karahan599
-40 (Kojiro Hyuga)
dokuzuncu nesil silik 2 takipçi 10.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    osmanlı benim ceddim değildir

    20.
  1. kafayı kurtlarla bozan ülkücü

    12.
  2. ülkücünün kurt sembolünü dert edenler dönüp kendine bakmasıdır.
    3 ...
  3. gerçek ülkücü nasıl olur

    19.
  4. * 5 vakit namazını kılar,

    * dini değerleri korur

    * milletine sevdalıdır (bunu ırkçılık olarak görenler olsada.)

    * din, millet vatan sözkonusu olduğunda canını ortaya koymaktan çekinmez.

    * askerliğini zorunda olduğu için değil, canı gönülden büyük bir şeref olarak yapar.
    3 ...
  5. savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz

    5.
  6. savşın kazananı olur, barışın kaybedeni olur.

    ne çabuk unutuldu kurtuluş savaşı, yaptığımız pek çok savaşı kazandık

    bugün bağımsız ve demokratik bir devlet sahibi olduk.

    ondan önce mondros mütakeresini imzaladık. ülkenin işgal edilmeyen yeri kalmadı.

    biz kan dökerek bu vatana sahip olduk,

    kalkıp kimse demogoji yapmasın.
    1 ...
  7. izmirli vs trabzonlu

    2.
  8. iki şehirde bu ülkenin güzide şehirleridir.

    ayrım yapan üstünlük taslayan saçmalar...
    2 ...
  9. osmanlı da türk düşmanlığı

    5.
  10. osmanlı hanedanlığın da türk düşmalığı yoktur.

    yavuz sultan selime kadar türk sadrazamlar görev yapmıştır.

    ancak devşirme vezirlerin yoğun çabası ile türk vezirler yönetimden uzaklaştırılmıştır.

    osmanlı hiçbir döneminde oğuz kayı boyunun hükümranlık anlayışını değiştirmemiştir.

    osmanlı kavmiyetçilik gütmediği için tebaasında onlarca milleti barındırmıştır.

    bir gerçekte vardır ki yönetimdeki devşirmeler yönetimin üst kademesine türklerin gelmesini engellemişler

    türk ü yerden yere vurmuşlardır. bu durumda zaten osmanlının çöküşünü hızlandırmıştır.
    3 ...
  11. çıplak banyo yapmanın günah olması

    17.
  12. çıplak banyo yapmanın mekruh olması durumudur.

    lakin iki kolumuzu uzattığımızda elimiz duvara değiyorsa sorun yok

    ancak iki kolumuzu uzattığımızda elimiz duvara değmiyorsa avret mahalinin kapatılması gerekir...
    4 ...
  13. mevlid kandili

    68.
  14. 23-34 ocağa bağlayan gecenin idrak edilecek mübarek gündür.

    rasullullah (s.a.v) efendimizin dünyayı şereflendirdiği rebiülevvel ayının 12. günü...

    rasullullah (s.a.v) efendimizin doğumuyla birlikte pek çok harikulade olaylar olmuştur:

    * mecusilerin 1000 yıl yanan ateşi sönmüştür.

    * sebe gölü kurumuştur.

    * kisra saraylarının 6 sütunu yıkılmıştır.

    * kuyruklu bir yıldız doğmuştur.(her peygamber doğduğunda böyle bir yıldızın çıktığı söylenir)

    rasullullah (s.a.v) efendimiz doğduğunda sünnetli olarak doğmuştur.

    rasullullah (s.a.v) efendimizin adı incil ve tevrat ta ahmed olarak geçer ve adem (a.s)dan itibaren bütün peygamberler

    onun gelişini müjdelemiştir.

    dedesi abdülmüttalib onun iki dünyada övülen anlamında adını muhammed koymuştur.

    doğduğu zaman melekler doğduğu eve onu görmek için akın etmiş, o gün doğduğu eve nur yağdığı görülmüştür.

    ne büyük bahtiyarlık ki bizler onun ümmeti olma şerefine nail olduk.
    2 ...
  15. hristiyanlığı seçen aileye 15 yıl hapis

