geçenlerde ssk hastahanesine gittim, türkler benden önce muayene oluyor. anlam veremedim ilk başta, hata herhalde, dedim. değilmiş. ciddi ciddi türkler yahudilerden önce muayene ediliyor.
normalde yahudilerin sağlık durumundan emin olunur, gerek kalırsa türklerin durumuna belki bakılır. bu nasıl bir saçmalıktır. şikayet dilekçesi yazdım cevap bekliyorum. gerçekten sinir bozucu bir durumdu.
illuminati co. kurucu ortağı mabel matiz'in şarkısında ''şeytan'' kelimesiyle vermek istediği mesajdır. ateist komünist diktatörlük sahipleri genelde işlek bir yere bayi açmadan önce bu tip ''sanat(yani put)'' olaylarıyla insanları uyutur. ümmet buna kanmayacak!
benden nerdeyse 3 kat fazla aylık ücret alan insanların, kendisinden daha lüks yaşayan insanları emsal göstererek girdikleri ruh hali. ister penisimin fotoğrafını atarım, ister taciz ederim, ben fakirim.
ortalamacılık yapmıyorum ama bunun biz aciziyet hali olarak lanse edilip, kılıf haline gelmesi üzücü. ben de bim'den ucuz yoğurt alıyorum, ama gelip ''özgürlük'' adı altında yoz yoz hareketler yapmıyorum.
nolur beni yanlış anlamayın pis fakirler, bu temiz bir fakirin, safety soul'ün bir isyanı sadece.
uzun zamandır, lan ben bu adamı birine benzetiyorum ama kim, diye düşünüyodum. buldum, bugün buldum.
cem toker, dükkandan iyi para kazanan, çevresi geniş 50'li yaşlarında esnaf. evet, doğru bildiniz o bir troll dayı. trt konuşmasında kameramana, kamışa su yürüdü mü lan deyyuz, dese yadırganmaz, o derece.
çocukluk hayalim olan, yeğenbey vergi dairesinde veznedarlığı gerçekleştiremediğim için üzüldüğüm ülkedir. madem her şey bu kadar kolaydı da o sınavlara niye hazırlandık biz?
ttnet sayesinde yaşadığım olay. kervancı leyla'yı götürecek olanda şarkı donuyor. sevenler kavuşuyor tamam da, yapılmaz ki be, insan olana yapılmaz. verdiğim faturalar gözünüze dizinize dursun.
abi mal o kadar iyi değil tamam ama sadece bende var, kafasıyla beğenmediği insanla sadece ''çirkin'' ya da ''ezik'' diye ilişkiye başlayan embesillerin mantığıdır.
gezide gaz fişekleriyle kırılan 1895'te kurulan firmanın 1959'da ürettiği otobüs için timsah gözyaşları döken kardeşlerimin şimdi söylemesini beklediğimdir.
80 darbesinden bu yana geçerliliğini koruyan hadisedir.
siyasi tartışma ortamları genellikle ''laf koyma'', ''sessiz bırakma'' gibi klişeler üzerinden yürümektedir. insanların somut durumdan çok, adamın penaltı diyo adamın penaltı diyo, tarzı saçmalıkları konuşması durumudur.
e adamın, parsel parsel sattı, dedi. e adamın, 400 vekil, dedi. e adamın, doğu akpyi seçmediği için bu olaylar oluyo, dedi. bunları n'abıcaz be kamil?
dün öso üzerinden mücahit edebiyatı yapan,
ışid silahı kürtlere doğrulttu diye zevkten dört köşe olan,
ortadoğu'da savaş çığırtkanlığı yapan yurdum insanlarına vicdanları olduğunu hatırlattın.
iyi ki kıyıya vurmuşsun çocuk. o fotoğrafın üzerinden günah çıkartanlardan birinin apartmanında ev tutsaydı ailen, ev kiralarını yükselttin diye küfüre meze olacaktın. apartmanın önünde uyusan, ya karakolda ya da yönetici tekmesiyle uyanacaktın. iyi ki kıyıya vurdun da kadim türk patronlarının altında köle gibi çalışmaktan kurtuldun.
evet efendim, gelelim polemiğimize;
türk kızı boş beleş insan mıdır, evet.
bunu neden mi söylüyorum? hiç mi ''kültürlü'', ''donanımlı'' hatun yok, elbette var. ben daha çok genel durumdan bahsetmek istiyorum. hani her yerde karşımıza çıkan gerizekalılardan.
-bir kere bu insanların az çok muhabbeti bellidir, kim ne demiş, kim ne yapmış, onu ne ilgilendirirmiş vs uzar gider.
