--spoiler vermeyi bilmeyen ibnelere ithaf olunur--
spoiler vermeyi bilmeyen bir sürü sözlük yazarı tarafından izlenen, izledikleri yetmediğinden mütevellit gelip birde sikik sikik izleyemeyenler yoktur bu diziyi zamanında diye zannedip sözlükte bölüm analizi yapan yazarların takip ettiği dizi.
yazarların izlemeyen yada izleyemeyenlere zerre saygısı yok. alakalı=> (bkz: tecrübeyle sabittir)
mal mısınız lan? daha geçenlerde açıklama yapıldı spoiler spoiler spoiler diye. hayır skime kadar ben izledim ama nedir bu yarış, sanki kendi yorumunun üstte olması pek bi matah. amk kurtunun da vadisinin de. ben izledim ama farzı misal geçen hafta cumartesi günü izledim bu diziyi nette yolda olduğum için. benim gibi nicesi var izleyemeyen düşünsenize lan hibinalar. amk altı üstü dizi lan bu, keyfini çıkarttıktan sonra siktiredin gitsin. insanların keyfini niye kaçırırsınız ki? çok şükür bitti de kurtulduk sizden.
--spoiler vermeyi bilmeyen ibnelere ithaf olunur--
--kopyala / yapıştır--
Güneşe uzan hadi yaşamana bak
beni düşünüp öyle benide üzme
ödeyemedim telefonu unut
benim işim hep böyle bana üzülme
aşktan büyük ne var fani dünyada
aşktan güçlü ne var
meşkten kolay ne var fani dünyada
meşkten kolay ne var
ölsemde kurtulsam diye aklımdan geçsede
öldürmem kendimi çok şey var önümde
ölsemde kurtulsam diye aklımdan geçsede
şansım döner bir gün elbet yıllar var önümde
ben yorgun bir fani dünyadan geçerken
çok sevdim kaybettim vaktinden çok erken
allahım sen kurtar diye tesbihler çeksemde
bazen isyan eder gönül dualar etsemde
gözyaşlarım deniz benim yüzsende bilmezsin
kirpiğinde mahkum gönül baksanda görmezsin
--kopyala / yapıştır--
makyajsız hali gece kabuslarınıza girebilecek, kan ter içerisinde nefes nefese uyanmanızı sağlayacak kadar güzeldir. gördükten sonraki tüm uykularınızı kaçırabilir, bildiğiniz bütün duaları tekrar okuma isteği uyandırabilir.*
makyajlı haliyle türkiye'nin en güzel yüzlü kadınlarından biri, hatta en güzel yüzlü kadınıdır. makyaj insanı ne kadar değiştirebilir ki sorusunun yaşayan kanıtıdır.
yigidim kıskanıyorlar seni demek istediğimdir.
keşke çaylak olmasan da çıkarıp koysan masaya, kıskananlar neden yaladığımızı anlasalar.
yaz mevsiminde gölgesinde serinliyor, havalar çok ısındığında serinlemek amacıyla yalıyoruz. bak hazır yaz da geldi, bu saatten ter akıyor kıçımızdan olsan burada da yalasak şöyle bi serinlesek.*
tanım: fevri olarak sarfettiği söz için kınadığım yazar. hatayı kabullenmek erdem sayılır ya, gel kabul et sinir anında söylediğini yok sayalım bunları.
yalanmayan sözlük yazarları tarafından kıskanılan yazar.
çıkartın yalarım ben. hani el öpmekle dudak aşınmaz. onu yalıyoruz sizi de yalarız. ağzımızın kıyısı köşesi aşınmaz. lakin kendisi adam sıfatında. acep kıskananlar adam mı? hani yalamanın da bi haysiyeti var ondan şeyttim.*
poisonx mahlaslı yazar'ı ilgiyle takip edip çok sevmesine rağmen söylediği sözün arkasında durmasını ve sözlüğü bırakmasını dilinden düşürmeyen yazar.*
garip geldi yahu, gizli kalmış hamasi duygularını hasta yatağında skilir mottosuyla mı tatmin eylemektedir ki?
