yeni romanımın adı. güzel bir ülke de geçen hikayeyi anlatıyor. bi'gün öküz bile olamayacak kadar cahil birisinin zavallıların oylarıyla başbakan olmasını anlatıyor. kahramanımızın tüm sülalesi zenginleşirken buna oy veren gerizekalı zümre gün geçtikçe fakirleşmektedir. fakat bi'türlü bunun farkına varamazlar. çünkü din, allah diyerek tüm insanlığın ortak noktası olan duyguları istismar etmektedir. heyecanlı final kitabımda.
film klişelerinden biri olsada hala geçerliliğini koruyor galiba. bi'de hamama gidip yedi tas su dökerler. son zamanlarda etrafa bakıyorumda ne kadar çok hamama giden insan var.
arap ülkelerine dizi satmakla övünen ülkenin vatandaşlarıdır. çoğunun beyin ölümü çoktan gerçekleşmiştir ayrıca. dizi de olacaklara kafa yoracağınıza geleceğiniz için endişelenin ibneler. cahil yobazlar ülkeyi ele geçirirken ali kaptan'ın siki sana mı giriyor.
eskilerden kalma yetişme tarzlarından ve sosyal hayatın hiçbir imkanından faydalanamadıklarından dolayı yaşadıkları hayat biçimidir. küçükken camiye giderler, biraz büyüdüklerinde yatılı kuran kurslarına, biraz daha büyüdüklerinde imam hatip liselerine giderler. bu kadar bastırılmış duygu ve çağdışı yetiştirilme tarzı yüzünden de bok gibi hayat yaşarlar. işte en aslı sorunda buradan ortaya çıkar; onlara göre laik adledilen kesimden nefret etmelerinin sebebi hayatın güzelliklerini yaşamalarıdır. sorsan bu eziklere hayatlarında ne bi'konsere gitmişlerdir ne de bi'tatile. yazık vallahi acıyorum size.
şimdi çıkıp savunurlar; biz öbür dünya için yatırım yapıyoruz. yap zaten, bizim ortamlara karışıp pis kokunuzla havasmızı bozmayın.
dünya üzerindeki müslümanların yaşadığı sosyal durum. beş vakit ibadet çok çok çok eski zamanlar için ideal gelebilir ama sanayi devrimi sonrası abesle iştigaldir. ee peygamber zamanında bakmış, millet mal mal duruyor bari bu mallara biraz uğraş verelim diye beş vakit ibadet yapılsın demiş. hatta bu sayının 10-12 olduğu söylenir. ee bi'insan bu kadar ibadet ederse ne güncel hayatı takip eder ne de teknolojiyi. hala şalvarla gezip, sakal uzatır, el ele gezen sevgililere laf eder. ah keşke peygamber zeka oyunları oynayın deseydi müslümanlara, bu kadar mal kalmazdı kimse.
bu sene merak uyandıran durum. pirinç, bulgur, kömür ne olacak bilinmiyor. gerçi bu yıl standartları ygs şifreleri ile yükselttiler ama yine de merak ediyor insan. kişiliğini, karakterini, hayata duruşunu ne karşılığı satar bi'insan onu gösterecek bu yıl ki seçimler bize. bekliyoruz heyecanla.
güzel ülkemin kandırılmış vatandaşıdır. "din, allah" diyerek oyları alınır ama kendileri birer kilo bakliyata kafi görülür. yeter derecesi bu şekilde ölçülür çünkü. "karnım doysun yeter" zihniyetindeki bir insandan ne beklenirki başka. sap gelmiş saman gidiyor farkında değil ama yine de takım tutar gibi parti tutuyor. yazık valla.
ortalamanın altında bir zekaya sahip olan insan davranışı. ortalama zeka nedir, neye göre değişir buna da siz karar verin artık. bu sözlüğün genelinde de böyle maalesef. taile gitmez, konsere gitmez, sinemaya gitmez, maça gitmez ama onun için herşey mükemmeldir, ekonomi harikadır, istikrar çok önemlidir. işte ortalama zeka da burada devreye giriyor.