kartlarını çalarlarsa harcamasınlar diye temassız özelliğini iptal ettirmek için g*tlerini bile verir bunlar. sırf rfid engelleyen cüzdana daha fazla vermemek için. ayrıca alüminyum folyo koysan cüzdana daha makul olur. ama yook gene dediğimi yaparlar.
faizi silip kâr payı olarak değiştirmektelerdir. ancak parayla herhangi bir ticaret dönmez. ortada alınan satılan mal yoktur. sadece para alınıp satılır. yani faiz desen de kâr payı desen de her türlü paradan para kazanıyorsun. hadi takiyye yapıyorsun düzgün yap bari.
parasi bozuk adam isimli susera sesleniyorum, kâr payı risklidir mi dedin? bankalar koskoca kâr hesaplama tuşları koyuyor, yani faiz gibi apaçık ortadadır. yani haramdır.
her ne kadar islami olarak lanse edilse de haramdır. neden diyebilirsiniz. şimdi islami bankacılıkta beş tane sistem vardır. mudarebe, murabaha, muşaraka, karz-ı hasen ve finansal kiralama. şimdi bunları detaylıca inceleyelim.
mudarebe: bir tarafın sermaye, bir tarafın emek verdiği bir ortaklık türüdür. muşaraka ile üç aşağı beş yukarı aynıdır ancak muşarakada her iki taraf ortaya sermaye koyar ya da bir taraf sadece sermaye, öbür taraf hem sermaye hem emek koyar. (kaynak türkiye finans) yani teoride bir vc (girişim ortaklık) firmasına benzer. ancak pratikte (en azından türkiye'de yapıldığı şekilde) alâkası bile yoktur. referans olarak türkiye finans'ı alıyorum, istediğiniz katılım bankasını alabilirsiniz siz. işyeri finansmanına bakarsak 84 taksitle 100000 lira kredi çektiğinizde aman finansman aldığınızda aylık 2.362,39 lira yani toplam 198.440,76 lira ödersiniz. bu da aylık yaklaşık %1,19 faiz oranına tekabül eder. yani sabit bir oranla sizden para tırtıklanır. hani nerede kâr-zarar ortaklığı? (yalnız %1,19 iyiymiş ha, hangikredi'den bakınca bile en düşük faiz %1,39, neyse konudan fazla sapmayalım)
murabaha: bir ürünü peşin alıp vadeli satmaktır. (bu yazıdaki çoğu bilgi türkiye finans'tan araktır, tek tek yazmayacağım artık) ihtiyaç kredisi ve kredi kartlarında uygulanır. kulağa faizsiz gelebilir ancak hayır. kişiye mal pazarlanmıyor bir kere, malı almaya yarayacak finansman pazarlanıyor. bu nedenle bu da düpedüz faizdir.
karz-ı hasen: kredi kartından nakit avans çekerken uygulanır. tüik tarafından hesaplanan tüfe oranına göre belirlenen enflasyon farkı alınır. e ne fark var? zaten faiz parayı enflasyona karşı dirençli tutmak içindir. bu nedenle bu da faizdir.
istisna: malın ortada olmadığı durumlarda satış için kullanılır. maketten ev satımı, sipariş usülü araba alımları gibi durumlarda kullanılır. e bu bildiğimiz açığa satış. ki açığa satış haramdır. faiz değil ancak başka bir finansal günah. (finansal günah ne amk, neyse)
finansal kiralama: normalde bildiğimiz kiralama gibi uygulanır ancak katılım bankacılığı jargonunda şöyledir; malı banka satın alır, bir ödeme planı hazırlar, kiralama sonunda da istersen malı devralabiliyorsun. normal kiralama gibi uygulansa evelallah ama malın devralınması gibi bir durum söz konusu olduğu için murabaha tarzı bir şey oluyor. ki dediğim gibi mal pazarlanmıyor, malı almaya yarayacak finansman pazarlanıyor. bu nedenle haramdır.
velhasıl, katılım bankacılığını kuran-ı kerim'in öğretilerine uymak için kullanacaksanız yapmayın. gidin eş dosttan borç alın, en azından faiz kesmezler. katılım bankalarının faydalanılabilecek tek artılarıysa:
-çoğunda eft/havale ücreti olmaması
-düşük faizler ve
-düşük döviz alım/satım makasıdır
iyi bari şarj bitmeden yetişti.
mansur yavaş, ekrem imamoğlu tarzı bir adam gelirse ülke refaha ulaşır, gençler mutlu olur (eğer kılıçdar oğlu'nun adana'da kol gibi asılı olam bilboardlarında olan vaatler yapılırsa [ilk telefon alımında ötv iadesi gibi] [ötv alınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz çünkü ötv ürün son kullanıcıya ulaşmadan alınır]), fakat uzun adamın seviye atlamışı gelirse şeriat gelir, tüm bankalar murabaha ile çalışır (bkz: murabahacı), erkek kadından üstün olur, iç savaşlar çıkar, ülke bok yoluna gider.