her sabah duymaktan bıktığım, bitsin artık bu çile dediğim anonstur. bir de ingilizce dilinde ayrı bir azap çektirir. taksim is the törmınıl steyşın. sonrasında gelen, yine iki dilde işkence eden "kabataş yönüne geçmek isteyen yolcular, finükiler hattını kullanabilirler" cümlesi kusmukların son noktasını getirir. en azından kayıt değiştirilse, ses tonu daha değişik insanlar tarafından seslendirilse, ne bilim arka fona müzik konsa, hüzünlü mod için final cut, neşeli mod için the final countdown gibi...ulaşım sistemi çok monoton, hiç entegre değil zaten, kentler çok monoton, hayat zaten zor...neyse kent pilancısı çıkınca halledecem bunların hepsini.
darwin, marx, engels, lenin, richard dawkins ve onlar ayarındaki dahileri, varolmadığı/varolamayacağı için asla göt etme niteliğine sahip olamayacak soru tümceleridir efendim.
ingiltere'nin north east denen bölgesinde, wear nehri kenarında bulunan, unesconun dünya mirasına almaya karar vermesi, çok akıllı hocalarımında planlama atölyesine konu yapmaları sebebiyle, gece uykumu elimden alan, romanesk mimarisi, tarihi ve de dini nitelikleri açısından evrensel değer taşıyan, st cuthbert ve britanya karanlık çağının tarihsel literatürünü oluşturan en önemli tarihçilerinden venerable bedenin mezarını bulundurması, hristiyanlığın ingiltere'de yayılmasında oldukça önemli rol oynamış olması, normandiya mimarisinin zengin mirasını barındırması gibi saçma özellikleri nedeniyle unique olarak değerlendirilen katedral ve kale yapılarıdır.
1986 yılında ilk defa unesco dünya miras listesine girmiş 2004 yılında öneri ilave alan da bu listeye eklenmiş ve 2006 yılında yapılan alan yönetim planı ile alanın evrensel değerinin sürekliliği ve gelecek nesilllerin yararına korunmasını sağlamak garanti altında alınmıştır efendim.*
buradan, üst ölçekte unescodan başlamak üzere aradaki bütün kademelerle beraber alt ölçekte atölye başkanı aykut karamana kadar herkese sevgilerimi iletiyor ve minnettarlığımı belirtiyorum, beynimi böyle gereksiz işlerle yediğikleri için.
sel taşkını bir akşamüstü
bulutları bağrına basan
ağaçlara sordum seni
yaprak rüzgarı tutmaz dediler
uzun uzun baktılar yalnızlığıma
yangın yeri bir yürek
bir de yağmur gösterdiler
ne olur şu yağmurların
birdenbire yağanı ben olsam
rüzgarı düğümlesem saçlarına
bir daha bırakmasam
Öpsem kirpiklerini
süzülüp gözyaşlarına karışsam
Çağlayıp aksam çağlayıp aksam
yüzündeki ırmaklarla geçsem ovaları
dudaklarında denizlere çıksam
seviyorum susmanı, yokluk gibisin çünkü
sesim sana varmadan işitiyorsun beni
havalanıyor gibi gözlerin yerlerinden
...ve sanki bir öpüşle kapanmış ağzın yeni
benim ruhumla dolu bütün nesneler gibi
yine benim ruhumla yükselirsin her şeyden.
ruhuma benziyorsun, düş kelebeğim benim,
kara sevda sözüne benziyorsun tıpkı sen
seninle konuşayım o senin yüzük gibi
yalın sessizliğinde, o lamba gibi parlak
gece gibisin sende sessiz, yıldız içinde
sessizliğin bir küçük yıldızdır senin, uzak.
seviyorum susmanı, yokluk gibidir çünkü
Öyle uzak,acılı, ölüp gitmiş gibi sen
yeter o zamanan bir söz, bir gülümseyiş bile
sevinirim, başka yok öyle sevindiren .
tikb adlı örgütün merkez komite üyelerinden ve 21 aralık 1983 yılında işkencede katledilen, unutulmaz sefaköy direnişinin yaratıcısı olan, adressiz sorgular adlı kitapta onurlu direnişi anlatılan önder devrimcidir.
