her şeyin ötesinde kendisini geliştirmeyi seven bir adamdır. 37 yılında atatürk ile arasının açılması sonucu bir süre siyasetten uzaklaşmış ve evine çekilmiştir. bu dönemde günde birkaç saati ingilice öğrenmeye adamıştır. ayrıca yine yüzmeyi oldukça geç yaşında öğrenmiş bir insandır. öğrenmenin ve kendini geliştirmenin sınırı olmadığına inandığı için politik olarak çok desteklemesem de bu tavrından dolayı saygı duyarım.
inci sözlükten sonra ekşi'nin şirazesi kaymıştır. esescinin para kazanma aşkı ve önüne geleni sözlüğe yazar diye alması sonucu inci sözlük'e özenen bebişkolar ekşi sanki sözlüklerin babası değilmiş gibi inci klonuna çevirmiştir. o eski bilgi kaynağı havası ciddi darbe almıştır.
uludağ'ın herhangi bir zaman bir şirazesi oldu mu ondan ise hiç emin değilim.
evet kendisinin normal erkeklerden bir farkı yok, kendisi öyle olduğuna inanıyorsa ancak bir yandan da özel bir durumunun olduğu ortada. zaten toplumsal baskının üst düzey olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve o baskıyı hem kendi yaşam alanına temas eden kesimden hem de ünlü olduğu için kişiliği, hayatı hakkında çok bir fikri olmayan kesimlerden bir baskı görüyor. zaten erkek kimliğini alması yekten bu dönüşüm sürecinin bittiği anlamına da gelmiyor. bir yandan hormon tedavisi devam ediyor, bir yandan psikolojik destek almaya devam ediyor, ki bu normal bir insan için bile zorken, ünlü olduğu için ekstra bir zorluk yaratıyor hatta bir keresinde dayak yediğini belirtmişti. devlet yekten askere çağırmak yerine, ilgili birimler kendisi hakkında bir araştırma yapsa zaten kısa sürede tatmin edici bir sonuca ulaşır ama nerde öyle bir sorumluluk anlayışı. askere gitse bu arkadaş net orada periyodik olarak dayak yer. buradaki dangalaklar gibi kendisiyle sürekli dalga geçen tipler olur. zaten zor olan hayatı ona iyice zorlaştırırlar.
askerliğe karşı olup da bu arkadaşın askere gitmesi gerekiyor demek de bambaşka bir zekanın ürünü olsa gerek.
askere çağırılması kahkaha atılacak bir şey değil aksine utanılacak bir şeydir. nasıl bir devletin yönetiminde nasıl bir ülkede yaşıyorsak vatandaşlarının psikolojisini, şusunu, busunu zerre umursamıyor.
son anketlere bakınca mhp'ye oy veren kesimden içinden tayyip erdoğan'a ciddi bir destek olduğunu görebiliyoruz. üstelik ihsanoğlu aslında duruş olarak mhp'ye çok uzak olmayan hatta bir dönem türkeş'in danışmanlığını yapmış bir isim. buna rağmen bu tayyip erdoğan sevgisini görünce insan hak vermiyor değil. tabii mhp'nin klasik tavrıdır, milliyetçi oldukları halde kendi milletleri için bir tane olumlu hareket yapmışlığı yoktur bunların.
yıllar sonra sözlüğe girdim, vaktinde girdiğim tartışmalara falan bakıyorum. liseli falan diye uğraşıyorlarmış benle cidden de liseliydim o dönem, saçma şeyler de savunduğum çok olmuş ama bakıyorum bana liselisin sen sus diyen dangalakların hepsinden daha aklı başında şeyler yazmışım. tebrik ediyorum liseli kaveli.
bi de sövdüm diye bir grup yazar kudurmuş burda beni uçurmaya çalışmışlar. tabii çok da sikimdeydi de uçmamışım ve uçmayınca köpekler daha bir kudurmuş. geçmişi yad etmek iyi oldu, kudurun köpekler kudurun. kavel daha çok kudurtacak sizi.
