bazılarının düşündüğü gibi doğup büyünen şehirle hiç bir alakası yoktur. tamamiyle bir şeye duyulan araştırma isteği, o konuda sahip olunan bilgiyle alakalıdır.
sorarsınız ki bu yargıya nereden vardım. eskiden bizim bir hocamız vardı. çok görgüsüz, insanları tersleyen bir hocaydı doğrusu. öğretmenlere saygım sonsuz ama onda bir şey vardı açıkçası. okula ilk geldiği gün sınıftaki herkese teker teker nereli olduklarını sormuştu. cevaplar genellikle erzurum, kütahya, mardin ve benzeriydi. hoca böyle cevap veren bizlere gülerek 'ben de istanbulluyum, yani kültürlüyüm.' diyordu. akşam babama sormuştum, baba istanbulluyu erzurumludan üstün tutan nedir diye. şehirler arasında fark olabilir, ama insanlar arasında fark yok dedi. keşke istanbullu olsam diye düşündüm içten içe. ama büyüdükçe değişti bu yargı. çünkü bir gün o hocanın da aslında diyarbakırlı olduğu ortaya çıktı. şehirli ya da köylü olmanın kültürle alakası olmadığını anladım sonra, iş yalnızca kafadaydı. *
türkiyede sanat alanında baya çakmayız maalesef. bunun nedeni ise sanatçılarımızın orjinal bir şeyler yapacak kafaya sahip olamaması. sonra diyorlar neden yerli müzik dinlemiyorsun, neden yerli dizi izlemiyorsun. yeni bir şey olsa izleyeceğiz.
arkadaşının sevgilisiyle çıkan kız veya erkek, ne kadar haysiyetli ne kadar namuslu olursa olsun, böyle bir şerefsizliği yaptığı anda değeri alaşağı olmaktadır. bir arkadaşımın öz kardeşi o arkadaşımın eski sevgilisiyle 'aylar boyu farkettirmeden' çıktığı için, bu tarz insanlara olan nefretim kat be kat artmakta. (bkz: sözlükte olmaması gereken insanlar)
türklük kavramının türkiye kurulduktan sonra ortaya çıktığını zanneden, küçücük aklı da bir taraflarına kaçmış zavallıdır. atalarının kim olduğunu bile bilmeyendir.
-sözlüğe üye alınırken çaylak olma süresi daha da uzatılabilir.
-polemik yaratabilecek başlıklar-entryler biz şikayet etmeden kaldırılsa sözlük daha yüksek seviyelere çıkartılabilir.
-sözlüğe havuz yapılabilir.
(#15209705) bu entrysiyle terbiyesizlik yaptğını söyleyebileceğim yazar. bir fikri olması gayet güzel, ancak bunu başkalarını kırmadan da dile getirebilir. yine de okuduğum entrylerine baktığımda gerçekten orjinal fikirleri olduğunu söyleyebilirim.
hiçbir etki yaratmayan, tam bir öküzümsü lafıdır. hele tam ekonomiden, siyasal sorunlardan, dini konulardan bahsederken karşımızdaki öküz 'gözlerin de güzelmiş bu arada hayriye' derse, bu kızlar üzerinde tam bir siklenmiyorum havası yaratabilir. iltifattan ötürü sinir bozucu bir laftır.
elinde sigara, ağzında küfür düşük pantolonlu sokakta fink atan bir kız daima iticidir. daha 8. sınıfa giden bir kızı kendinden 4 yaş büyük erkeklerle bu durumda sigara içerken gördüğüm günden beri, ne kadınlara ne de erkeklere yakıştırabiliyorum sigarayı.
yaşlanan bir gün bugün.. bavulu topluyor.
ve son vedası tıpkı dün gibi, köşeye çekilip ağlıyor.
bense yarına penceremden bakma gafletindeyim,
gözlerim dolu, ve ellerim tutuklu yüzüme..