hayır sevdiğini söylemekte ama gözüme takıldı, poisonx'in nickaltında onu sevdiğini, takip ettiğini söyleyip gitmesini isteyen bir tek kendisi. nasıl bir sevgidir bu onu idrak edemedim. hani insan sevdiğine sığdırırmış derler onun gibi birşey herhalde.*
tanırım iyi çocuktur diyesim var ama henüz karşılaşmadık.
at hepsini bi kenara, kararına saygı duysamda gitmesini istemediğimdir.
kına yakan ibnetorlar için;
beğenmediğiniz ama ağzınızı açıp tek kelam etmediğiniz sözümona sazan avcısı yeni nesil troll için tepki koymuş bulunmakta kendisi. hani akü marş basıyorsa anlarsınız, karşılıklı hamaset değil olay, bir çok insanın rahatsızlığını dile getirmeye çalışmakta kendisi -ki ben de ağzımı açıp tek kelam etmek yerine taşak geçmeyi tercih edenlerdendim- lakin hasta yatağında sikilir diyerek yakalamışken bi tepük de ben atayım diyen eski düşmanlar hemen peydah oluyor.
gitmesin, kalsın burada dikilsin. beğenmeyen üstüne otursun.
kuyruk acısından kaynaklanan bir durum olabilir.
hatun elemanan vericem der vermez peşinde süründürür aylar boyu. çift ayrılır birbirinden. eleman boşa geçen zamanına yanmaktadır. derken elin oğlu acımaz basar y*rrağı ve hatunu istemeye istemeye kanırta kanırta sikertir.
eleman bunu duyunca orgazm olmuş gibi kendini bulutların üstünde hisseder. (bkz: orospu asuman)
örnek biraz ütopik dursa da benzer şekildeki durumlarda pek çok kez karşılaşılabilir büyük konuşmamak lazım.
kardeşine olan sevgi ve samimiyetine saygı duyduğum yazar lakin;
özel hayatınızdan bize ne ulan. hadi senin mezhebin geniş sana problem yok, lakin biz okuyan insanlara niye saygı duymazsın. saygı ula saygı. askerde çapraz nöbeti değil bahsettiğim, manevi bir durum.
küçüklüklerini aşırı muhafazakar ortamlarda geçirmiş olmaları ihtimaliyle olağan karşılanabilir durum. bünyeye dar gelip özgürlüğüne tam manasıyla kavuştuğunda herhangi bir inanca bağlı kalmak istemeyebilirler.
lakin küçüklüğünde muhafazakar çevrede yetişmeleri garanti bir durumdur. zira islam konusunda benden fazla bilgilerinin olmasının yegâne açıklaması bu olur.
iett şoförleri tarafından uzun saçlı olduğu için otobüse alınmıyor bu ibne. ne yapsın gariban, gelip burda hıncını yazarlardan çıkartıyor. son gözdesi benim anlaşılan.
gel koçum gel, sülalen sabaha kadar eksilesin. sevinirsin belki.
inisiyatif sahibi şoför'ün durak dışında yolcu almaması durumudur. gayet haklı bir durumdur.
malesef ki otobüsleri şoförlere verdikleri gibi kendilerine bir takım inisiyatif kullanma yetkisi de verilmekte.
misalen paranız olmadığında, bunu şoför'e belirttiğinizde sizi otobüse alabilir, ineceğiniz yeri bilmediğinizde size yardımcı olabilir, eğer ki huzuru bozan biriyseniz biletinizi iade koşuluyla sizi otobüsten atabilir vs vs..
hal böyleyken belki şoför o anda denetim altındadır ve durak dışı yolcu aldığında savunma isteneceği için hiç riske girmemiş olabilir, veya gayet nizami kuralları uygulayan bir şoföre denk gelmiş de olabilirsiniz.
