freddie mercury'nin aidsten öleceğini bildiği zamanlarda seslendirdiği queenin son albümünün isim şarkısıdır. şarkının sözleri ve klibi kısaca bir insan hayatını da özetlemektedir. şarkının ortalarındaki gitar solosu "ben seni ellerin olsun diye mi sevdim" şarkısının girişini andırır ancak sağlam bir flamenko ritmindedir. şarkı içerisinde 3 ayrı değişik melodi dizisi bulunur ki bu queenin bohemian rhapsody şarkısıyla başlayıp devam eden geleneğinin tekerrürüdür. sözleri, melodisi, klibi ile dört dötlük bir destansı şarkıdır.
şeriat allahın buyruklarıdır. faşizm ırkın üstünlüğünü kabul eden ideolojik oluşumdur. islamla bağdaşmayan bir harekettir. bkz:"arabın arap olmayana, arap olmayanın araba üstünlüğü yoktur. üstünlük takvadadır" bu nedenle bu ikisini birleştiremezsiniz.
allah büyüktür hiç gelmeyecek en sonu bilen...
ağladığımızı duyan, ihanetimizi gören...
herşeylere gücü yeten...
mutsuzluk saydığımız şeylerden bize sonsuza dek mutluluk getirecek dersleri aldıran...
allah büyüktür herşeylerden...
zalimleri cezalandıracak...
bütün gerçekleri bilen...
söz verip tutmayanları gören...
hayalimizden bile geçiremediğimiz kadar büyük...
herşeylerimizi ona borçlu olduğumuz...
veren de o, alan da o...
annemizi, babamızı, sevdiğimiz herşeyleri borçlu olduğumuz...
gönlümüzü avutan...
kimselerin görmediği yerde çaresizlikten ağladığımızı duyan...
her türlü mucizeyi sunmaya kadir...
her türlü gücü kendisinden aldığımız...
çaresizliklere çare veren...
iki duvar arasında yaşıyor insanoğlu. iki duvar arasındayız ne kadar isyan etsek de ne kadar aşırılıklar yapsak da... iki duvar arasındayız ölüm ve kalım... iki duvar arasındayız iyilik ve kötülük... iki duvar arasındayız sevmek sevilmemek... iki duvar arasındayız hep onlara çarpa çarpa yaşarız. kafesteki kuşlar gibi. iki duvar var varlık ve yokluk gibi. iki duvar var sadece 3.sü yok. dur durak yok koşuşturuyoruz iki duvar arasında.
tecrübe ile sabit olunan hadisedir. kendimi bildim bileli iktidarda kim olursa olsun daima iktidar sahiplerinin genel olarak itibar kaybetme durumudur.
kendilerini meslekleriyle özdeşleştirmiş yazar davranışıdır. öyle ya da böyle bunu bir yerde belli ederler. ama kemal sunal büyüğümüzün bir la fı vardır bunlara hatırlatılmak üzere.
"görev kutsaldır, görevin küçüğü büyüğü yoktur, önemli olan halka hizmettir." çöpçüler kralından...
duyumlarıma göre yeni albümü üzerinde çalışıyormuş. gerçek bir popstar. özel hayatı ile değil iyi - kötü eserleriyle gözönünde olan insan. stres atmak isteyen insanların dönüp dolaşıp sataştıkları karizmatik sanatçı. şu andaki kalıplara uymadığı için nefret edilen kişi. ancak ondaki orjinalliği gören kimseler farkını farkedebilmekte. hipi zamanlarında rock-hip hop-led zeppelin-metallica şu bu dinleyen yeniyetmelerin daha sonradan türk sanat müziğindeki derinliği keşfetmeleri gibi ajdar da bir zamanlar anlaşılacaktır. kendisini tanıdığımızdan beri değişik tatları bize sunan cesuryürek, yolun açık olsun...
