imkanı ve/veya ihtiyacı olmasına rağmen (çünkü öbür türlü olsa demleyememiş derdik) demliğe çay doldurup suyu kaynatıp kaynamış suyu çayın üzerine boşaltıp 10 dakika beklememiş, sonra o mis gibi tazecik kendi eseri olan geleneksel içeceği ince belli zarif bardaklara doldurmamış, bunun felsefesinden de mahrum kalmış insandır. bu insan günümüz türkiyesi'nde nasıl hayatta kalabilmiştir? bir vakit tek başına hayata tutunması gerektiğinde ne yapacaktır? çay demlemeyi bilmeyen bir insan, halkın hangi kesiminde saygı görecektir? acınası durumdadır. şüphesiz ki, hayat bu insanın omuzlarına daha fazla yüklenecektir.
sabahın köründe kalkmak zorunda olanların genelde de duyduğu sestir.korkunçtur,lanet edilesidir,yerin dibine sokulasıdır.
günlük hayatta duyduğun zaman tüylerini diken diken eden ama sabah insanın işine,dersine sınavına vaktinde gitmesine vesile olan, dünyada en sevmediğiniz ses nedir sorusuna cevabım olan, telefonun magnetik dalgaları ses dalgalarına dönüştürüp bize ulaştırdığı seslerden biridir.
geçen ortalıkta amaçsızca dolaşıken caddenin bir tarafından bir tarafına gerdirilmiş iplerde duran pankarttır.
"sezen aksuda evet diyor". içimden haa sezen aksu evet diyorsa olay bitmiştir demişimdir alaycı bir şekilde. ayrıca bügün haber bülteninde gördüğüme göre büyük bir ses sanatçısı olduğu için doğduğu mahalleye adı verilen sezen aksu nun mahalle sakin leri sezen aksuyu fena şekilde dışlamakta ve mahallenin adının değiştirilmesini istemekteler.
haklı olan maldır. fatih sultan mehmet karsıma geçerse ne derim diyen değerlerine bağlı maldır. ulubatlı nın vücüduna giren oklara rağmen iman gücüyle sancağı diktiğini unutmayan maldır.
oynanan maçları izledikçe turnuvanın favorisinin slovenya olduğunu düşünüyordum. takım olabilmişlerdi çünkü. a.b.d falan hikaye, adamlar takımdılar.
bugün baktım da biz onlardan daha da takımdık. sahadaki beş sanki bir kişiydi, tek beyin ve tek vücuttu. şimdi biz böyle bir takımsak neden sırbistan' ı yenemeyelim? adamlar ekol sahibiler, doğrudur. dünyanın en iyi kadrolarından birine sahipler, o da doğru. peki ya biz?
takım oyunu herkesi yener; sırbistan' ı da yener, a.b.d' yi de yener. bugünkü oyunumuz gibi oynarsak dünya şampiyonu biz oluruz.
ağustos böceği ve karınca hikayesini bayaği bir değiştirerek anlattıktan sonra konuyla tamamen alakasız olarak
+eeeee sonuç olararak eeeee
+fok balıkları çok yanlız.
bana göre artık boku çıkmış olan bkz dir. artık biraz bile heyecan veren yada kızgın olan her yazarın açtığı başlığın 2 entry yada diğerlerinden biri sakin ol şampiyon olmaktadır. her şey bir yerde bırakılmalıdır bence güldük bitsin.
not: bu başlığı açarken 2. entry nin (bkz: sakin ol şampiyon) olacağını biliyorum.
ölen insanın arkasından müslan mı ? diye sorulduğunda yaşanılan durumdur. bi süre önce bir internet ortamında sevilen bir arkadaşımızın vefat ettiğini öğrendik. ağlaşmalar oldu rahmetler okundu bi süre sonra ben rahmetliyi pek tanımadığımdan müslüman mı ? diye sordum. bununla beraber bütün msn grubu üzerime yüklenmeye ve küfürler savurmaya başladı. bu soruda ne gibi bir artniyet var anlayamadım. insandı lan yetmezmi sorularını aldım. bende yeter ama sana bana yeter kendine yetmez dedim. bunun ardından baktımki gruptan atılmışım. ne yaptımsa bunu anlayamadım ...
künefeyi yiyene kadar bunun antep fıstığıyla sarılan dolma tatlısı olduğunu sanardım. ancak yanılıyormusum. sıcacık tereyağı içinde yüzen alırken peynirleri uzayan bir künefeyi hiç bir şeye değişmem şahsi görüş tabiki.
(bkz: zevkler ve renkler tartışılmaz)
Kendi milletinin kültürü geleneği olan durumları sevmeyen bunları utanç vesilesi olarak gösteren büyük ihtimalle sonradan görme kendini beğenmiş insandır. bunların kendi aralarında kullandıkları ve en çok sevdikleri benim ise nefret ettiğim bir laf vardır. Davul bile dengi dengine çalar.
yurdum insanına o güzel kebabın yanında şalgam suyu içemesinin kültürsüzlük olduğunu söyleyen kişi asıl kültürsüzdür. rezildir. Milletinin özelliklerinden utanan sonradan görme kendini beğenmiş insandır.