izlediğim en iyi filmlerden biriydi. teknolojinin ilerlemesiyle geleceğimizi gözler önüne seriyo. bi ara ben bile sanal sisteme olan aşkına inanıp hüzünlenmiştim. oysa ne kadar saçma dimi.
çocuklukta yaşanılmış trajik denemelerin bünyede etkisini bir kenara bırakırsak küçük bi özgüven eksikliği, hep bi önyargı, gereksiz yere karşı tarafı gözünde büyütme. şimdi sevgili olsak kesin ayrılırız düşüncesi. ama bu ayrılıktaki suçlu nedense hep karşı taraf. sınırlarınızın zorlanacağı düşüncesi de var tabii. daha ilişki başlamadan kafada kurulan entrikalar. hep kendinden daha güzeli olduğu düşüncesi. bende en sıkıntı olanıysa doğru insan olmadığını düşünmem.
belkide seni anlayacak o insana en muhtaç olduğun zamanlardasın. oysa şimdi o nerde kimle ne yapıyo hiç bilmiyosun ama sen sabret, bekle. elbet o seni bulacak ya da sen onu bulacaksın. zaten bulduğun zaman onun o olduğunu hemen anlayacaksın. şimdi kimseyle kendini oyalama boşuna, kimsenin kalbini kırma. belki her şey üzerine geliyo gibi düşünebilirsin ama bunlarda geçicek. eskisi gibi yanında sevdiğin insanlar olacak, değer verdiğin insanlar çoğalacak etrafında. yeter ki sabret, içini ferah tut, gülümse.
dilim hiçbir zaman iyi olmadı hatta öğrenmeye yeteneği de olmayan insanlardan biriyim. lisede tüm notlar çok iyi gelirken ingilizcem hep çok kötü gelmiştir. sırf o ders yüzünden takdir bile alamayan bi öğrenciydim ben. şimdi hazırlık okuyorum ve * ağzıma sıçılıyo. yaz okuluna kalmayıp seneye bölümüme başlayabilmek için kendimi yırtıyorum. daha bölüme başlamadan bi final görmeden acayip stres yaşıyorum. sınav döneminde yüzümde bi tane sivilce çıkmazken patır patır dökülmeye başladım. bi insan bir şeyi bu kadar zor öğrenirken nasıl sevebilir hiç bilmiyorum.
ummadığım insanların favori dizisi haline gelmiş durumda. bikaç kez izliyim dedim kızla çocuk arasında hep bi yanlış anlşılma söz konusu. ikide bir konuşurken tutukluluk yaşıyolar. ikisinin arası düzelse evde birileri hastalanıyo, fenalaşıyo. birileri hep kuyularını kazma peşinde. fazla basit ve bunaltıcı bi dizi ya.
neden zor olduğunu bir türlü anlayamadığım ve benimde rahatça söyleyemediğimdir. oysa söylesem annem mutlu olacak ben de o mutlu oldu diye mutlu olucam bu kadar. 8 yaşındaki erkek kardeşim bile göğsünü gere gere her zaman her yerde söylüyo. adamın kafasına essin yeter. çocuk kadar olamadım.
elimde olmadan sinirleniyorum bazen. bu akşam buluşup bir şeyler içecektik sabahtan beri akşam olsun diye bekliyorum sıkıntıdan patlamışım ne yapacağımı bilmiyorum. demin mesaj attım arkadaşıma bana saat on dedi. lan on ikide girişim biliyosun bile bile o saate çekiyosun randevuyu. ben ne diyim ki asabım bozuldu. gitmesem mi acaba?
hiç bilmediğim bir şehirde ilk kez ailemden uzak, ilk kez kendi ayaklarım üstünde duruyorum. içimde inanılmaz bi heyecan var çünkü güzel günler bekliyorum, inanıyorum her şeyin güzel olacağına. kimseyi o kadar fazla takmıyorum kafama, takmayacaktım da. yanımda az ama öz insan olsun yeter diyodum. öyle ki bu şehre birlikte geldiğimiz arkadaşım bana fazlasıyla yetmişti başlarda. her şeyi birlikte yapıyoduk. geziyoz, yiyoz, içiyoz, eğleniyoz... ben de bu yüzden okuldan pek kimseyle muhattap olmuyorum, onarlarla gezmiyorum. ne zaman ki o en yakın arkadaşımdan en güzelinden bi kazık yedim, güvenim yerle bir oldu o zaman işte her şey çok değişti. ben güvenimi sarsan bu insanı bi daha yanımda gezdirmedim o da benim bu kararıma karşı çıkmadı bi daha da görüşmedik. ben işte o saatten sonra yalnız kaldım. sabah, öğle, akşam hep yalnız yemek yedim. bi müddet böyle sürdü. okuldan yeni arkadaşlar edindim onlarla gezmeye başladım, onlarla eğlendim. ama baktım ki çok fazla boş vaktim var ve hiç sevdiğim insanlar yok etrafımda. herkesi yeni tanımışım herkes çok yabancı bana. kimseye bi derdimi anlatamıyorum, iki de bir ailemi arıyorum, en yakın arkadaşımı saatlerce telefonda kitleyip ağlıyorum vs. hayatımda hiç tek başıma bir şeyler yapmayan ben resmen yalnızlığı yaşıyorum. ama şunun farkındayım ki benim gibi bir çok insan bu yoldan geçiyo ve bunları yaşıyo. zor ama yaşıyo.
uzun zamandır girmediğim, girmek için unuttuğum şifremi yenilediğim sözlük. yazdıklarıma bakıyorum iki yüz küsür entry. ne yazmışsam o kadar allah bilir. demin de temayla alakalı bi yere bastım bütün sözlük hepten değişti. oysa buralar hep dutluktu.