şoför'e burada söylenecek tek kelime yoktur. zira ben ki kadıköy'de kelli felli birisi olarak 110 numaralı otobüsün son seferini kaçırıp dolmuş araçlarına 5 tl bayıldığımı çok bilirim. otobüs önümdedir, halen daha durak sahası içinden çıkmamıştır ama almaz. el mahkum dolmuş turizm ile yolculuk yapılır.
ehh olayın irdelenmesi bittikten sonra, gelelim başlığın asıl amacına;
bi siktir git. çember sakallı, nur yüzlü, fettullahçı. amk iett şoförleri içerisinde ne ararsan var. sakal konusunda da bildiğim kadarıyla bir sorun çıkarmıyorlar. lakin adam sakal bıraktı diye nerden fettullahçı oluyor onu çözemedim.
hadi at bir kenara sakal durumunu, durakta olmayan bir otobüse binemedin diye göze farklı gelen uzun saçlı olmanı olaya hangi akla hizmet iliştiriveriyorsun. hadi iliştirdin diyelim bi yol bulup bunu islami görüş sahiplerine nasıl mal edebiliyorsun. belli allah din kitap peygamber vs işine geldiğinde senin için vazgeçilmez, işine gelmeyince rahvan gitsin. yemezler bacım yemezler. bi kez daha diyelim de rahatlayalım, bi siktir git.
senin mantıkla, ben dün birini iğfal ettim. yaptığım büyük orospu çocukluğu. ben bi erkeğim. o zaman bütün erkek milleti orospu çocuğu. oldu mu, beğenden mi?
zoruna mı gitti? uzat anacım boruna kadar yolu var nasılsa...
benden tavsiye, otobüs olayını falan boşver sen. bak bi kaç kişi arkanada(!) senin. sen lokomotif ol, tren olayına girin daha garanti. kafanıza göre takılırsınız.
yahu galeyan başlık açmanın da bi usulü adabı vardır. hani derler ya eşek sikmenin bile adabı var ondan işte.
amiyane tabirle vermeyen sevgilinin zorla başka kasıklara yolladığı erkektir.
kimse kimseyi kandırmasın, ilişki dediğin olay duygusallıkla başlar tensel haz'la biter. 26 yaşına kadar kimseyi görmedim öyle aşık yada sevgili olmayı el ele tutuşmaktan ibaret zanneden. beklentiler bellidir.
niye karşı cinse ilgi duyarsın? hem duygusal hem fiziksel ihtiyaç için. eee hatun rahibe teresa, evlenmeden vermem deyu. ne yapsın oğlan, hergün hacı şakir, biftek vs ortasını delip yapay yoldan mı gidere ihtiyacını?
valla kimse bana demesin saf, temiz aşk var diye. benim diyen adam sonuçta sevgilisiyle öpüşür koklaşır ama evlenince ama evlendikten sonra çatır çatır skişir. bu işin sonu bu. birisiyle baştan tanıştığında beklentiler de üç aşağı beş yukarı belirlidir insanlarda. uymuyorsa çekersin siktir kafan rahat olur. hem verme, hem ski başka kasığa girince gocunuyorum de? o zaman evlenene kadar seni bekleyecek birini bulacaksın güzelim.
dün ilkokuldan beri kankam olan nilgün'ün giydiği düşük bel pantalon (aslında giymeyip üzerine iliştirdiği sağı solu dikilmiş bez parçası) epey bi düştü. o kadar düştü ki ben göt çatalı, bembeyaz bir göt ve string triosunu gördükten sonra artık onu kanka* olarak görüp görmeyeceğimden emin değilim. yok fantezi kurup mastürbasyon olayına girmedim. reel olarak atağa kalkmayı düşünüyorum.*
nilgün;
eğer bunu okuyorsan tiz zamanda gönül rızasıyla bana verirsin,* yoksa ben seni iğfal etmek zorunda kalabilirim.***
yurtdışından gelen arkadaşı karşılamak üzere havaalanına gidilir. dönüşte ehliyetini yeni almasına rağmen türkiye'de hiç araba kullanmak nasip olmamış arkadaş arabayı kullanmak ister. saat epey bi geç olduğu için kennedy caddesi üzerinden gitmek koşuluyla arkadaşın ricası kabul edilir. arkadaş gelirken verilen siparişler üzerine viski, votka, tekila ne ararsan getirmiştir. daha havaalanında zula açılır ve arabaya biner binmez başlanır içilmeye. hatunun direksiyon deneyimi olmadığı için nizami kurallarla seyahat etmekte. şehir içi hız limiti olan 50 km ile kağnı aracı modunda ilerliyoruz sahilden ufaktan.