Bizim başımızdaki gibi beceriksiz siyasetçiler yüzünden koskocaman türk dünyasının dünü, bugünü ve yarınları ile dalga geçme cesaretini bulan; küçücük dünyasının büyük adamı. düne kadar türk pasaportu kullanarak gezmek için yalvaran, üzerinde peşmergeleri ile gezdiği petrol denizine birgün tek başına kavuşma hayallerinde olan zat. halk olarak yokluk çekerek kaynaklarımızın büyük bölümünü ayırdığımız şanlı ordumuz uyudukça da uluyacak nesepsiz bir insan sureti. adamlık dersini türk ordusundan alması şart olmuş kendinibilmez.
işte ilham alınacak adam budur. anlamıyorum ki bizimkiler zaten oy peşindeler hala anlayamadınız mı halk dimdik ayakta duran, geleneklerine, köklü geçmişine sahip çıkacak adamları destekliyor. yani her durumda onurlu bir siyaset izlemek karınıza ey işe yaramaz siyasiler. bir çuval geçirildi millet olarak başımıza hala utancı hepimizin üzerinde. gerekirse çok kişi ölmeye razı onuru için bizi temsil eden insanlar neden böyle uyuşuk, mülayim, sırtına vur lokmasını al cinsinden insanlar. hala nasıl bir milleti temsil ettiklerini bilmiyorlar.
çok hazin bir hadisedir. bu olayla ilgili tarafıma gelen bir e-postada anlatılanlar;
ASELSAN'DAKI SIR COZULDU
Bundan bir kac yil oncesine kadar F-16 uretim merkezi TAI de
ucaklarin dost-dusman tanimlamasini yapan elektronik sistemi bir tane dahi Turk
muhendisin giremedigi bir bolumde uretiliyordu. Bu sistem Turk F-16 sinin bir ucak ile karsilastiginda karsidakinin dost mu dusman mi oldugunu pilota iletiyordu. Yalniz burada bir sorun
vardi. Bir Turk F-16 si stratejik kadim dostkarimizdan (!) ABD, Ingiliz
veya Yunan ucaklarindan biri ile karsilastiginda onlari DOST goruyordu.
Bu da bir savas halinde Bu kadim dostlarimizin (!) bizi sinek avlar gibi
avlayabilmesi anlamini tasiyordu. Aselsan muhendisleri 6 ay gibi kisa
bir surede ABD tarafindan bize gudulen bu ucak tanima sisteminin hakimiyetini
leyhimize cevirmeyi basardi. *ABD'nin yillarca calisarak kurdugu tezgah,
dahi Turk muhendisleri tarafindan kisa bir zamanda bertaraf edilmisti.
Peki dahi muhendislerimiz simdi ne ile ugrasiyorlardi?
Kadim dostumuz (!) ABD, sadece ucak tanima sistemini elinde tutma
kozunu elinde bulundurmuyordu. Bundan daha vahim ve onemli bir kozu var:
ABD, herhangi bir savas veya askeri operasyon sirasinda ABD tarafindan
satilmis veya modernize edilmis elektronik sisteme sahip ucak,
helikopter, tank, zirhli birlikler, izleme sistemleri gibi hayati araclari
UYDUSUNDAN VERDIGI BIR EMIR ILE SAF DISI BIRAKABILIYOR.
Yani, kendi yaptigi bu elektronik sistemler istendigi anda uzaktan
kumanda misali uydulardan kontrol edilebiliyor. Bu Turk Ordusunun savas
baslamadan yenilgisi anlamina geliyor.
alıntı:
Iste 3 dahi muhendisin katlinin nedeni :
Aselsan muhendisleri, ucak tanima sistemlerinin
*MILLILESTIRILMESI*konusundaki basarisindan sonra, benzer bir
basariyi bu ABD gudumlu
lektronik sistemlerinin kontrol disi birakilmasi, uydu mudahalesini
bertaraf edecek yeni elektronik sistemlerin gelistirilerek silahli
gucumuzun*MILLILESTIRILMESI* icin calisiyorlardi. Bunlardan 3 gencimiz kadim
dostumuz (!) tarafindan *SEHIT *edildi.
Dostumuz bu sistemi *ESREF BITLIS PASA'NIN SEHIT EDILMESINDE DE*
icinde bulundugu ( helikopterde) ? kullanmisti.
Uyumaya devam etmek isteyenler, *UYUMAYA DEVAM EDIN!*
bir kişiyi tanıyıp onun hakkında yargıya varılması için onunla beraber normal miktada olmak kaydıyla yenilmesi gerekli tuz miktarı. (azar azar bir çuval)
bu adam avea reklamında acunla beraber oynamış. reklamın sonunda halay çekiyor kamerasıyla. halay çekerken adımları tutmuyor diğer halaycı elemanlarla. konuda da yok ritmi tutturamama bu kadar mı dandik çekilir bir reklam filmi?