uzun süredir uludağ sözlük'te takılmıyordum. finallarden önce sıkıntıdan biraz takılayım dedim. gördüm ki hiçbir şey değişmemiş, hala aynı gerizekalı yazalar, hala onların aynı derecede gerizekalı entryleri. böyle devam, aferin bıldırcın.
pkk'ye faşist denmesini anlarım, katılmasam bile en nihayetinde belli bir ulusal kimlik üzerinden hareket ediyolar fakat sosyalist örgütlere faşist demek de nedir arkadaş? bu örgütler hangi milletin/ulusun bir diğerinden üstün olduğunu savunmuş bilen varsa beri gelsin.
anadile yönelik tutumu nedeniyle benden oy alması mümkün olmasa da 2 gündür akp destekli gazetecilerin karşısına çıkabildiği için, takdir edilmesi gereken insan. başbakan'ın benzeri bir şeyi yapabileceğini hayal dahi edemiyorum. kılıçdaroğlu çok iyi adam mıdır bilemem ama farklı bir adam olduğu kesin.
susayım susayım diyorum illa konuşturacaksınız canlar. halkların kardeşi olup da ülkücülerin düşmanı olmak çok ama çok normal. ülkede kardeşlik ortamını bozanların ülkücüler olduğunu görmüyor musunuz? diğer bütün uluslardan kendi ulusunu üstün görürsen kardeşlik isteyenlerin tabii ki düşmanı olursun. türkiye türklerindir, ya sev ya terk et gibi saçmalıkları zırvala, sonra kardeşlik isteyeneler sana laf edince iki yüzlü olsun. la bi bırak.
olm aptal mısınız la siz? şu an karakol diye bir dizi varsa bilin ki behzat ç. sayesinde var. hala yok ayarmış yok bilmem neymiş. taklitler aslını yaşatır koçlar. kusura bakmayın.
hadi eskişehir'i bülent başgan'dan dolayı anlıyorum. sivas'ı da mecnun otyakmaz sayesinde anlamlandırabiliyorum da kayseri ne alaka lan olm orda? kafayı mı yediniz siz? fenerbahçe'nin bu sene ligde yenmediği takım kaldı mı? hepsi mi satılık hepsi mi yatıyor? senin beşiktaş'ın galatasaray'ın trabzon'un da mı yattı? o kadar mı aşağılık takımlar bunlar? bi kesin artık sesinizi. ezik olduğunuzu bu kadar belli etmeyin.
zaman zaman yönetmen değiştiren dizi değil, 3 farklı yönetmeni olan dizidir. bu bir istikrarsızlık değil, bilinçli bir tercihtir. behzat ç. farklı çok farklı mekanlarda çekilen bir dizi olduğu için her yönetmen 1 hafta bölünü çekip diğer iki hafta kendi bölümü için gerekli hazırlıkları yapıyor. sanıyorum ki abd'de de bu iş böyle ilerliyor.
istanbul'lu 4-5 deli meselesine gelecek olursak, o bölümde türkiye'nin en iyi komedi dizisi leyla ile mecnun'la yapılmış müthiş bir ortaklıktı. evet, bölüm biraz vasattı fakat bu leyla ile mecnun ekibinin oyuncularından değil, o bölümü ercan bey'in iyi kurgulayamamasından kaynaklanan bir sorundu. burak aksak müthiş kurgulamış olacak ki behzat ç. ve harun trt'deki bölümde müthiş keyif vermişti.
pkk sempatizanlığıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir örgüt. öncelikle bazı dar kafalı arkadaşların artık anlaması gerekiyor ki her anadilde eğitim diyen, her kürt diyen pkk sempatizanı olmuyor. kürtler bir anadolu gerçeğidir, pkk yokken de vardılar bu topraklarda, pkk tarih sahnesinden o veya bu şekilde silindikten sonra da var olacaklar. artık bırakın her kürt haklarını savunanı pkk ile özdeşleştirmeyi. 2010a geldik.
fenerbahçe'nin şampiyonlar lignde çeyrek finale çıktığı sezon şampiyonlar liginin asist kralı olmuş bi oyucudur alex. varın siz düşünün avrupa futbolunun halini.