insan ne tür bir sıkıntı çekerse çeksin bunu benliğini ezerek, suçu benliğini yıpratarak ödetmemesi. kendini ne olursa olsun kabullenmesi ve varlığından dolayı rahatsızlık duymaması.
bir zamanlar aşağıdaki gibi gazetelerde geçen iddia.
--spoiler--
sözen zamanından kalan alevilerden hoşlanmayan ve kendi yandaşlarını işe almak için boşluk arayan rte beyaz masaları kurmuş ve şikayetleri bahane edip alevileri ibb'den tasfiye etmiştir.
--spoiler--
sözde ermeni soykırımı denen şeyin "tehcir edilen ermenilerin kürt aşiretlerine teslim edildikten sonra malları için fırata atılarak öldürülmeleri" olduğu bilincine ulaşarak aydınlandıktan sonra kalan ermeni kadınlarla kürt aşiretlerinin erkeklerince evlenilmesi halidir. ermeni ile kürdün melez olmasını eleştirdiğimden falan değil ama çok sayıda ermeni kürt melezi vardır. olsun nolucak insandır. sen türksün de ç.kün altından mı.
şimdi biz öbür dünyada yaptıklarımızdan dolayı ödül veya ceza göreceğiz değil mi! demek ki birşeyleri yapma gücümüz var. kadercilik denen bela boşuna üstümüze yapışmış. allah bize öbür dünyada eylemlerimizin sonuçlarından olduğu kadar gidiş yolundan da puan verecek o zaman. tabi herşeyin üstesinden gelemiyor insan. o kadar da güçlü değiliz ama ödül/ceza varsa gücümüz allah tarafından çok önemsenmiş ve allah bizim kendi irademizle birçok şeyi değiştirebileceğimizi biliyor ve bunun altını çiziyor.
seks konusunda imkanı olmayanların ücretsiz olarak yararlandırılacağı vakıf. deniz feneri programları gibi ev ev dolaşıp abazanlara hatun dağıtıp gariplerin yüzünü güldürmeye çalışmaktadırlar.
(bkz: çok güzel hareketler bunlar)
farklı ülkelerdeki işçi sınıflarının bir türlü birbirinden haberi olmaması sonucu ülkelerdeki maaş farklarından istifade eden ve işçileri petenpereye getiren sermayenin bu oyununu engelleyebilecek oluşumdur. *
kendisinden önce gelenin yaşayışını küçük görerek kendisine sanal üstünlük verme halidir. babam zamanında şöyleymiş ıyk, aman o zamanlar da ne kadar kötüymüş canım! gibi serzenişlerle kendi sıçtığı boku temizlemeden başkalarının yaşamışlıklarına çamur atarlar. o zamanın şartları çerçevesinde verilmiş kararlar, yaşanamışlıkları süzmeden anlamaya çalışmadan niyet ölçer ve kısır bir bakışla sallarlar babalarına. ermenilerden özür dileyen aydınlar da çok farklı değillerdir. o zamanın şartlarına eöpati göstermekten yoksundurlar. sadece meselenin dar bir kısmına bakarlar ve olayı cımbızla tarihten çekmeye çalışırlar. geçmişi kendi şartlarında anlamaya çalışmadıkları içindir ki ergen gibidirler, olgunlaşmamışlardır. çünkü olgun aydın hergün kolunu bacağını kaybeden bir osmanlının soykırım değil tehcirle işi çözmeye çalıştığına, sert ama insacıl bir yaklaşımla kendine komitacılık yapıp katliam yapanlara aslında şefkatli yaklaştığına kanaat getirirdi.
yahu ya din elden gidiyordur, ya laiklik, ya vatanı karış karış satıyorlardır, ya bu kış komunizm gelecektir. bu vatandaşın bu korkulardan çektği nedir kardeşim ya! bir rahat bırakın şu insancıkları!
bir sürü yunan öldürmemizden dolayı yunanlılardan özür dilememiz halidir. sözde ermeni soykırımı için özür dileyeceksek, yunanın eksiği nedir ? (bkz: sözde yunan soykırımı)
bir sürü pkk'lıyı öldürmüş olan devletin özür dilemesi halidir. ermenilerden özür dileyeceksek pkk'dan da özür dilememiz gerekir. çünkü önceden çeteler halinde bizi öldürmüş ermenileri sadece sürdük ve kış şartlarından dolayı öldü diye özür dileyeceksek ileride çocuklarımıza özür diletmeye çalışacaklar. hani biz teslimiyetçiyiz ya! şimdiden özür dileyeceğiz, hani nasıl olsa zaten özür dileyeceğiz ya şimdiden halledelim sonradan başımız ağrımasın.