kürşat ve 40 çerisini akla getirir ki, hiç akıl karı olmamakla birlikte acaba dedirtir. acaba o azim, kararlılık ve cesaret halen damarlarımızda mevcut mu ? acaba maddeye kapılıp ruhumuzu ucuz para birimlerine bağladık ? gün savaş günü değil aslında kandırmayalım kendimizi kürşat ve 40 çerisi o gün nasıl olması gerekiyorsa öyle hareket etti biz bugün olması gerektiği gibi hareket ediyor muyuz ? çin e karşı yapılabilecek savaş günümüzde kılıç kuşanma savaşı değil ki akıl işidir, siyasi etki gücüdür, biz acaba kafalarımızı geliştirebildik mi ruhumuzu aklımızla dengeleyebiliyor muyuz, yoksa aklımızın bir karış havada olduğu şu topraklarda ruhumuzu pazarlayıp zengin olma derdinde miyiz ?
selamun aleyküm, nasılsınız inşAllah, sağlığınız sıhhatiniz yerindedir inşAllah gibi bir giriş yapılmış olsa aleyküm selam, iyiyim çok şükür siz nasılsınız gibi bir cevap alıp geleceğe daha umutla bakılabilirdi halbuki. Cami hocasıyla konuşur gibi muhabbete girmek her zaman kazandırır unutmayın, selamınızı mı almadı selam almak farzdır mesela almamasından mütevellit günaha girme riski vardır.
bir üçleme vardı bir aralar o safhayı geçtik hamdolsun, az insan çok huzur diyolar ya öyle; arkadaşını, dostunu iyi seçeceksin az ve öz tutacaksın bir tane olacak candan olacak, şu dünyada en çok insandan zarar görür insanlar kendi de dahildir buna o yüzden kendinde görmesi gereken özellikleri de iyi seçecek bilinçle hareket edecek ne yaptığını bilecek insan işte o zaman mutlu olabilir.
öğrencilik yıllarını herkes özler ve bu özlemi yaşayan kişi gelecekte kendisine öğrenciliğin verebildiği bir şey olmadığı zaman yapar çoğu kez çünkü anı yaşamak ızdırap olur geçmişteki o öğrencilik yılları hatırlanmak istenir. Öğrencilik yıllarını özlemeyen grupsa okulunu bitirip hayal ettiği mesleğe kavuşmuş bir yaşam standartına sahip olmuştur arada gördükçe bir iç geçirir o kadar ben mesela öyle yapıyorum öğrencilikten ayrılalı çok olmamakla beraber hayatın derdine düşüp anı daha çok yaşıyorum ya da gelecekle ilgili planlar yapıyorum.
kavanoz denilen kap cam gibi bir maddeden oluşmaktadır ki bu durum oldukça mantıklıdır, sağlıklıdır; sağlıklı ve gerçekten seven bir beyinin ürünüdür, sevmediklerimizi de zıttı bir şekilde pet şişeye koyup toprağa gömebiliriz mesela; sağlıksız, çevreye zarar veren ve sevgisizlik içerir. iyi fikir.
ağrı hissetmez belki insan nihayetinde amaca uygun bir eylem ancak midenin gelecekte ne halde olacağı büyük bir soru işareti hele de her ağrıdığında tekrarlanan bir şeyse.
her ikisi de okuduğun bölüm, yaşadığın yer ve imkanların etki ettiği durumlara bağlıdır ama akıllı insan her koşulda işini kolaylaştırır, bakın kolaylaştırmak diyorum, zor dersen her şey zor, toplumsal kafa yapımız bir iş için her şey çok zor eskiden öyle miydi kafası olduğu için motivasyon, istek, azim gibi şeylerin kırılmasına sebep oluyor aslolan ben yapabilirim ve bu benim için kolay demekte bitiyor tabiki buna inanarak.
insan içini düzeltememişse dışındaki şeylerin bir önemi olamaz, bunu hem maddi hem manevi olarak değerlendirebiliriz, bu bugün çözülecek bir mevzu değildir bunun için kafaların değişmesi lazım, kalp ve kafanın eşgüdümle çalışması lazım, biz hep kalbimizi çalıştırırız mesela, o yüzden heyecanlıyız; milli maçlarda son dakikada goller atıp seviniriz, hep o işlerimiz son gün biter, mantık neresinde bunun bulabilir miyiz bulamayız ama bu ucu ucuna eklenerek gider de gider ne zaman mantığımızı kalbimizin ritmine uydurup hareket ederiz nasıl dönerle ayranı başa baş bitirdiğimiz gibi kalbimizi fıtratımıza uygun şekilde mantığımızla yürütürsek nasıl karnımızı doyururken gözümüzü de doyurursak o zaman doğu türkistan için bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir zira şu halimizle onlara sadece zarar verebiliriz.
paradan dem vurulur, öyle çok sevmem bayılmam ama gerçeklere nasıl bakıldığına çok dikkat ederim, para denilen şey şu dünyada hayatı rahat idame ettirmek için bir yoldur, nihat hatipoğlu da bu yolu ziyadesiyle ve doğal olarak kullanır, şurada entry giren kardeşlerimizin hangisine şu türkiye şartlarında bırakın program yapmayı yatarak para kazanmak hayali kurmaz ki o üstüne insanlara feyz alınacak hikayeleri ve dini bir takım soruları ballandıra ballandıra anlatır.
türkiye tabiki müslüman bir devlettir; dejenere edilmeye çalışılan, varlığından rahatsızlık duyulan, çarpıtılıp aslından uzaklaştırılmaya çalışılan, içi boş bir çok şekilci mantığın yerleştirilmeye çalışıldığı, yaşlılarının bağnazlaştırılıp gençlerinin geçmişle olan bağlarının koparılmaya çalışıldığı bir devlettir.
reklamın kötüsü elbet olur, reklam denilen hadise tanıtımdır, tanıtım sonunda rezil ve vezir olma durumları vardır, iyisi olursa talep oluşur kötüsü olursa coco cola reklamı gibi olur. Lan gerçi doğru he herkes yine coca cola içiyor hatta ben artık şişe kola içmeye başladım. Kötüsü de olmuyormuş.
genetik bir yanı vardır şahit olduğum kadarıyla kıyasla anlaşılabilecek bir hadise, bir de nicola tesla nın şu sözü vardır; herkesin saçı hemen yağlanmaz ama herkesin saçı mutlaka yağlanır.
dertleşmenin başka bir şekli belki erkekleri anlamak oradan geçiyordur. bütün bunlar birer ihtimal olarak bekleyedursun aslında işin aslı kadın ruh eşini arar ya nereden bilebilir.