(bkz: stalin mehmet)
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı....
fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım...
kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya...
manzaraysa ayrılığa sıfır! işte her şey hazır..
acılarımla iki lafın belini kırdık...
yokluğunda bir kuş sütü eksik..
yalnızlığım ve ben;
seni çok bekledik!
diyelim yagmura tutuldun bir gun
bardaktan bosanircasina yagiyor mubarek
obur yanda gunes kendi keyfinde
ne de olsa yaz yagmuru
piril piril dusuyor damlalar
eteklerin uca uca bir kosudur kopardin
dar attin kendini karsi evin sundurmasina
iste o evin kapisinda bulacaksin beni
diyelim icin cekti bir sabah vakti
erkenden denize gireyim dedin
kulac attikca sen
patia carsaflar gibi yirtiliyor su ortadan
ege denizi bu efendi deniz
seslenmiyor
derken bi de dibe dalayim diyorsun
icine cil cil kosusan baliklar
lapinalar gumusler var ya
eylim eylim salinan yosunlar
onlarin arasinda bulacaksin beni
diyelim sapina kadar sair bir herif cikmis ortaya
cakmak cakmak gozleri
meydan ta tsim ya beyazit meydani
herkes orda sen de ordasin
harif bizden soz ediyor bu ulkenin cocuklarindan
yuruyelim arkadaslar diyor yuruyelim
ozgurluge mutluluga dogru
her isin basinda sevgi diyor
gozlerin yagmurdan sonra yapraklarin yesili
bi de basini ceviriyorsun ki
yaninda ben varim.
1937-1938 dersim katliamı sırasında, en başta atatürk ün, sonra ismet inönü nün emrindeki askerler tarafından evlerinden, topraklarından, ailelerinden koparılan günlerce süren yolculukların ardından bambaşka kentlere bambaşka ailelere ki bir ailenin yanına ulaştırılabilenler şanslı sayılır, götürülen, 5-14 yaşlarındaki anadilinden başka bir dil bilmeyen bir çocuğun psikolojisini alt üst edebilecek, bir çocuğun belleğini nasıl yitirmesinin sağlandığı olaylar bütününü anlatan, bir cumhuriyet başarısını! anlatan, hedefleri, nedenleri, sonuçları tam anlamıyla iyi konu edilnilmemiş olsa da olsa da başarılı sayabileceğimiz, belgesel filmdir. mutlaka izlenmeli ve film sonunda akan, o yarım yamalak kalmış isimler bir kenara not edilmeli.
yönetmenlik nezahat gündoğan, seslendirme julide kural, müzikler ise mikail aslan ve şevval sam tarafından yapılmıştır.
mis gibi yerdir. dekor, müzik, ışık filan çok hoş. ayrıca en önemli özelliği kol gibi hesap sokmayan bir mekan olmasıdır.*
adres: balo sokağı ndan giriyorsunuz gençler, sokağın sol tarafında, en sondaki binanın en üstü.
varolupta benim bir türlü bulamadığım bir tuş yüzünden mi yoksa site formatından ötürü mü olduğunu anlayamadğım, imkan dahilinde ise çözülmesi gereken sorun.
sanayi devrimi ile beraber kendileri, kent planlama disiplinin doğmasına ve gelişmesine sebep olmuşlardır.zaman zaman planlama öğrencilerinin küfürlerine maruz kalırlar.
tam da duru zamanlar albümüne yakışır, dupduru bir sese sahip olan, raylar boyunca ve aklım hep sende şarkıları ile insanın aklını başından alan, yurdumun az sayıda değerli kadın vokalistlerinden biridir bu şahsına münasır insan.