soksu soksu diye bağıran,şoförlerin izniyle otobüse girebilen çocuklar. nedense bu suları satanların çoğu doğulu kardeşlerimiz. bu suları kendileri için mi satıyorlar yoksa bir yere kaynak oluo mu? devletin bu kardeşlerimize başka bi iş alanı yaratması bu gençler için çok faydalı olur.
maaşının yarısını bozuk paraya çevirip ve evinin bir odasını kumbara gibi kullanıp gerçekleştirilebilecek bir eylemdir.
hatta ve hatta biriktirdiği bozuk paralarla guiness rekorlar kitabına girip ordan aldığı paraylada yanına artıdan bi ev ve bir araba alabilir.
tarafsız yargıyı, tsk yı ,gazetecileri, basın yayın kuruluşlarını usta bir şekilde parmağında oynattığı dönemdir. hiç himse bir şaklabandan ustalık beklemesin. palyaçonun gövde gösterisi padişah sıkılana kadardır. amerika tayyibin sırtına binmekten ne zaman sıkılırsa o zaman gider tayyip.
cumhuriyet kurulduğundan bu yana ülke bu kadar rezil bir değişim görmemişti.at gözlüğüyle bakanlar bu değişimi hala görmedi.
ustalık dönemi gelişim adı altında yaşanan bu gerilemenin fevkalede sorunsuz şekilde işletileceğini göstermektedir.
organik sebze ve meyveden vazgeçemeyenlerin, öğrenmesi sonucunda göbeklerindeki pamuklarla yastık doldurmalarına sebebiyet verecek bilgi yumağı.
takıntılı annenin bunu öğrenmesiyle, anne evde aile bireylerinin göbek pamuğunu biriktirmesi ile seri yastık üretimine geçilip önce mahalledeki, işleri biraz daha büyüttükten sonra şehirdeki, sonra ülkedeki ve en son dünyadaki tüm kafalar için yastık sloganıyla dünyayı yerinden oynatacak bir girişimin mimarı olabilir.
ayrıca istihdam sağladıklarına yazın yünlü kazak giydirerek pamuk pazarının tek hakimi olabilir.
üstüne yorum yapılmaması gereken ama yorum yapmaktan kendilerini alamayan sözluk yazarlarının sözlüğe başlık açma ya da entry yazma iştahını kabartan durum.
dünyada o kadar çok mefhum var ki, beynin algıda seçiciliğinin sıçtığı nokta işte bu nokta.
kaybedenler klübü filminde bahsi geçen belirsiz şahış...filmi izleyenlerin yüzde 99 u bu erol egemenin kim olduğunu bilmeden ölüyo yada ölücek. bu noktada açıklama gereği hissettim. filmde canlı yayına bağlanan ve 'nejat işler' in kitap kapağını tasarlayan grafik tasarımcı esasında filmin grafiklerini hazırlayan kişidir. heralde bu erol egemen yönetmen oyuncu vs. tarafından fazla sevildiğinden filme absürd konu edilmiş.. film bitince filme katkısı olanlar slaytına (cast) kısmına bakıldığında erol egemen ismi görülür.
televizyon 2 3 saat açık kaldığı zaman ev ahalisinin televizyonu çok ısındı dinlensin diyerek kapatması önceki kuşağın bizim kuşağa neler çektirdiğinin kanıtıdır. ipimle kuşağım
istanbulda piyasasının çok geliştiği ama diğer illerde yok denecek kadar az olan iş sektörü.. müşterinin tercihlerini saymazsak web sayfası hazırlamak iki kademelidir. birincisi hazırlanacak olan sayfanın grafiğini hazırlamaktır. yani arayüzünü . bu iş photoshop fireworks vb. programlar ile yapılabilir. hatta paintten bile yapanlar var. neyse . ikinci kademe ise işin yazılım kısmı yani programlama. ilk başta html , css bilmekle iş çözülüyor gibi gözüksede php (yada asp) bilmeden dinamik web sayfası hazırlanamaz. php nesne tabanlı bir web programlama dilidir. çok kullanışlıdır. örneğin facebook bu php programlama dili ile yazılmıştır. ayrıca bu site full javascripttir. kaynak kodunda html i nadir görürsünüz.
ayıptır söylemesi ben php dilini iyi derecede biliyorum. kendisi asp e göre çok daha kolay ve öğrenmesi zevkli bir dildir.. programlamaya yeni başlayanlar php mi öğrensem asp mi ğrensem diye kafa yorar.. ben şahsen php derim. ama türkiyede bilişim teknolojileri sektörü microsoft tafartarı. üniversitelerde yada kurslarda microsoftun sistem ve yazılım derslerini veriyor. millet microsoft sertifikası almak için bi yerlerini yırtıyor. sektörün geleceğini tahin edemiyorum yani.
ayakta yolcu sayısını fazla olmasından ötürü şoförün istediği yada kişinin kendi kararıyla yaptığı eylem. buraya oturan muavinlik görevini üslenmiştir.
bunlar genelde gruplar halinde gelir. gelmenden önce birbirlerine;
-moruk ben dans kursuna gidicem, çok iyi hatun kaldırılıyomuş orda, sonuçta yakın temas var, ister istemez tanışma fırsatı buluyosun.
-aslında doğru... 40 tane kız olsa hepsiyle sıra sıra dans etsen, muhtemelen biri benden hoşlanır. beraber gidelim.
dans salonuna bodoslama dalarlar ve kızlara göz atarlar ve kitlenirler. bunlara bakan kızlar ise kafalarını çevirip görmemezlikten gelir. dans esnasında kızlarla konuşmaya çalışırlar.
bekledikleri sonucu alamayınca la bu kızların hiçbiri bi boka benzemiyor diyerek normal yaşantılarına geri dönerler.
dostlarını kazıklarıyla seven insanın söylemi. aşık veyselin şarkısını dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık dostum kazık atandır diye çevirerek söyler.
edit:hatta bazıları bi dostum daha olsa da o da bana kazık atsa diyerek iç geçirir.