Ulan herifler intikam yemini etmiş kan davalısı gibi gözünün kestiği yerdeki boş alana dikiyorlar eşşek kadar binaları.
En olmadı 5 6 katlı eskileri yıkıp 25 katlıları dikiyorlar.
Yapan, vergisini alan alan satan memnun,
bi halk mutsuz bu memlekette zaten.
Askerlik yaparken özellikle eğitim zamanı sık duyulan emir.
Koordine gerektiren bir iştir.
Bir gün tam 20 dakika istirahat verilmeden evvel bu komut geldi.
Hemen çat çat çattık tüfekleri.
Arkamızı döndük, ulan aynı Şabanın yaptığı gibi hıyarın teki geldi bizim hazırda çattığımız tüfeklerin üstüne silahı resmen attı.
Tüfekler tabi toz duman devrildi.
Yavşak hiçbir şey olmamış gibi geldi sıraya.
Tangırtıyı duyan komutan kimlerin bu tüfekler dedi çıktık ortaya.
Siz cezalisiniz dedi hepimize mola yok!
Tüfek çat çalıştık pisi pisine o hiyarin yüzünden.
O değil, 8 yıl olmuş nerdeyse.
Çoğu adamın ismini cismini unuttuk doğal olarak
ama
o tüfek deviren hıyarı şu gün yolda görsem tanır, ebesine tüfek çatarım o derece öfkem büyük.
hey gidi günler... *
iyilikten maraz doğmasına sebep olabilecek sürücüdür.
bu topraklarda hemen her noktada olduğu gibi bu yol verme eyleminde dahi maraz doğma potansiyeli mevcut.
yaya geçidinde yaya vardır yol verirsin;
- arkadaki durmaz, duramaz sana çarpar.
yaya yürür gider sen boğuşursun elin çomarıyla..
- arkadaki durur, korna eşliğinde küfür eder el kol yapar niye durdun diye.
uysan kavga çıkar...
- kurala uyayım yol vereyim yaya geçsin dersin, yaya götünü yaya yaya sahilde geziyormuş edasiyla yürür sinir olursun.
fazla bu memlekette çağdaşlık gibi fikirlere kapılırsın.
- olur olmadık yerde yapılan yaya geçitlerinde (70 80 hız limiti olan yollar) yol vereyim desen o hızda durmak meseledir duramazsın vs...
- iki şerit yollarda sen durursun yandaki durmaz yayaya çarpar, dolayli yoldan birine zarar vermeye neden olursun vicdan yaparsin...
nitekim zordur bu topraklarda.
kuralsızların cirit attığı yerde naçar kalırsın.
Öngörü mühim elbette.
Ancak gerçekler var diğer yanda.
Başlığın açıldığı tarihten itibaren bir kartopu misali gittikçe büyüdü balon.
O bahsedilen daireler ve niceleri geçen 7 yılda 8-10 kat yükseldi gitti.
Bu emlak mevzusu ne zaman alsan pahalıydı, şimdide pahalı, gelecekte yine pahalı olacak.
Kurtuluş yok, maliklik hakkı kazanıp bu benim evim diyebilmek için sistem her daim senden ortalama 8-10 yılını alacak.
(normal maaşa talim bir çalışan isen)
Dolar için denir hani, bozdurmamak gerekir, ne zaman bozsan zarar çünkü diye...
Bu konut meseleside böyle.
Ne vakit alsan pahalı.
Ancak birkaç yıla mevzuyu anlarsın, rahatlık bir yerde zira.
Bir balon var doğru, ama kontrolü sağlam bir balon, bu memlekette kolayına patlamaz gibime geliyor.
Gerisi hikaye...
Para ile huzur arayanların düştüğü girdaptan kaynaklı sorunsal.
Öteden beri söylenir, para huzur getirmez, bık bık bıkk diye söylenir çoğu parası olmayan insan tarafından.
Doğrudur, para huzur getirmeyebilir.
Para, konfor sağlar.
Konforlu bir hayat, daha öngörülü olmayı sağlar.
Bu sayede daha ince ve estetik bir yaşam sürdürme olanağı doğar.
Ve para yeme mevzusu bir sanata dönüşüp keyif vermeye başlar.