yurtdışından gelen arkadaşı karşılamak üzere havaalanına gidilir. dönüşte ehliyetini yeni almasına rağmen türkiye'de hiç araba kullanmak nasip olmamış arkadaş arabayı kullanmak ister. saat epey bi geç olduğu için kennedy caddesi üzerinden gitmek koşuluyla arkadaşın ricası kabul edilir. arkadaş gelirken verilen siparişler üzerine viski, votka, tekila ne ararsan getirmiştir. daha havaalanında zula açılır ve arabaya biner binmez başlanır içilmeye. hatunun direksiyon deneyimi olmadığı için nizami kurallarla seyahat etmekte. şehir içi hız limiti olan 50 km ile kağnı aracı modunda ilerliyoruz sahilden ufaktan.
kumkapı civarında polis çevirir ve olaylar gelişir.
polis: p
ben: kk
aracı kullanan kız arkadaş: ka
p: iyi geceler gençler alkol var mı?
ka: ebeeee huuu beeee(arkadaş ilk kez oturduğu direksiyonda dakika 1 gol 1 yaşıyor. ilk kez polis tarafından çevirilince heyecan basıyor kendisini ve konuşamıyor, bu noktada piçliği tavan yapan ve hafif yollu kafası güzel seyreden ben devreye giriyorum)*
kk: ne lazımdı abi, votka olarak smirnoff ve absolut, viski olarak johnnie walker ve jack daniels var, bira yok onun yerine smirnoff ice var, miller gibi bişey ama güzel gidiyo. hangisinden verelim?
polis: höynk!
(kafanın taşak kıvamında olması ve polisin tepkisizliğinden gaz alan ben)
kk: abi bak hangisini istiyosan söyle yoksa birazdan bizden sana bişey kalmayabilir.* bunu dedikten sonra orta konsoldaki boş smirnoff ice şişeleri gösterilir. 2 şişe vardır ve ikisi de found deep kurbanı olmuştur tarafımdan.
şişeleri gören polis hafif yollu bir şok geçirmektedir.
p: lütfen araçtan dışarı çıkar mısınız? (pek bi kibardı hakkını yemiyeyim*)
kk: abi n'aptık, altı üstü 3-5 şişe içtik şimdi, değer mi bunun için birbirimizi kırmaya? ***
(bu esnada bir polis aracı aracın önüne gelir, arabanın etrafında bir anda 4-5 tane polis birden belirir. arkadaş yaşadığı şok'tan yavaş yavaş kurtulup çeşitli beyin fasilitelerine kavuşunca saçmalamaya başlar)
ka: abi ne alkolü, daha ülkeye ayak basalı 1 saat anca olmuş. bu orospu çocuğu içti ne var ne yoksa.** amnıavradınısktiğm çocuğu içtin içtin polisi başıma sardın bide bla bla bla bla...
(işin en komiği, 8 senedir tanırım arkadaşımı. bu arkadaştan o güne değin bir kez dahi en basitinden siktir lafı duymamış olmama rağmen bütün ömrüm boyunca yetecek küfrü 15 dakikalık zamanda bana saydırması, polislerin bi saatten sonra kızın alkollü olmadığını anlayıp arada geçen ayaküstü komediyi seyre dalması)
(polise dönerek yediği ömürlük küfürlere istinaden gayet aklı başında piç modunda)( o değil o kadar küfürü yedikten sonra gayet kendime geldim* ama eğlence bozulmasın diye kafa güzel ayağına devam ederek)
kk: abi alkol muayenesi yapın, üfletin bu karıya, birlikte içtik yaw beraber. ben o kadar zıkkımı tek içemem ki.
ka: amınoğlu beni niye siktirmeye uğraşıyosun siktir bla bla bla...(aralıksız küfre devam)
bu arada polisler ne olur ne olmaz diye elinde alkol muayene cihazıyla gelir. arkadaş istemeye istemeye üfler. sonuç malum olduğu üzere 0 promil çıkar. bu arada ben tuttururum ben de hüflijeeem şeklinde. bana doğrultulan ucu kullanıp kendimce ıslık çalmaya çalışırım. nasıl olduysa %20 promil alkol de bende çıkar.
polis tamam der, ehliyet ve ruhsat kontrolünü de yaptıktan sonra arkadaşa gidebilirsiniz der.
akşam akşam polisleri epey bi güldürmüşümdür. arkadaş ise sinir küpü. ülkeye ayak bastığına basacağına pişman olmuştur. o sinirle araca biner ve pati koyup uzaklaşmaya başlar. ben afedersin sik gibi polislere bakıyorum bu esnada.
polise dönerek: abi araba emanet, yol bilmez iz bilmez bu kız. onu boşver cüzdan çanta para ne ararsan arabada. bi güzellik yapın yetiştirin beni şuna.
p: koşmaya başla sirkeci ışıklarda yakalarsın.(adamlar halen taşak modunda)
kk: abi bu kız kaza yapar bak yanında biri yoksa yetiştirin beni şuna.
p: itin götüne soktun kızı aklın nerdeydi. bin arabaya.
der ve takibe başlarız. arkadaş ne sirkeci ışıklara dikkat etmiştir ne hız sınırına öfkeden. 130 km ile galata köprüsünde yanına geldiğimizde polis megafondan anons yapar sağa çek diye. bizimki istemeye istemeye durur.
bu sefer ortam pek tiyatral değildir ve hız sınırına riayet etmemekten, kırmızı ışıkta geçmekten arkadaşa orta yollu bi ceza kesmeye hazırlanır. bu sefer arkadaş ciddi ciddi krizdedir. ceza kesilir. arkadaş neye uğradığını şaşırmıştır.
harbiden hoşgeldin yapmışımdır kendisine olan bitenden habersiz polisler eşliğinde.
6. nesil sabırtaşı yazar adayı. az yazar, çok okur, genellikle oylama yapar.**
siyaset ve siyasetçiye bulaşmaya pek niyeti yok, güncel konularda herkes kadar tepki verme hakkını kendinde görür. futbol'u seyirlik bir spor* olarak görür, mümkün mertebe tarafsız olarak izlemeye çalışır. ha sorsanız beşiktaşlı, ama kocaeli, sarıyer, kasımpaşa artık o gün ne varsa oturur izler.
nick ne alaka diye merak ederseniz eğer, avalon'un healer mage'i kathrin kolossa olur kendisi.