    9.
  16. mürted, müslüman olduktan sonra islam'ı terk edip ona karşı çıkan kimse demektir. kur'an, dininden dönüp kafir olarak ölen kimselerin yapmış oldukları amellerin gerek dünyada, gerek ahirette boşa çıkmış olacağını haber vermektedir.130 bu durum şüphesiz ki, son noktada mürtede verilmiş en büyük cezadır. zira amellerinin boşa çıkmış olması, ebedi olarak cehennemde kalmasını gerektirmektedir. acaba böylesine büyük bir cezayı gerektiren irtidat eylemi için islam dünyevi bir ceza öngörür mü?
    fıkıh bilginleri hz. peygamber'in, "kim dinini değiştirirse onu öldürün"131 hadisinden hareketle prensip olarak, mürtedin öldürüleceği görüşünde birleşmişlerdir.132
    şafiî, maliki ve hanbeli mezhepleri mürtedin öldürülmesi konusunda kadın erkek ayırımı yapmazken, hanefiler ve imamiye mürted kadının öldürülmeyip hapsedileceği görüşündedirler.
    mürtedin kadın olsun erkek olsun öldürüleceği görüşünde olanların delilleri şunlardır:
    a. "kim dinini değiştirirse onu öldürün" hadisi genel bir hüküm taşımaktadır. burada kadın ve erkek ayırımı söz konusu değildir.133
    b. hz. peygamber, ümmü mervan; hz. ebubekir de ümmü firka adlı mürted kadınları öldürtmüşlerdir.134
    mürted kadının öldürülmeyeceği görüşünde olanlar ise temel dayanak olarak "kim dinini değiştirirse onu öldürün" hadisinin, genel hükmü ile geçerli olmayıp, kadınların öldürülmesini yasaklayan hadisler ile tahsis edilmiş olduğunu dile getirmektedirler.
    es-serahsî konu ile ilgili olarak şöyle demektedir:
    "hz. peygamber kadınların öldürülmesini yasaklamıştır. bu konuda iki hadis vardır: bunlardan biri rabâh ibnu rabî'a'nın rivayet ettiği şu hadistir:
    `hz. peygamber, gazvelerinden birinde bir grup kimsenin bir şey etrafında toplandığını gördü. niçin toplandıklarını sordu;
    - öldürülmüş bir kadına bakıyorlar, dediler.
    bunun üzerine allah'ın resülü birine:
    - halid'e git ve ona kadınların ve hizmetçilerin asla öldürülmemesini söyle, dedi'.135
    diğer hadis ise ibnu abbas'ın rivayet ettiği şu hadistir:
    `hz. peygamber öldürülmüş bir kadın gördü ve;
    -bunu kim öldürdü, diye sordu. bir adam;
    -ben öldürdüm ey allah'ın resülü! onu bineğimin arkasına aldım, kılıcımı kapıp beni öldürmek isedi. ben de onu öldürdüm, dedi. bunun üzerine resülüllah:
    -kadınları öldürmek de ne oluyor? onu göm, bir daha da kadın öldürme, dedi.
    allah'ın resülü mekke fethi günü öldürülmüş bir kadın görünce:
    -bu savaşmıyordu ki, dedi."136
    es-serahsî bu hadislerden hareketle şu tespitleri yapmaktadır:
    a: "bu hadislerde, öldürülmeyi hak etmenin, savaşmak sebebiyle olduğu açıklanıyor. şu halde (kafir) kadınlar öldürülmezler. çünkü savaşmazlar. bu konuda aslen kafir olmakla sonradan kafir olmak (irtidat etmiş olmak) arasında fark yoktur."137
    b- "buna göre, rivayet edilen hadis ("kim dinini değiştirirse onu öldürün" hadisi) zahiri üzere, yani genel anlamıyla uygulanmaz. çünkü din değiştirme olayı müslüman olan kafirde de gerçekleşmektedir. (eğer, her dini değiştiren öldürülecek olsaydı, dinini değiştirip müslüman olan kimsenin de öldürülmesi gerekirdi.) buradan anlıyoruz ki hadis, hükmü sonradan özel hale gelmiş genel anlamlı bir hadistir. bu sebeple biz de zikrettiğimiz hadislere dayanarak, hadisin hükmünü tahsis ederek, onu ( irtidat eden) erkeklere hamlederiz."138
    c- "öldürülen mürted kadınlar ise savaşmakta idiler. bunlardan ümmü mervan savaşıyor ve başkalarını da savaşmaya teşvik ediyordu. sözü dinlenen biri idi. ümmü firka ise otuz çocuk sahibi idi. bunları müslümanlara karşı savaşa teşvik ediyordu. dolayısıyla öldürülmesi, diğer savaşanların gücünü kırmaktaydı."139
