bir özgürlük deklarasyonu sayılabilecek beyanatını ankara ulustaki ptt binasının önünde vermiştir. şöhretinin başlagıcı bu ropörtajdır. sonra kendisiyle bir söyleşi yapılmıştır ama birincinin tadı yoktur. felsefesini akla ziyan metaforlarla desteklemesine rağmen..
neşet ertaş'ın büyüklüğünü anlamak için önce onun yaşadığı kültüre, anlamlar dünyasına ve aşk mefhumuna aşina olmak icap eder. son büyük halk ozanıydı, âşıktı. Allah rahmetiyle muamele etsin...
balıkesir'e 77 km uzaklıkta bir dağ ilçesi. Alaçam dağının dibinde. mebzul miktarda köye sahip. eski adı balat. izmir'den gelen tren ilçenin beş kilometre aşağısından geçer. halkı hayvancılıkla, ormancılıkla, tarımla iştigal eder. sakin bir ilçedir. can sıkıntısından ölmek için uygun bir mekandır. cuma günleri pazar kurulduğundan köylüler şehre iner. diğer günler ilçe sokaklarında inler ile cinlerin futbol müsabakası vardır.
bursa'nın kurtuluş günü. bu isimde hem osmangazi'de hem de gemlik'te birer ilköğretim okulu vardır. okulların isimleri insanlara bursa'nın kurtuluşundan ziyade 11 eylül ikibinbilmem kaçta wtc'lere yapılan terörist saldırıları anımsatmakta ve şaşırtmaktadır.
o artık emekli ve istanbullu. kıvrak zekası ve düşünceleri konuşmalarından ziyade yazılarında temayüz eder. iyi hatip değildir ama konuşurken de ne kadar zeki, oturaklı, kültürlü ve dahi muzip olduğunu hissedersiniz. tek sorun yazıda harika bir üslup oluşturmasına rağmen bu başarıyı konuşmada gösterememesidir. yılların hocasıdır halbuki. istanbullu olmaklığından sonra artık onu ekranlarda daha fazla göreceğimiz açıktır. hocama Allah uzun ömür versin, o yazsın biz Türkçe öğrenelim. o yazsın biz düşünelim.
cemaate karşıt bir tane bile yazının yer alamayacak olması bu sayfaları okuyup okutmaya nasıl bir mani teşkil eder anlamış değilim. karşıt yazıların olması mı gerekiyor. bu sayfalara konuk olan onlarca değerli yazar-akademisyene karşı tavır almak değil midir bu? nerde yazmış...zaman'ın yorum sayfasında...ha o zaman okumayalım, boşver...cemaate laf atmamıştır.....ee adam ekonomi profesörü...olsun gerek yok...cumhuriyette yazsaydı, amenna....
II.murad'ın türbesi mutlaka ziyaret edilmeli. sultan'ın vasiyetidir: kabrimin üstünü örtmeyin, üstüme yağmur yağsın. hakikaten de türbenin kubbesinde büyük bir delik vardır ve yağmur üstünde sanduka bulunmayan mezara yağar. bu tevazu beni çok etkilemişti. mekanı cennet olsun.
oruç tutmak islâmi bir ritüeldir, bir ibadettir. inanca dair olmaklığından pozitivist bir akılla sorgulanamaz. açın halinden anlamak, mideyi dinlendirmek gibi bir takım sosyal ve fiziki faideleri gözetmek bile çok şart değildir. bir müslüman zahiri hiçbir faydası olmasa da, mahiyetini anlamlandıramasa da sırf ilahi bir emir olduğuna inandığı için oruç tutar. inanca dair mevzularda 'saçmalık' ibaresi çok kötü bir seçim.
ruhaniyetli bir semttir. beton yığınlarının altında kalmış olsa da eskilerden bir şeyler fısıldar. külliye civarı insanı tarifsiz bir halet-i ruhiyeye sokar.
yolculara ikram ettikleri yiyecek ve içecekleri kendileri üretiyorlar ve hiç beceremiyorlar. bunun haricinde arabalar çok iyi. firma çok titiz ve ciddi. her yere arabaları yok. dakikler. müşteri memnuniyetine azami ölçüde dikkat ediyorlar.
ismiyle soyismi arasında müthiş bir tenakuz vardır. bir demet tiyatro'nun nev'i şahsına münhasır unutulmaz karakterlerinden biri. settar tanrıöğen döktürüyor. geçen bir arkadaşınan otelde sevişiyom...kim arasa iyi ...(züleyha: valla saldıray abi o esnada kim arasa iyi değil, malum sevişme anı....)
bir fotoğrafçılık tabiri. iso'nun sayısal değeri büyüdükçe filmin ya da ışığa duyarlı sensörün ışığa olan ihtiyacı azalır. buna mukabil fotoğraf üzerinde grenli bir yapı oluşur. ISO 100 değeri gözün görme berraklığa yakın bir değerdir.
demokratlığı bir 'zihniyet' olarak iliklerine kadar içselleştirmiş, işin teorik çözümlemesini yapan hakiki demokrattır. ermenidir, anlaşıldığı kadarıyla 'agnostiktir' milliyetçilikle derdi vardır. uzun yıllar zaman'da yazmasını senelerdir bu gazeteyi okuyanlardan bile anlamayanlar vardır.