Rahmetli daha telefonlarda kamera yokken bir kamera almıştı. Memlekete her gittiğinde annesini, babasını en yakınlarını kaydeder bir sonraki yaza kadar da onları izleyerek zaman geçirirdi. Her izlediğinde de iyi ki almışız katz bak derdi. iyi ki almışsın. insan en sevdiğinin bile sesini unutabilirmiş. iyi ki almışız da özledikçe o kasetteki o 37 sn sarıp sarıp izliyoruz.
hayat tarzının tamamen değiştiği durumda bile 6 ayda 6 dan fazla karşı cinsle tanışmamak. buna fırsat yaratmayı geç, fırsatı tepmek. 6 kişinin 3 ünü de dener ev arkadaşınız siz anca bakarsınız.
dövülerek öldürülen bir can varken hala onun dinini sorguluyorsunuz ya vallahi aklım almıyo. dinimizde kendi dinimizden olmayanın canının bi önemi olmadığını mı dediler size neyin olayı bu. sizler de birgün evlat sahibi olacaksınız. ve o zaman evladını kaybetmenin ne demek olduğunu sadece düşündüğünüzde bile içiniz eridi mi anlayacaksınız emel korkmaz'ın yaşadıklarını. birgün göreceksiniz!
acının dili, dini, ırkı olmaz. hele ki evlat acısının asla. bir ananın körpecik oğlunu döve döve öldürenler cezasını çekmelidir sonuna kadar. bunun meslekle de alakası olmadığı çok açık. aliyi öldürenler, ellerindeki alinin kanını hiçbir ibadetle veya cezayla temizleyemezler. bu onların alnına sürülmüş en kara lekedir. ve asla temizlenmeyecektir.
kalbimi yangın yeri yapan adamın en sevdiği şair. ben de severdim artık daha çok severim . en güzeli şudur :
belki de konuşuyordur gözlerin
ama ben gözce bilmiyorum ki
sessizce biliyorum
usulca biliyorum
masumca biliyorum...
dost, sevgili, en yakın arkadaş farketmez. kimseye ailenizle ilgili bir sır vermeyin. canınızı her yakmak istediklerinde çıra oluyor. bu çırayı siz sunuyorsunuz onlara. canınızı yakmak için küçücük bir anı kollarlar.
yapım sürecinde söz verilen tarihe yetiştirebilmek için ciddi ihmaller yapıldığı söylenen yeni ulaşım sistemi. ne kadar doğrudur bilinmez ama türk kafasıyla ilk zamanlarda kullanmayacağım.