-muhabbetleri sıkıcıdır ama genelde sen konuşkan değilsindir. n'olur sussun artık dediğin anda genelde, ya hem de ne varmış biliyo musun, tarzı bi geyik atar ortaya, ya öyle miymiş, haa çok ilginç, demek zorunda kalırsın.
-instagramda takipçi sayısı önemli değildir tabi ama takip edeni takip eden bir çok kişinin takipçisidir.
-genelde güven sorunu vardır, herkese güvenemez, çok aldatılmıştır. ama nedense her ilişkide bir yedek kanka bulundurur.
-hayatından eski sevgililerini çıkarttığında boş kalır, ama erkekler hep ona o gözle bakmıştır. hayır paylaşacak neyimiz var, okey mi biliyosun batak mı? bi düşünsene ''normal türk kızı'' -altını çizerek söylüyorum- bir erkek seninle niye ilgilensin, artın ne? senin erkeklerden bahsederken, ouw kaslı, ouw yakışıklı, demen abes değil de erkeğin sana karşı, ouş göte bak demesi mi ayıp?
-cinsel kimliğini anne idolü üzerinden kurarken sahi bu nerenin feminizmi?
yanlış anlaşılmak istemem, hemcinslerimin durumu da pek aydınlık değil ama tamamen hak geçmemesi için söylüyorum.
yaklaşık 2006 yılından beri kullandığım facebook hesabını dondurdum ve cidden mutlu oldum.
şöyle düşünün birisiyle 12 saat birliktesiniz, yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmiyo ama o size diyo ki, ben sana güvenmiyorum bana kendini kanıtla. en iyi ihtimalle küfür edersiniz, ben de öyle yaptım.
insanlarla ilişkinizi basmakalıp bir kaç statüye indirgeyen, kesinlikle aranızdaki bağların nasıl olduğunu vs değil de, hukukunuz nereden geliyor, tarzıyla mahalle dedikodusu gerizekalılığında insan ilişkilerini sorgulayan bir yapı.
kaldı ki, facebook'u biz kullanmıyormuşuz zaten. bir baktım, yok beğeni hileleri, yok fotoğraf beğen, yok beğenene amuda kalkıyorum vs . eğer amaç cidden senin ne düşündüğün değil de insanların buna ne kadar ilgi gösterdiğiyse, zaten ortada bir hile var bunun için öyle linke vs. tıklamanız gerekmez.
bir yapıda var olmak, benimsenmek gibi bir ihtiyaç(!) varsa da bu facebook olmasın.
modem'i görmez driver alırsın,
torrentten film indirirsin, o da nesi codec indir,
virüs programları, olmadı combofix çilesi,
ccleaner'ı beklemek, beklemek.
ya bir de format derdi var.
ve hala internet bağlantısı varken linux'a geçmemek. nedendir, neden?
düşünsene dokuz ay karnında taşıyosun, hastalandığında koştur, yeme yedir, içme içir vs. o da nesi, bu çocuk bir mal. bilaloğlanla yarışırcasına mal, yavrum yapma etme milletin karısına kızına sövme, dersin gider, ehe ehe izmirli kız ehe ehe , der. yavrum üstün açık yatma, dersin, ehe ehe eve kız attım ezik abazalar ehe ehe elinizi s.kin, der.
üzerinde çeşitli deneyler yapılsa da, uğraşılsa da o artık bir mumya çocuktur, tanrı ra tarafından lanetlenmiştir.
afedersiniz de halı saha maçına es kaza almanya amatör küme topçusu gelse zevkten dört köşe olup, oh be baklava bizim, diyen adam, bilal kısa'yı kötülüyor.
yok podolski'nin kondisyonu düşükmüş 90 dk'yı zor çıkarıyormuş, van persie, nani bitmiş vs.
ya tabi hepiniz mourinhosunuz eyvallah da kardeşim bu futbol dediğin 11 kişilik bir takımla oynanıyor ve oyun profilleri farklılık gösteriyor. elbette türk futbolu yıllardır transfer hatalarıyla çok şey kaybetti (bkz: güiza) takımlar oturmadan, oyun görülmeden söylenecek her şey boş.
gelgelelim iki lafı bir araya getiremeyen, mahalledeki parkta kola içse, ıyy keko, diyeceğiniz insanlar oynadıkları futbolla gözünüzde değer kazanırken, dünyanın sayılı klüplerinde oynamış adamlara böyle ucuz, avam eleştiriler yapmayın, rica ediyorum.