Normal birşey. Erkek bakım ürünleri de satıldığı için giderim. Özellikle kampanya olduğu zaman kaçırmam. Sevgilim alışveriş yapmak istediği zaman da giderim. Sıkıcı bulurum ama o da bu durumu bildiği için gereksiz oyalanmaz.
Gazete. Her derde deva. ister ustunde yemek ye istersen camlari sil. ister tozlanmasin diye biseylerin üstünü ort, ister kırılmasın diye esyalari paketle. Okumaktan baska her isi yapiyoruz hani.
Geçenlerde bi gittim. Öyle abartıldığı gibi bi yer değil. Yok anadolunun venedik'iymis falan. insanlarimiz biraz abartmayi seviyo. Kötü pis bi yer değil bilakis temiz ve güzel yaşanılası bi yer. Belediye guzel çalışıyor. Ama öyle anlatıldığı gibi, zihnimde canlandırdığım gibi bulamadım. Belki de kış olduğu içindir bilemem. He ögrenci kenti mi derseniz bana kalırsa öğrenci kenti istanbuldur.
Geçenlerde bi gittim. Öyle abartıldığı gibi bi yer değil. Yok anadolunun venedik'iymis falan. insanlarimiz biraz abartmayi seviyo. Kötü pis bi yer değil bilakis temiz ve güzel yaşanılası bi yer. Belediye guzel çalışıyor. Ama öyle anlatıldığı gibi, zihnimde canlandırdığım gibi bulamadım. Belki de kış olduğu içindir bilemem. He ögrenci kenti mi derseniz bana kalırsa öğrenci kenti istanbuldur.
Eğer öyleyse bana vaftiz edilmeyenleri denk gelmiştir. Ama kutsal meslek diye birşey yok bana kalırsa. Alt tarafı 45 dkda bir sıcacık sınıfa gelip birşeyler anlatıyorsun. Canın sıkıldıkça bi öğrenci dövüyosun. Oturduğun yerden para kazanıyosun yani. Bi de şikayet ederler şöyle zor böyle zor diye. Çöp toplayan işçiler ne yapsın? Soğuk demeden kar kış demeden çöp kamyonunun arkasında sallana sallana, senin 1 saniye koklamaya tahammül edemediğin o pis kokuyu adam sürekli o kokuyla beraber. Buna benzer daha birçok meslek var. Sen oturduğun yerden maaşım az diye ağlıyosun ama altında 45 50 bin liralik arabayla gidip geliyosun okula. Asgari ücretle geçinmeye çalışan aileler var bu ülkede. Biraz haline şükret.
Zombilere ve onlarla ilgili yapımlara antipatiğim. Neymiş hayatta kalmak için zombileri öldürmek gerekiyomuş. Abi zombi dediğin zaten ölü. Ölü adamı tekrar öldürebilmenin neresi mantıklı? Adam ölünce canlanabiliyosa sen öldürünce yine canlanacak.
Abi biri için çabaladım. Hem de öyle böyle değil. Olumsuz olunca bıraktım. Birkaç zaman sonra tekrar denk geldi. Tabi liseden kurtulduğum için kendi tarzımı yaratmıştım o sıralar. Bu sefer de o çabaladı ben oralı olmadım. Ne yani görünüşe mi önem veriyosun?
Yemek yapmayan erkek tembellikten yapmıyodur. Bak elimde malzeme olduktan sonra benim şuan yapamayacağım yemek yok. Övünmek gibi olmasın lezzetli de yaparım. Yemek yapmak zor birşey değil abartmayın bu kadar. Bütün yemeklerin yapılışı aynı zaten. Yağ koy, salça koy, ne pişiriceksen onu koy, su ekle, tuz biber bitti gitti. Kendini idare edicek kadarını öğren yeter. Kimse sana gurme yemekleri yap demiyor.
Görünüşüm itibariyle "aaa sen Allah'a inanıyor musun? Nası yani namaz da mı kılıyosun?" gibi gereksiz sorular. Abi saç sakal uzattık, iki küpe taktık diye inançlarımız olamaz mı. Hayret bişi ya..
