müstehcen sahneleri ve hatta öpüşme sahnesinin bile olmadığı, aile fertleri ile gönül rahatlığıyla izlenebilinecek filmlerdir. tutucu ailelerin tercihidir.
çağrı ve 13.savaşçı gibi dini ağırlıklı filmler bu gruba girer.
bir istatistik rekoru.
isveçli araştırmacıların yayınladığı bültende, bir ülkenin yüzde yüz enflasyona ancak üç yıl dayanabileceği belirtiliyor.
1.yıl sosyal patlamalar, 2.yıl hükümet yıkılır, 3.yıl devrim.
bir de bakmışlarki bu halk yüzde yüz enflasyona bırakın üç yılı yirmi yıl dayanıyor. atlayıp gelmişler türkiye ye. ve bu halkın yirmi yıl değil, yüzyirmi yıl bile dayanabileceği sonucuna varılmış. nedeni ise
1-siyasilerin akıllı davranışları. halkı iyi kandırabilme gücü yani.
2-her şeye şükreden bir ulus. buna da şükür, şuna da şükür.
3-gelen gideni aratır deyip otuz kırk yıl aynı politikacılarla şanslarına devam etmeleri.
4-dinin etkisi.
5-yasakçı zihniyetler. düşünmenin bile suç olduğu bir ülke.
6-eğitimin dar çerçevede yapılması. gençliği yüklü derslerle meşgul etmek gibi.
7-dışarıya kapalı bir toplum modeli ve sınıfsal ayırım. bebek ve sultanbeyli ayırımı gibi.
8-şovenizm ve ırkçılık. bir türk dünyaya bedeldir gibi ırkçı söylemler toplumu yumuşatmıştır.
...
...
ve bunun gibi birçok nedenden ötürü.
etkileyici bir başlığa yazılan kısa, öz ve komik entrylerdir. uzun ve anlamlı cümleler her ne kadar çok emek harcansa da maalesef istediği oya kavuşamaz.
her ne kadar dini sorumluluklarını kendince yerine getirmiş olsa da ölen yaşlı insanların arkasından dökülen gözyaşı insanların bencilliğini gösterir.
bu dünyadan kurtulup cennete gitme heyecanı ne ölende ne de arkasından ağlayanda görülür. cennet olgusu sadece avuntudan öteye gitmez.
türban gibi sanal gündemler oluştururken acaba işin içindeki şeytanlıkları hissedebiliyor musunuz?
3-4 sefer amerikaya giden politikacılar acaba ne planlıyorlar biliyor musunuz?
amerikadan alınan sözler ve akabinde verilen vaatler neden saklanıyor?
ergenekon acaba amerikanın bir isteği mi?
iran için türkiye üsleri sözü hiç yabancı değil size.
abdnin istihbaratı ile kandili vurma heyecanı sadece gündemdeki nefreti örtbas etmedi mi sizce?. kamplardaki 5 kişinin ölümü trilyonlarca masrafa bedel miydi?. bu para bizim paramız tabi.
neler neler dönüyor farkında mısınız?
ben söyleyeyim. değiliz. uyutuluyor ve sömürülüyoruz. ne dini partiymiş be.
kılık kıyafet ile tanrıyı kandıramayacağımız kesin olan bir hüküm.
insanın içi iyi olsun yeterki. yok türbanmış, takkeymiş, yok saçının teli görünmüş bunlar hikaye.
konu sahibi kadınların türban konusunu kendilerinin çözmesi asıl özgürlüktür. ama baskıcı yöntemlerle kapanan bayanların şu an özgür olduğunu söylemek oldukça zor tabi. nedense din kadına ayrı, erkeğe ayrı çalışıyor ve bu dinin meyvesini hep erkekler yiyiyor. huriler buna ne der.
baba, ağabey, koca korkusuyla kapanan çoğu türbanlının üzerinden siyaset yapanların büyük bölümünün erkek olması, onlara verilmek istenen özgürlüğün ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösteriyor.
çoğu apartmanlarda üslenmiş din sömürü yuvalarıdır.
kandillerde ve dini günlerde sempatizan kazanmak için apartman dolaşılır ve davet edilir. gelmeyenlerin çetelesi tutulup dinsiz damgası vurulur.
zaman ve benzeri gazeteler kapılarının önünde durup reklam malzemesi yapılır.
üniversitelilere yardımcı olma bahanesi ile evlerinde yer açılır ve kafalar sömürülür.
ve en kötüsü siyasi desteklidirler ve şu an ki hükümetin baş tacı olan evlerdir.
bu dünyada eziyet çeken hayvanların diğer dünyada eziyet çektirenlerden intikam alacağı varsayımıdır. hayvan sevgisini aşılayacağı gibi hayvanlardan korkutabilirde.
bir karıncayı ezersen o da diğer dünyada seni ezer gibi.
eğer doğruysa bir jokeyi düşünemiyorum ya da bir avcıyı.
son zamanlarda türbanlıların, siyasi havadan dolayı havalara girmesidir.
kasıntılı yürüyüşler, küçük dünyaları yaratmalar, konuşmalardaki kendini beğenmeler bayağı arttı. havaya sokarsan havalanırlar tabi.
ya sev ya da terket diyenlerin terketmesi. terketmeleri halinde türkiyenin daha yaşanabilir bir ülke olacağı muhtemeldir.
bir ülke mafya ile yani derin devlet ile yönetiliyorsa bu ülkede terör de normal, kardeşi kardeşe kışkırtmakta. çünkü çıkarları uğruna verilen canlar onlar için çok ucuz.
gereksinimden fazla yapılması halinde sevap olmaması gereken bir durum. gerekli görülen yerlerde cami yapılması sevap olmalı. sık aralıklarla cami yaptıracak sermaye var ise okul, çocuk parkı, bol ağaçlı bir park yapmakta sevap olmalı.
fakir bir toplumun sosyalleşmesi gereğini hisseden bir araştırmacının feryadı.
kendilerini kurtarmış toplumlar milliyetçi olur. bu toplum yine bir ilke imza atıyor ve ağzı açlıktan kokarken milliyetçileşiyor. garip.