde takılı son bakışlarını vereceğim.
istersen artık git ve ben bir nisan gecesinin acımasızlığında, asla baştan sona söyleyemediğim bir dağ türküsünün sözlerine bırakayım kendimi. sokaklara düşmüş kadınların heveslerinde yakayım kalbimi.
nisan yüzlü sevgilim.
ben bir çay bardağına sığınıyorum şimdilerde. kahvede oturan yaşlı adamın filtresiz sigarasından yükselen dumana sığınıyorum. caddenin kenarında bekleşen amelelerin, dirsekleri aşınmış berbat renkli ceketlerine mesela. böylesi küçük, böylesi gözden uzak şeylere sığınıyorum anlayacağın. savrulan hayatların, kimselerin görmediği küçük ayrıntılarına. gösterişsiz yaşam öykülerinin korunaklı yalnızlığına bırakıyorum kendimi,
konuşmak yaralarımı acıtıyor. konuşmak bir ip gibi boynuma dolanıyor. dilim dolanıyor bu sıralar. sana söyleyebilecek bir şeyim kalmadı.
aylardan nisan.
dışarıda deli gibi bir yağmur, hazırlıksız yakalıyor herkesi.
beklenmedik bir rüzgar sürüklüyor ne varsa önünde.
ben bir rüzgarda sürükleniyorum.
konuşmak yoruyor.
dışarıda yağmur var ve gitmek için iyi bir gün.
yağmur var ve herşeyi gizlemek için iyi bir gün.
nisan üzerime yığılıyor sevgilim.
ben...
veda etmeye çalışıyorum...
hepsi
''kafam kadar güzel misin sorusuna alternatif cevaplar'' asıl başlık bu.
kafam kadar güzel misin sorusuna verilebilecek alternatif, düşündürücü cevaplardır.
çıkıp erkek gibi cephe savaşı yapamayan bir örgüte-ki örgüt olması bunu gerektiriyor sanırım- güvenip bu sözleri söylüyorsa ahmet kişisinin basiret yoksunu olduğunu gösterir.
bazıları çıkmış bir ayda 39 şehit vermişsek felan diyor. 1 aydır ne opersayon vardı ne bir zart ne bir zurt...
pkk kendini çok güçlü zannediyo. oysa pkk bir kaç silahlı bereliden oluşmuş bir örgüt sadece.pkk ve destekçileri isterse bin olsun, isterse on bin, isterse yüz bin olsun. haince saldırmak yerine kısasa kısas bi savaşta gökten adalet yazğdığında görecekerdir ey mi yaman bey mi?
ülkemizde 11 milyon kürt var. buda türkiye'de %14 oranında kürt varlığı olduğunu gösterir.
son seçimelerde bdp nin oyu %6. yani kürt nüfusun yarısı bile etmiyor bu oran.
siz kalkmış tüm kürtler pkk lıdır diyorsunuz. bu düpedüz saçmalık. düpedüz iftira.
ve diyorsunuz ki kürtler pkk olmadığını kanıtlasın evlerinin camlarına türk bayrağı assın.
malesef bu mümkün değil. zira diyarbakır'da böyle bir şey yapmak isteyene rahat vermezler. esnafsa boykot ederler. ve belki canına kastederler...
acı ama gerçek olan bu.
doğu da yaşamayıp doğu ya nutuk atmak kolay.
doğu lu değilim ama gezdim gördüm o diyarları.
facebook ta gönderdiği her mesajın sonuna smiley koyarak düşüncelerinin yanında duygularını da muhatıbına aksettiren insandır.
+baba naber ya.d
-iyidir senden?
+iyiyim bende nasıl oluyum:)
-eee okul nası gidiyor?
+sorma ya 3 dersten kaldım bu sene :(
-hmm hadi ya...
+yaa :/
-neyse, abine selam söyle, yarın işe gelirken bizim emaneti de getirsin.
+tamam söylerim:)
intihar etmeye karar verip bunu davranışa dönüştürürken daha doğrusu dönüştürmek üzere iken kalınan ikilemdir.
-hadi çek şu tetiği ne bekliyorsun?
+ne silahı ne intiharı sen na yaptığının farkında mısın? geri dönüşü olmayan bir yol bu?
-dinleme onu. onu dinlediğin için şu an burada bu haldesin.
+sevdiklerini düşün. sen gidince ne kadar kahrolacaklar
-bence hiçte kahrolmayacaklar. zaten sana pislikmişsin gibi bakıyorlar. sen bi' fazlalıkmışsın gibi. anla işte sen bu dünyaya göre değilsin. ya da bu dünya senin için değil...
+hiçte bile. o sesi sakın dinleme. o ses şimdiye kadar sana hep kötülük emretmedi. şimdide korkaklık yapıp terki diyar yapmanı istiyor. nefes aldıkça her şeye bir çözüm bulunur.
- sen tam bir korkaksın adamım. şu tetiği çekecek cesar...