Bi değişik versiyonu da kurban bayramında ortadoğudaki fakir halk için kurban bağışı toplamak, oralarda kurban kesmek. Adam kendi memleketindeki fakiri, açı umursamaz, bi parça et istedi diye arkasından kovalar, ortadoğuda kurban kesicez bağış dediklerinde "aa onlar bizim din kardeşimiz hemen yapalım" der. Abicim tamam onlara da yazık tabi ki onlar da et yemeli onlara da yardım edilmeli ama sen önce kendi insanına yedirsene. O senin din kardeşin değil mi? Türkiye'de etin ne olduğunu bilmeyen adamlar için niye kimse kurban kesip dağıtmıyor? Niye kendi insanın soğuktan donarken, yiyecek ekmeği yokken yardımlar başka yerlere gidiyor?
Gecenlerde bi sütyen aldık. Daha birkaç kullanımda teli çıktı. Birkaç telefon görüşmesi sonucu incelenmesi için götürdük mağazaya. Aldılar. Teslim aldıklarına dair ne bir kağıt verdiler ne birşey. Fişim bile yok elimde yani. Neyse 1 hafta 10 gün sonra aradık. Dediler üretim hatası. Siz mağazaya gidin yenisini alın. Gittik mağazaya görevli dedi ki: "Bunlar bitti. isterseniz başka nerede var onu sorgulatıyım ona göre getirtelim buraya." olur dedik. Gitti 5 dk sonra geldi. "Türkiye genelinde sadece 1 adet izmit'teki subede görüyor. O da stok yanlışlığı olabilir." dedi. Dedik o zaman parasını ver. "Para iadesi yapamıyorum. Dilerseniz başka bir ürün alabilirsin." dedi. Baktık abi almak istediğimiz başka ürün yok. Dedik almak istedigimiz ürün yok, para iadesi yap. Çünkü yasal olarak 14 gün iade hakkım var + ürün kusurlu. Hala para iadesi yapmamakta ısrarcı olan görevli sadece değişim yapabiliyorum para iadesi yapamıyorum demesi üzerine ne yapayım alacak bişeyim yok çikolatayla mı değiştiriyim ürünü dedim. Yaklaşık yarım saatlik uğraştan sonra zar zor paramızı aldık da kurtardık kendimizi.
Bundan birkac sene önce blackberry'nin peynir ekmek gibi sattığı yıllar. Bende aldım bi tane kullanıyorum bbm falan. Bilirsiniz o ara bbm pini paylaşmak modaydı. Bi arkadaşınızın pinini kendi listenizdeki diğer arkadaşlarınıza bc mesaji olarak atıyodunuz. Yani bi nevi arkadaşınızın pezevenkliğini yapıyodunuz. Neyse bi sefer benden de istendi böyle bir şey. Diyemedim ki abi ben bilmiyorum nasıl gönderiliyor bu bc mesaj. Kendimce biseyler kurcaladım paylaştım pini. Baktım 2 3 dk sonra insanlar küfür etmeye başladı kim ekledi lan beni bu gruba diye. Evet bc mesaj atıcağıma birbirini tanımayan 100 küsur kişiyi bbm grubuna üye yapmışım. Tabi kimseye de abi yanlışlıkla oldu ehehe diyemem. Düşündüm nasıl kurtarırım kendimi diye ve hemen bbm durumumu güncelledim. " Bilmeyen adamın eline telefon verince böyle oluyor. Arkadaşlar kimse kusura bakmasın." Belki sonra o gruptan tanışıp sevgili olan olmuştur bilemem ama ilk ve son pin paylaşımı yapmamdı.
Bir de sevgilisine mini etek giydirmeyip yolda mini etek giyen borini görünce salyalarını akıtanlar var. Bre gafil sen erkekler bacaklarına bakmasın diye giydirmiyoken sen niye başkasına bakıyosun?