Ya bu film berbat? Yani izlediğim en kötü filmler arasında üst sıralarda. Espriler 5 yaş grubuna hitap ediyor ama cidden. Ya bu film çok kötü ya daha fazla konusamiyorum
Az evvel kanal7 de izlediğim film. Yarısına falan denk geldim sanırım ve yakaladığım kadariyla olay şu: köylü bir adamın şehirde okumaya giden bir çocuğu babasından devamlı para koparmaya çalışıyor. Ve her zaman okulda tahtayi kırdım, kütüphaneyi yaktım gibi yalanlar söylüyor. Ve son bomba çocuk babasına okulun penasini kırdım okul pena parasını istiyor gibi bir mektup yolluyor çocuk. Adam günlerce pena ne diye düşünüyor, köylülerle kafa kafaya verip buluyor: pena çok büyük birşey olmalı! Ve tarlasını satarak çocuğa parayı getiriyor falan.. sonu çok surprizli ama izleyin görün. Yalnız pena ne ya. Yani nerden aklına geldi senaristin. Penayı kırmak falan ne ya
Bugün antakyadan babamın arkadaşının el yapımı bi şişe şarap büyük bi j&b ve bi de rus sarabiyla yolladığı rakı. Henüz acmadik ama oldukça merak ediyorum tadını.
Lan aynı takılıyorum ben. Anormalim galiba. Değişen hiçbişey olmuyo hatta Türk kahvesi yapıp güzel bi sunumla içiyorum bulasiklarimi direk makineye atıyorum falan.
Yalnız yazar. Yani öyle böyle değil acayip yalnız ha bi de şey 187, uzun boy, geniş omuz, bateri falan. Yani çok acayip bir şey böyle bateri çalıyor lan dusunsenize..
Herhalde şöyle bir şey: o yanında oturuyor. Söylemek istediğin binlerce şey var dokunmak istiyorsun ancak kiyamiyorsun. Sonra yavaşça eline dokunuyorsun. 'Bakayım avucunda kaç çizgi var' diyorsun. Elini tutarken bir an başını kaldırıp göğe bakıyorsun. Elleri avucumda ve üstümde gökyüzü, ben yasiyorum diyorsun. Sanirim bu oluyor yaşamak.
Ah istanbul istanbul olalı, hiç görmedi böyle keder. geberiyorum aşkımdan, kalmadı bende gururdan eser..
Tanım: sevdiğim erkeğin bana gün boyu ara ara o tatlı fas aksaniyla söylediği şarkı.
8 Mayıs çok sıradan bi gündü ders bitti arkadaşla yemek yedik. Arkadaşım hani bi çocuk vardı faslı tomerde türkçe dersi alan o da buralardaymis buluşalım mı onunla. isim yok nasılsa olur dedim. Yarım saat sonra ilk kez gördüm onu selam dedi. Benim kalbime aşk düştü ne güzel kirpikleri vardı. Ne kadar tatlı konuşuyordu turkceyi. Bu adam benim kalbime binlerce kilometre uzaktan mı gelmişti. devamı aşk ve terkedilme oldu işte klasik. Şimdi durup dururken yarın buluşalım diyor ve ben delicesine korkuyorum içimde tekrar açılacak boşluktan. Oysa daha birkaç saat önce onu son bir kez boynuna sarilsam diyordum. Çok korkuyorum. Bunu niye anlattım bilmiyorum. Yarın onu son kez görmek için gideceğim.
Tanım: kağıt kesigi gibi birşey. keserken değil de sonradan hep sizlayip duruyor.
Aylar sonra beni ağlatan şarkı. neler gelmiyor ki aklıma. Güneşin doğuşunu izlemiştik ya deniz kenarında sen evden battaniye, çay getirmistin. Kayısı çayı ben severim ya hani. bu adam hep yanımda olsun demiştim o gece hiç gitmesin. Sonra ben gittim. Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik. Sonra aklıma kötü şeyler geliyor yaşadığımız berbat şeyler. Yalnız olsaydık kimse olmasa yanimizda kimse müdahale etmese bize yine gider miydim. Bilmiyorum ki. Yanlış anlama seni sevmiyorum artık ama arada sırada geliyorsun işte aklıma. bu da bi son olsun nokta olsun burda bitsin. Bir daha gelmesin aklıma.
Kürtler de lazlar, ermeniler, yahudiler, almanlar, ingilizler, cerkesler, gurculer gibi insanlar. Neden nefret duyuluyor? Siz ne sanıyorsunuz arkadaşlar, butun kurtler işi gücü bırakıp ülkeyi bölmeye çalışıyor falan mı? Ben bir Kürt olarak şunu soyleyebilirim ki ailem yıllarca bu vatana hizmet etti ve hala ediyor hem de cogunuzdan onurlu bir şekilde. tv de şehit haberlerine cogunuzun babaannesinden çok ağlayan bir babaannem vardı. Terör örgütlerinden ben de nefret ediyorum ama örgütleri bir irka mal etmek açıkça aptalliktir. Illa birseyden nefret etmek istiyorsaniz kokusmus beyinlerinizden nefret edin.