1955te Ankarada doğdu. Basketbola 16 yaşında Galatasarayda başladı. Eczacıbaşı, Efes Pilsen, Fenerbahçe, Beşiktaş, ve Tofaş takımlarında oynadı. Basketbol yaşamı boyunca 6 kez Türkiye Şampiyonluğu, 2 kez Balkan Şampiyonluğu, 1 kez islam Oyunları Şampiyonluğu, 1 kez Akdeniz Oyunları ikinciliği ile Avrupa Gençler Turnuvasında ikincilik yaşadı. 1981 yılında Avrupa Karmasına seçildi ve böylece ancak Avrupanın en seçkin basketbolcularının katılabildiği Avrupa Karmasında yer alan ilk Türk basketbolcu oldu. Aydan, bu arada Jüventus Takımına karşı oynayan karmada başarılı otyunuyla dikkat çekti.Aydan, Türk Milli Basketbol Takımında en fazla oynayan (217) ve en fazla (89 kez) kaptanlık yapan sporcu unvanına sahiptir.
"sana güzel bir yaz günü gelmiştim.
karlı bir sabahta gidiyorum.
beş mevsim yaşamışız beraber
beş mevsim bir "iç denizi" karartmaya yetti.
işte böyle sevgili...
biz artık seninle haritada iki küçük su lekesi...
hiçbir nehir kavuşturamaz bizi."
iclal aydın
der arka kapağında ayrıca kitap tasarımı etkileyicidir
Gaziantepin islahiye Belediyesi, Atatürk meydanındaki Atatürk büstünü kaldırdıktan sonra meydanı otoparka dönüştürdü.
Törenlerin de yapıldığı alanda bulunan ve 8 ay önce kepçeyle parçalanarak yerinden söküldüğü iddia edilen Atatürk büstünün yerine henüz yeniside yapılmadı. ilçede AKPli meclis üyelerinin Atatürk Mahallesinin adının değiştirilmesi için önerge verdiği CHPli üyelerin itirazı sonucu ismin değiştirilmediği bildirildi.
bu kesinlikle kürtlerin mevzusuna benziyo bana kalırsa,hem toplumun kaymak tabakasında yaşıyorlar hem de yeterince hakkımız yok diye her şeyden şikayet ediyorlar
edit:kötüleyin ama gerçek bu...
kazım koyuncu nun hayde adlı albümünde yer alan insanda horon tepmeyi bilmeyi isteten şarkısı
dünya benum sanırdım meğersem yanılmışım
felek gözün körolsun ne kadar geç kalmışım
en dereye dereye dere belune gelsun
benden başka seversen iki gözün kör olsun
ha bu akan dereler hep gözümün yaşidur
sevup da alamamak ölümün gardeşidur
mektup yazdım karadan dağlar kalksun aradan
kavuşmaya çare yok kavuştursun yaradan
duman geldi da çokti oy dağlarum dağlarum
siz orada oturun ben burada ağlarum
başundaki puşinun dali var çiçeği yok
benum deli gonlümun senden geçeceği yok
yayladan ki yurudum hava güneşli idi
arkama bakamadum gözlerum yaşli idi
oy duman kara duman çiksana yollarumdan
düştum yolun altina tutsana kollarumdan
bi k'arak'uş ağlayi taş vurmiş kanadına
ağlama k'ara k'uşum düşmanun inadına
oy fadime'm fadime'm ne da güzel adun var
eskiden sevdan idi şimdi baldan tadun var
etekluğun altina pantol geyiliyi mi
yaktun ha beni yavrum adam yakiliyi mi?
1463 yilinda bosna kralliginin osmanli tarafindan fethi sonrasinda cogunlukla karamanogullari beyliginden olmak uzere ayrica bir kisimda mugla yoresindeki menteseogullarindan beyliginden olmak uzere anadolu halkindan bir kesim bosna ve ahalisine yerlestirilmislerdir. bosnanin yerlesik ahalisinin kokeni peceneklere dayanir. karamanogullarinin ise oguz boylarindan avsar boyuna bir kismida salur boyuna mensuptur. isin ilginci bosnadan gelenlere ( yani bizlere) gocmen denir anadoluda.lakin bu gocmen kelimesi anadoludan bosnaya goc eden karamanogullari icin rumelinde kullanilmistir esasen.. karamanogullarinin bosnaya surulmesinin nedenide en savasci anadolu beyligi olmasindan dolayidir.osmanlinin basina tam 250 yil bela olmuslardir. osmanlidan sonraki en guclu beyliktir. karamanogullari beyligi anadolu selcuklu devletinin gercek devamidir anadoluda.. tabiiki orda istilalar yaparken slav irklariyla karismistir.. ama is kokene gelince bosnaklar su goturmez bir sekilde oguz boylarindan avsar ve peceneklerden olusur.....
balkan savasi sirasinda anadoluya yapilan tersine goc turkiyedeki bosnaklarin en buyuk gocudur.bugun turkiyede ki bosnaklarin yuzde doksana yakin kismi bu gocun cocuklari ve torunlaridir. eger bir bosnaksaniz ve ailenizin kok soyadini biliyorsaniz emin olunki ayni soyadinizla halen orda kuzenleriniz yasamaktadir.. bu aile adlari justovic biyedic avdic gibi isimler olabilir. bosnakcada hirvatcada sirpcada hatta ruscada bir cok kelimenin turkistanda konusulan ozturkce ile benzerlik gostermesi ilginctir....
