konya'nın küçük ve şirin ilçesinde, yeni kurulmuş hüyük kadın dayanışma derneğinin organize ettiği şenliğe destek kampanyasıdır. 23 nisan'da çocuklara düzenlenecek olan etkinlikte tiyatro, çizgi film karakterleriyle çocuklara çeşitli etkinlikler sunulacaktır. desteklerinizi ve fikirlerinizi bekliyoruz.
başlığı gündemde tutarak da yardım edebilirsiniz.
edit: -düğün salonu kiralandı.
-çocuklara küçük bir tiyatro gösterisi hazırlandı.
-çocukların beğenebileceği karakterlerin kostümleri kiralandı.
- balonlar alındı.
-mısır patlatılacak.
-yüz boyama vb etkinlikler ayarlandı.
-palyaço gösterisi yapılacak.
not: özellikle ihtiyacımız olan çocuklara hediye verilebilecek çocuk kitapları, boyama kitaplari, şeker, çikolata gibi malzemelerdir.
edit: facebook hüyük kadın dayanışma derneği grubundan çalışmalara bakılabilir.
konya'ya 9 km olup gidilip görülmesi gereken yerlerden bir tanesi. lezzetli yemekleri, tarihi dokusuyla şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için güzel bir mekan.
80 model arabanla sollanmaya imkan tanımayan dar yollarda sık sık söylenen hoş cümle.
bir gün son model arabamla daha doğrusu 80'lerde son model olan arabamla yokuş tırmanıyorum, en önde de benim broadway. arkada nasıl bir konvoy oluşmuş, sen de 5 araba ben diyeyim 25 araba. adamlar sollayamıyor, pek bir havalanıyorum. sonra yanımda oturan babam dalgavari bir tavırla bmc'sin ama en öndesin demez mi! hava mı eser kalmadı ondan.*
kişi için berbat zamanlardır. hayata lafını geçiremezsin mecburen kabullenirsin, ardından başlarsın ya ben fazlayım bu dünyada ya da bu dünya fazla bana demeye.
bağırıp çağrıp ağlarsın, burnunun direği sızlar. uyanırsın gözlerin kan çanağına dönmüştür; ama hiç yaş akmamıştır. sıra akmayan o yaşın akıtılmasına gelmiştir. saatlerce ağlarsın belki, sonra işe gidersin berbat bir gün yaşarsın. bu sadece rüyadır ya gerçek olsaydı...
anasının babasının biricik evladıdır. ama normalde doğru düzgün bir şey yemezken, hele de balığın bu mevsimde olmadığı bir şehirde balık isterse bu istek dondurulmuş balık bulana kadar karşılanamaz.*
evin en küçük çocuğudur, bıkmıştır her şeyin kendisinden istenmesinden ve kendince böyle bir intikam alır. bunun bir alt leveli istenen sudan bir yudum alıp vermektir misafirine.
başlık çocukların deli eden sorularına verilebilecek cevaplar olacaktı, 50 sınırlamasından yolda kaldık.
az sayıda ve genelde saçma sapan cevaplardır.
-abi ben nasıl doğdum?
-çöplükten bulduk seni, nasıl doğduğunu bilmiyorum.
-baba ben sizin düğününüzde neredeydim?
-yanımızdaydın ama fotografçı seni çekmemiş.
insanı kahreden, ömründen ömür götüren durumdur. istenileni elde etmek için her yola başvurmayı düşünebilir insan, işte o zaman da kişiye insan demeye bin şahit ister.
adam olamayanların tasviridir. söz hz mevlana 'ya aittir; aslı nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok, nice elbiseler gördüm, içinde insan yok tur.