şöyle ki, her erkek, bir aktif/pasif gay tarafından baştan çıkarılıp kolay kolay o yola adım atmıyor. ama kadınlara baktığım zaman durum çok farklı. neler neler duydum ve "gördüm" sallamıyorum. neyse.
göze lazer tutan zina mahsulünü iki elle yakasından sıkıca kavrayıp, "ığağ! ığağ! ığağ!" diye anırana kadar, ciğerlerini döke döke, duvardan duvara vura vura silkmektir.
yapmasınlar şunu ama arkadaş, anneleri yatarak mı para kazanıyor bunların? göz ulan bu orospu çocuğu, ananla mı anılmayı seviyorsun. püh senin ben sülaleni sikmeyeyim, genlerin karışmasın bu topluma.
itici hareket. "ben bu şarkıyı sana yazdım" benzeri söylemlere ihtiyacımız olsaydı dinlediğimiz şeyin şarkı olduğunu anlamak için, zaten kafadan o şeyi dinliyor bile olmazdık büyük ihtimalle. veya şarkı içinde, şöyle şarkı söyle, böyle şarkı söyle, "götüme kuş kaçtı gibi şarkı söyle" şeklinde söylemlerin de olması gereksiz. saniye israfı; bunu diyene kadar doğru düzgün bir şarkı yazıp, iletilmesini temenni ettiğin duyguyu şarkıyı sikip atmadan iletebilirsin.
benim şahsi tercihim ise hep enstrümantal eserler olmuştur, bir insanın söyleyecek çok iyi bir şeyi yoksa, üzerine emek harcanmış bir sanat eserini heba etmemeli. ayrıca bkz; skeç içinde skeçten bahsetmek. her skecinin içinde skecin ne kadar komik olduğu göndermesini bir yere sıkıştırma ihtiyacı duyuyorsan, belki de bazı şeyleri gözden geçirmelisin.
"siz" özne olmak üzere, "-ın", "-in" veya kulağa kibar gelen ama aslında aynı bok olan, "-ınız", "iniz" şeklinde çekimlenen, güzel anadilimizin emreden istek kiplerinden biridir. "yapmayınız", "etmeyiniz" şeklindeki ifadelere kanmayın. emir kipi onlar.
o yüzden sözlük bize "şöyle şöyle başlık 'açmayınız' " deyince ne yapıyoruz? açıyoruz.
dilimizde iki farklı çekimi olan alengirli istek kiplerinden biridir. üstlerden, altlara yönelir hal itibari ile.
not: başlığı yanlış açtım bu iki oldu. eskisini siliyorum şimdi. kafa bir milyoncu gibi.
efendim öyle bir duruştur ki bu, şöyle düşünün, götüne hızlıca sivri uçlu süpürge sapı giren bir adamın o ilk kasılma anını durdurun, durdurdunuz mu? heh, haykırma ağlama sızlama faslına geçmeden durdurun ama, tamam, o andaki surat ifadesi de önemli, sıçarmış gibi şaşkın ve gayretli bir yüz ifadesi olması lazım o anda, hafif çatık kaşlar falan. işte efendim bitirim duruşu odur. üzerinde yazmış olmak istedim. yiğit delikanlılarımız ne kadar bitirim olduklarını bu postür ile sergilerler. tek kol da hafif arkadan gelir ama, ceket (biraz refahı yerinde olanlarda olur bu) mütemadiyen omuzlara asılı olur. püh üzerine sıçmayayım ben o ceketin.
efendim bunlar öyle acınası tiplerdir ki, kendilerine bir dirhem bir şey katmak için uğraşacaklarına, yok berkin yeni sevgilisini, yok ardanın oynadığı sikimsonik kenar mahalle futbol klubünü, yok anam dilaranın (çöplüğün en güzel kızı olsun mesela bu dilara, her kimse artık) ne kadar kaşar olduğunu ve tüm erkeklerin onun peşinde gezmesinin bu sebepten olduğunu ve daha aklınıza bile gelmeyecek, çünkü büyük ihtimalle pek meşgul olmadığınız şeyleri konuşup dururlar. bommmmmmmboşturlar bu varoş kızları, sanki gerçek bu değilmişçesine bir de üstüne her sohbetlerinde ideal koca standartlarını konuşur dururlar. püh amlarına koymayayım ben onların.
Efendim bugün yalakalardan birinin gerçekleştirdiğini gördüğüm "e artık bu kadarına da pes doğrusu" dedirtmiş akıl almaz yalakalık eylemi. Son baktığımda masanın altından "şlaks şlaks herelem herelem" diye sesler geliyordu. Ne kadar çok yalama fetişli orospu çocuğu var insan hayret ediyor. (bkz: seveyim derken sikmek).
yapacak hiçbir şeyi olmayan vasıfsızların yaptığı eylem. Şu an ofiste böyle bir kıt zekalı ile kaldım. bir de havalar 1500 olmuyor mu bunun gibi dalyaraklarda, insan iyice beziyor ve gitmek istiyor oradan. Hayır bari izlediğin tutmuş birşey, diğerlerine kıyasla kaliteli olanlardan olsun. Ne bileyim bir yaprak dökümü vardı mesela bir zamanlar, oturup onu izlesen tamam. Ama sen kalkmış leş gibi türk dizisi takip ediyorsun. Ya çok sinirliyim kendimi sikerteceğim sinirden.
insanın güçlü hissetmek istediği anlarda yaşadığı dizginlenemez arzudur. kamyon yanaştırmak ki, insanı otoriter ve sorumluluk sahibi hissettirir. "gel gel gel! sollu gel sollu gel! toplaaaaav! yavaş gel la davar! hooooooov!" derken kişi, benliğinin derinliklerinde yatan yetkiliyi, şantiye şefini bulur, makam sahibi hisseder kendini.