kumkapı civarında polis çevirir ve olaylar gelişir.
polis: p
ben: kk
aracı kullanan kız arkadaş: ka
p: iyi geceler gençler alkol var mı?
ka: ebeeee huuu beeee(arkadaş ilk kez oturduğu direksiyonda dakika 1 gol 1 yaşıyor. ilk kez polis tarafından çevirilince heyecan basıyor kendisini ve konuşamıyor, bu noktada piçliği tavan yapan ve hafif yollu kafası güzel seyreden ben devreye giriyorum)*
kk: ne lazımdı abi, votka olarak smirnoff ve absolut, viski olarak johnnie walker ve jack daniels var, bira yok onun yerine smirnoff ice var, miller gibi bişey ama güzel gidiyo. hangisinden verelim?
polis: höynk!
(kafanın taşak kıvamında olması ve polisin tepkisizliğinden gaz alan ben)
kk: abi bak hangisini istiyosan söyle yoksa birazdan bizden sana bişey kalmayabilir.* bunu dedikten sonra orta konsoldaki boş smirnoff ice şişeleri gösterilir. 2 şişe vardır ve ikisi de found deep kurbanı olmuştur tarafımdan.
şişeleri gören polis hafif yollu bir şok geçirmektedir.
p: lütfen araçtan dışarı çıkar mısınız? (pek bi kibardı hakkını yemiyeyim*)
kk: abi n'aptık, altı üstü 3-5 şişe içtik şimdi, değer mi bunun için birbirimizi kırmaya? ***
(bu esnada bir polis aracı aracın önüne gelir, arabanın etrafında bir anda 4-5 tane polis birden belirir. arkadaş yaşadığı şok'tan yavaş yavaş kurtulup çeşitli beyin fasilitelerine kavuşunca saçmalamaya başlar)
ka: abi ne alkolü, daha ülkeye ayak basalı 1 saat anca olmuş. bu orospu çocuğu içti ne var ne yoksa.** amnıavradınısktiğm çocuğu içtin içtin polisi başıma sardın bide bla bla bla bla...
(işin en komiği, 8 senedir tanırım arkadaşımı. bu arkadaştan o güne değin bir kez dahi en basitinden siktir lafı duymamış olmama rağmen bütün ömrüm boyunca yetecek küfrü 15 dakikalık zamanda bana saydırması, polislerin bi saatten sonra kızın alkollü olmadığını anlayıp arada geçen ayaküstü komediyi seyre dalması)
(polise dönerek yediği ömürlük küfürlere istinaden gayet aklı başında piç modunda)( o değil o kadar küfürü yedikten sonra gayet kendime geldim* ama eğlence bozulmasın diye kafa güzel ayağına devam ederek)
kk: abi alkol muayenesi yapın, üfletin bu karıya, birlikte içtik yaw beraber. ben o kadar zıkkımı tek içemem ki.
ka: amınoğlu beni niye siktirmeye uğraşıyosun siktir bla bla bla...(aralıksız küfre devam)
bu arada polisler ne olur ne olmaz diye elinde alkol muayene cihazıyla gelir. arkadaş istemeye istemeye üfler. sonuç malum olduğu üzere 0 promil çıkar. bu arada ben tuttururum ben de hüflijeeem şeklinde. bana doğrultulan ucu kullanıp kendimce ıslık çalmaya çalışırım. nasıl olduysa %20 promil alkol de bende çıkar.
polis tamam der, ehliyet ve ruhsat kontrolünü de yaptıktan sonra arkadaşa gidebilirsiniz der.
akşam akşam polisleri epey bi güldürmüşümdür. arkadaş ise sinir küpü. ülkeye ayak bastığına basacağına pişman olmuştur. o sinirle araca biner ve pati koyup uzaklaşmaya başlar. ben afedersin sik gibi polislere bakıyorum bu esnada.
polise dönerek: abi araba emanet, yol bilmez iz bilmez bu kız. onu boşver cüzdan çanta para ne ararsan arabada. bi güzellik yapın yetiştirin beni şuna.