(bkz: hepimiz kardesiz)
benim adım sam güzel film...jessie nelson imzalı filmin başrollerini bu yapımdaki performansıyla en iyi erkek oyuncu dalında oscar'a aday gösterilen sean penn ve oyunculuğunu ön plana çıkaran michelle preiffer paylaşıyor.
zihinsel özürlü sam dawson'ın sokaklarda yaşayan evsiz bir kadından kızı olur. yedi yaşındaki bir çocuğun zekâsına sahip olan ama yaşamını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilecek kadar da azimli biri olan sam dowson, küçük bir restoranda garsonluk yaparak kızı ile mutlu bir şekilde yaşamaktadır. ancak lucy diamond adını koyduğu küçük kızı, 7 yaşını doldurduktan sonra zeka olarak babasını geçmeye başlar. bu ilginç baba- kız ilişkisi devlet dairesinde çalışan bir kişinin dikkatini çeker. artık dawson, elinden alınmak istenen kızı lucy için savaş vermek zorundadır ve çaresizce hukuka başvurur. meslektaşlarına karşın davayı rita harrison üstlenir...
Hayal aleminde yaşayan tatminsiz genç bir adamın öyküsü... Tutkularının tutsağı olmuş iki insan: Özgür olma istencini alkol bağımlılığıyla özdeşleştiren Ömer, Ömer'e bağımlı Pınar... Tüm töreleri, gelenekleri, değerleri, sorumlulukları bir yana itmiş yokuş aşağı bir iniş. iniş değil bir yuvarlanış bu! ..... Bu roman insan tutkularının neden kaynaklandığını değil, ama tutkunun insanı nasıl tükettiğini, büyük umudun ne olduğunu yadsınmaz bir gerçek olarak ortaya koyuyor
Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankarada , Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adıyla yeni bir yönetim kurulmuştu . Fakat bu yeni yönetimin rejimi henüz belirtilmemişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti özünde ulusal egemenliğe dayalı bir hükümetti.Fakat Yeni Türkiyeyi devlet şekillerinden , yönetim biçimlerinden birine uygun olarak resmen ilan etmek gerekiyordu . Yani sıra devletin adının konmasına gelmişti.
Atatürk , yeni devletin şeklini cumhuriyet olarak kabul etmeyi düşündü. Kurtuluş Savaşı yıllarında bu fikrini açıklamayıp , uygun bir zamanı beklemişti . Büyük Zaferden sonra artık bu an gelmiş bulunuyordu. Aslında , Erzurum ve Sivas Kongrelerinin kararlarıyla Büyük Millet Meclisinin programları tamamen demokrasiye dayanmaktaydı. Saltanatın artık hiçbir etkinliği kalmamıştı. Son padişah da yurttan ayrılmış , saltanat kaldırılmıştı . Şimdi sıra Atatürkün kafasındaki Cumhuriyet Yönetimini resmen ilan etmeye gelmişti.
Atatürk , 28 Ekim 1923 akşamı birkaç arkadaşını Çankayadaki köşküne davet ederek yemek sırasında arkadaşlarına :
- Yarın, cumhuriyeti ilan edeceğiz , dedi.
Misafirler hiç şaşırmadılar . Zaten böyle bir hareketi bekliyorlardı .
Atatürk , Teşkilat-ı Esasiye ( Anayasaya ) konmak üzere şu öneriyi hazırladı :
Türkiye Devletinin şekli cumhuriyettir. Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi
tarafından idare olunur.
Böylelikle yeni devlet şeklinin cumhuriyet olacağına kesin olarak kara verildi.
29 Ekim 1923 akşam saat : 18.45te TBMM oturumu açıldı. Atatürk&ün önceden hazırlattığı Anayasa maddesinin görüşülmesine geçildi.Görüşmeler sonunda öneri kabul edildi.Milletvekilleri ayağa kalkarak üç kez Yaşasın Cumhuriyet diye bağırdılar.
29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat : 20.30da Cumhuriyet ilan edildi.
Cumhuriyetin ilanından sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Ulusal Kurtuluş Savaşının büyük kahramanı Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa , ilk cumhurbaşkanı seçildi.Cumhurbaşkanı seçiminden sonra sonuç , 101 parça top atılarak halka duyuruldu.
Cumhurbaşkanlığına seçilen Atatürk kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Heyecanlı ve kararlı konuşmasını şu sözlerle noktaladı :
- Türkiye Cumhuriyeti , cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğu eserleriyle ispat edecektir . Türkiye Cumhuriyeti , mesut .muvaffak ve muzaffer olacaktır .
şarkı uzaklarda olup kavuşulmayanı anımsatsa da henüz gelecekte karşılaşılmayan ama sana çok yakın olduğunu bildiklerini, hissettiklerini de hatırlatır. o yüzden davulun sesi uzaktan da olsa acı verir, hiç karşılaşılamayacağı umutsuzluğu çöker içe. şarkı bütün bunları duymasına sebep olurken insanın, bir yandan da kalbinize ve aklınızın bir ucuna kazınır. her daim dinlenme özlemi içine girilir, özlenir, beklenen gelmeyenlerle birlikte..