bugün öğrendiğim ve çok şaşırdığım bilgidir. ayrıca kendisi dünya kupası gibi organizasyonlara katılımını tamamen kendi cebinden sağlamaktaymış. trt'ye karşılatmıyormuş masraflarını. bu sene bir çok atletico madrid maçını da yerinden izlemiştir. zenginin malı züğürdün çenesi işte.
şimdi şöyle oldu,
yazarın kafasında bir kız vardır, ama bir türlü beklenen birliktelik gerçekleşmez. sonra yazarın karşısına bir kız çıkar hoş vakit geçirir, sevgili olur. ama aşk yoktur değişik bi olaydır. bir iki ay gider ama yazarın kafa öbür kızda, kaçamıyor. en sonunda bile bile lades dediği ilişkisini sonlandırır. diğer kızı soracak olursanız hala ortada yok.
az önce turkmax'ta rastladım. izleyecek başka bir şey bulamamam ve bilgisayarda oyuna başlamamdan dolayı televizyonda açık kaldı. klişeleri ile senaryosu ile buram buram Türk filmi olduğunu hissettirdi sağ olsun.
sabah ayrılmıştık ve akşamında ettiğin telefon vardı hani. pişmanım barışalım demiştin. bugüne kadar duyduğum tek pişmanlık o telefonda sana verdiğim cevaptı. ayrılık lafı ortaya atıldı mı ilişki çoktan bitmiştir tezini uyguladım. çocuk oyuncağı değil bu, bitti dedim. keşke demeseydim...