p: koşmaya başla sirkeci ışıklarda yakalarsın.(adamlar halen taşak modunda)
kk: abi bu kız kaza yapar bak yanında biri yoksa yetiştirin beni şuna.
p: itin götüne soktun kızı aklın nerdeydi. bin arabaya.
der ve takibe başlarız. arkadaş ne sirkeci ışıklara dikkat etmiştir ne hız sınırına öfkeden. 130 km ile galata köprüsünde yanına geldiğimizde polis megafondan anons yapar sağa çek diye. bizimki istemeye istemeye durur.
bu sefer ortam pek tiyatral değildir ve hız sınırına riayet etmemekten, kırmızı ışıkta geçmekten arkadaşa orta yollu bi ceza kesmeye hazırlanır. bu sefer arkadaş ciddi ciddi krizdedir. ceza kesilir. arkadaş neye uğradığını şaşırmıştır.
harbiden hoşgeldin yapmışımdır kendisine olan bitenden habersiz polisler eşliğinde.
olayı günümüz şartlarında değerlendirenler tarafından olumsuz bakılacak durum. zaten peygamberler döneminde kadınlar üniversitelerden mezun olup üstüne yüksek lisans katıyor sürekli.
ulan son peygamber hz. muhammed döneminde kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu hiç okuyup hatırlayan var mı? hz. ömer kendi öz kızını diri diri toprağa gömmüştü hani okuyanlar varsa? şimdi sen öyle bir coğrafyada tut kadın peygamber olmasını bekle. inanmamanı anlarım da tutup üstüne saçmalamak, konuşup gülünecek mevzu bile değil yanarım ona.
tanım: atılan dayağın savunulacak bir tarafı olmamasına rağmen bazılarının üzerinden prim yapmaya çalıştığı durumdur.
çok bomba haber lan, valla bak son dönemde yakaladıkları ufak tefek tutunabilecekleri yegâne dallardan biri.
açıkçası ben daha sağlam bişey beklerdim ama yazık...
efem sevgilisinin omuzuna başını koyduğu için dayak yemiş. valla atılan dayağı haklı çıkarmak gibi bir niyetim yok. ciddi ciddi etsinler şikâyetlerini ben de gider destek olurum.
lakin ece temelkuran ve yancısı sözlük yazarlarının amacı bu iki sevgili görünümlü yazarın yediği dayak yada maruz kaldıkları durum değil, onlar üzerinden yıllardır bünyelerinde yer alan hazımsızlığın dışa vurumu ki en üzücü olan da budur.
lan şehir tiyatrolarında bayağı bayağı yiyişiyor insanlar, gözümle görmesem eyvallah da aynı belediye bağlısı bir kurumun içinde başını omuzuna yaslamak ne kelime, hani biraz daha tenha bulsa bacağı omuza yaslayacak eylemlerde bulunuyor millet. ehh hani aynı belediye aynı zihniyet ya.
bi siktirin gidin allah aşkına, iett'yi suçla, şoförlerine eğitim vermiyor diye, iett şoförleri gelişigüzel, esas amaçları olan yolcu hizmetine elverişsiz de anlayalım, destek olalım.
sen tut sikko bir olaydan toplumsal sorun çıkart, yetmediği gibi bu sikko olayı belediyeye ve mevcut hükümete fatura et.
açıp götümü gülmeye üşeniyorum bu duruma yahu.
o çok sevilen izmir(hani çağdaşlıkla kavrulan) otobüslerinde de otobüsün arkasında oturan orta yaşlı bir başı kapalı bir bayanı, yerini isteyen yaşlı bir adama yer vermedi diye otobüsteki herkesin içinde itin götüne sokan şoföre kimse tepki göstermez, o olay gayet münferit karşılanır bu ülkede.
dur lan bunlar farklı, hükümete yönetime bok atılmaz ki onunla, anca muhaliflerin gaspetliğine bir çentik daha atar doğru ya. yaramaz onların işine.
