'mendil melankolikse kurumasını beklemek aptallıktır dedi, adam.
gözyaşı akar yatağını bulur.
mevzubahis değildir her gecenin şeb-i yelda olması; zira hiçbir geçmiş yeterince geçmemiştir.
saman alevi gibi sevip, saman alevi gibi terk edenleri,
saman alevi gibi unutarak cezalandırmayı;
zaman alevinden öğrendi.
aşk, ateşin oksijene olan tutkusudur.
aşk, oksijenin yanma korkusudur.
belki de bu yüzden soluk almak muhteşem,
son nefesi veriyor olmak zor
ve ölüm,
en büyük elveda olmuştur.
yoğun kar yağışından dolayı okulun tatil olmasıdır. 20 yılda bir olur dedikleri, geçen sene tatil olmasına rağmen bu sene de tekrarlanmasını beklediğim durum.
düşüncelerin kağıda dökülmesi eylemi sonucunda ortaya çıkan eser.
yağmurlu bir gündü aslında.
bakma havanın açık lacivert oluşuna.
bizim bahçenin manzarası iyidir bilirsin
kaç geceler yıldızları kovaladık seninle.
randevu vermiştik bu gece yıldızlara.
bekledim.. gelmedin.
olsun sevgilim. dert etme
ben gökyüzünü bahçenize taşıdım
taş duvardan en iyi görülecek şekilde.
bulutları da süpürdüm teker teker..
bak, gökyüzü ayna gibi !
herşey senin görebilmen için
bu gece dolunay var sevgilim.
biraz olsun kal. seyredelim..
zamanın birinde, dünyanın bir yerinde yakışıklı ibaresinin yakışıksız kalacağı, limitsiz yakışıklılık sembolü bir çoban vardır. bir gün bu çoban koyunlarını otlatmak için dağa çıkar. çoban koyunlarına türkü söyler, kaval çalar, derken gün batar, akşam olur ve yıldızlar görünmeye başlar. çoban geçen zamanın farkına varmadan türkü söylemeye devam eder. yıldızlardan biri çobanı görür ve çok beğenir. çoban toplanır evine gider, yıldız üzülür. ertesi akşam çoban yine çıkar, yıldız yine onu izler. bir gece, iki gece derken gecelerce yıldız çobanı izler olmuştur. ve bir gün yıldız dayanamayıp yeryüzüne iner. hikaye bu ya yeryüzüne inen yıldızlar yüzüne bakmaya doyamayacağın cillop gibi peri kızına dönüşürlermiş. çoban peri kızını görünce irkilir birden ama hoşuna da gider. yıldız yaklaşır kendini anlatır derken tanışır, konuşur ve çok iyi anlaşırlar. artık her gece o dağda, o ağacın altında buluşur olmuşlar. yine bir gün çobanla peri kızı ağacın altında otururlarken peri kızı seni seviyorum demiş. çoban ben de seni demiş ama evli olduğunu söyleyememiş. çoban her gece eve geç gelince karısı şüphelenmiş ve bir gün takip etmiş. kocasını çok güzel bir kadınla görünce çok kıskanmış ve hemen kasabaya inip büyü yaptırmaya karar vermiş. o kadın kocamdan uzak olsun, bizden uzak olsun dileğiyle yapmış büyüsünü ve büyü tutmuş. çoban dağa çıkmaya devam etmiş ama yıldız inemez olmuş artık. adam yeniden kendi kendine türküler okumaya başlamış, her gün o dağa çıkmış yıldızı seyretmiş ama yıldız bir daha yeryüzüne inememiş. o gün bugündür bize en uzak yıldızın adı çoban yıldızı olmuş.
gözlerinde kalan gözlerimi
geri verme sende kalsınlar
.
.
göz görmeye, gönül sevmeye
lâkin
gönül görüp göz sevdi bu defa
içinde biriken hüzün
aktı gözlerinden gözlerime
ve yaktı
.
.
yansın varsın
ellerin saçlarımın arasında hiç dolaşmasa da
şikâr olunmaz bu sevdayla
mümkünse hep kendimi aldatayım
ismini sayıklayıp rüyalarımda.
düzenli bir ilişkim olur sevgilimle rahat rahat uyuruz ümidiyle alınmış olup o düzenli ilişki bir türlü kurulamadığından katlanılması gereken durum. yatak rahatsızlık verecek derecede geniş gelir insana.