neymiş, yobazlaşıyormuşuz, zaten yıllardır süregelen yönetim kadrolaşma falan uuufff olm yakında direkt biz iran olup çıkıcaz. kapın taşları gördüğümüz yerde indirelim kafalarına bi tane.
toplumun hangi ahlaki değerler üzerinde olduğunu bilmiyormuşcasına yazıp çiziyorsun ya,
senin yazarlığını...
adamların hayatı varsa yoksa, trabzon'u yen, galatasaray'ı yen, beşiktaş'ı yen, fenerbahçe'yi yen.
lan bu ligde geride kalan 14 takımı götüne mi sokacaksın? sen bunlardan 3'ünü yen ama şampiyon olma. aburakoyyim senin büyüklüğünün o zaman.
ayrıca 70 puan'ı gören şampiyon olur demiştim, göd oldum.* yalnız birileri bunun şans eseri olduğunu söylüyor. peki yavrularım beşiktaş bu ligin puan rekorunu* kırdı, lakin üzerine halen bişey koyamayan sizler nerdesiniz?
imkan olunca beşiktaş ortalığın anasını ağlatabiliyor. eldeki malzemeyle en iyi sonuç bu koçum, kusura kalma ama idare et demiyorum, sike sike kabul edeceksin.*
2009 yılında sadece 1 yenilgi alan takımın başına gelen durumdur. lakin bazı yazarların burun deliklerini kıran naftalin kokusu sokaklardan değil atkı, bayrak ve formalarını gömdükleri kendi sandıklarından gelmektedir. neden diye soran olursa, kontrol ettim neredeyse bütün beşiktaş bayrakları piyasada tükenmiş durumda, adamlar yetiştiremiyor.
gerisinin amnskyim, biri liverpool'dan bahseder, biri kharkiv'den. hayır aynı takım stamford bridge'de chelsea'yi devirdi, inönüde barcelonayı mı boş geçti, liverpool'u mu? onları hatırlayan yok ne hikmetse. bu ülke zamanında onların da başarılarını gördü, biri tavşan yapmayı öğretti* tüm taraftarlarına, biri adının nasıl yazılamayacağını.*
hayır anlamadım, siz kümede kalmak için oynayan takımların gözünde keklik oldunuz, sizle berabere kalıp onlara da dirhem puan kaptırmadık. ahah, o değil de kümede kalan takımların hepsi diğer iki büyük takımdan aldıkları puan sayesinde ligde duruyor bilmiyorum hiç dikkatinizi çekti mi? hani bi kaza olsa(!) siz onlardan bir kaç tanesini yenmiş olsanız, bugün bursaspor gibi şampiyonlar ligi şampiyonluğu adayı bir takımla uefa ligi için kapışmazdınız sanırsam.
neyse daha da çirkefleşip sizin seviyenize inmeden, zoruna gidenin borusuna giden şampiyonluktur.
lan haset edeceğinize bi tebrik edin, el öpmekle dudak aşınmaz.
dünya gezisi kapsamında iki ilgilisinin** an itibariyle istanbul'da bulunduğu dünya çapındaki sanatsal paylaşım ortamı.
bugün saat 14:00'da Türkiye'deki deviantart üyelerini sultan ahmet camisi girişinde kendilerine eşlik etmeye beklemektedirler. ilgilenenlere duyurulur.
içmek için gelmeyecekleri de kucaklayacaklarmış. romeo gibi sabaha kadar kucaklar bu abazanlar körpe buldumu.* kaçın evlatlarım, uuser'lar kaçın. ertesi gün bir küvette hem böbrekleri kaybetmiş, hem kestaneyi çizdirmiş** olarak bulmak istemiyorsanız kendinizi kaçın, gitmeyin, gidene mani olun.*
aga bana bişey olmaz bende çelik don var kralı açamaz diyorsanız nerden aldığınızı bana da söyleyin ben komple ortaçağ zırh'ı alayım kendime. elde kılıç kalkan iştirak ederim o zaman.
hacı zaten biz seneler önce kaybettik bişey olmuyor diyorsanız, benim gibi körpeleri ilk seferde hor kullanmayın lan, iktisatlı kullanın bari tüm yazarlar nasiplensin.*