    görüldüğü üzere "kadın olsun, erkek olsun, mürted hiçbir ayrım yapılmadan öldürülür" ve "mürted erkek öldürülür, mürted kadın öldürülmez" şeklindeki iki farklı görüş, irtidat hadisine ait hükmün tahsis etilip edilmediği (sınırlamaya tabi tutulup tutulmadığı) konusundaki ihtilaftan kaynaklanmaktadır. eş-şafiî ve onun gibi düşünenler hadisin genel hükmünü koruduğunu söylerken hanefiler; savaşmayan kadınların öldürülmesinin yasaklanmasıyla, hükmün mürted erkeklere tahsis edilmiş olduğunu, dolayısıyla mürted kadınların öldürülmeyeceğini hükme bağlamışlardır.
    biz burada, hanefî ekolünün görüşünü, değerlendirmemize esas alacağız. şafiî ekolünün görüşü de böylece değerlendirilmiş olacaktır.
    kanaatimize göre hanefilerin görüşü, irtidat hadisine ait hükmün (dinini değiştirenin öldürüleceği hükmünün) genel olmadığı, tahsis etilmiş olduğu noktasında isabetlidir. ancak bunu ispat etmek için baş vurulan "her dinini değiştiren öldürülecek olsaydı, dinini bırakıp müslüman olan kimsenin de öldürülmesi gerekirdi" şeklindeki aklî delil kolayca reddedilebilir. zira irtidat hadisinde, müslüman iken dinini değiştirenlerin kastedildiği açıktır.
    yine hükmün kimlere tahsis edilmiş olduğunun belirlenmesi için savaşmayan kadınların öldürülmesini yasaklayan hadisleri delil olarak alıp buradan; mürted erkeğin öldürüleceği, mürted kadının ise öldürülmeyeceği sonucuna ulaşmak tutarlı değildir. zira söz konusu hadislerdeki temel hüküm savaşmayan gayrimüslim kadının öldürülmesinin caiz olmadığıdır. görüş sahiplerinin de belirttiği şekilde, bu noktada aslen kafir olmakla, sonradan kafir olmak (irtidat) arasında fark yoktur. buna göre gayrimüslim kadınların öldürülmesinin önündeki engel onların savaşmamaları, adam öldürmemeleridir. öyle ise kadınlar savaşıp adam öldürmek sureti ile bu engeli ortadan kaldırdıklarında öldürülmeleri yasağı da kalkacaktır. nitekim öldürüldüğü bilinen iki mürted kadının, savaştıkları için öldürüldükleri de hanefilerce, özellikle vurgulanmaktadır. şu halde savaşan, adam öldüren kadın öldürülebilecektir. öldürülmelerinin caiz olmaması (yani savaşmamaları) halinde olduğu gibi, öldürülebilmeleri (yani savaşmaları) halinde de aslen kafir olmakla sonradan kafir olmak arasında bir fark yoktur.
    demek ki, konumuz açısından bakıldığında, es-serahsî'nin zikrettiği iki hadis, mürted kadının öldürülmeyeceğinin değil, savaşmayan mürted kadının öldürülmeyeceğinin delili olabilirler. şu halde savaşan (mürted) kadın öldürülebilir. öyle ise "hanefilerin mürted kadın öldürülmez" şeklindeki görüşü irtidat hadisine ait hükmün erkeklere tahsis edilmiş olduğuna delil olmazlar. kısaca, irtidat hadisini tahsis eden naklî deliller, bu hadisler değildir. eğer yine de irtidat hadisini tahsis eden delilin bu hadisler olduğunda ısrar edilecek olursa; bu taktirde hanefi ekolüne ait görüş, "mürted kadın öldürülmez" şeklinde değil, "savaşmayan mürted kadın öldürülmez" şeklinde söylenmeli idi. zira es-serahsî'nin de ifade ettiği üzere, "ölüm cezasının sebebi, din değiştirmek/irtidat, savaşmak ve adam öldürmektir", prensibi 140 bunu gerektirmektedir.
    oysa, irtidat hadisini, hanefilerin yaptığı gibi, kadınların öldürülmesini yasaklayan hadisler yerine, islam'da ölüm cezasını gerektiren suçları belirleyen şu iki hadis ışığında değerlendirmek bizi sağlıklı sonuca ulaştıracaktır:
    abdullah ibnu mes'ud'un rivayet ettiği bir hadis şöyledir:
    "allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de allah'ın resülü olduğuma şehadet eden müslüman bir kimsenin kanı şu üç sebepten başka bir sebeple helal olmaz: `muhsan' olan kimsenin zina etmesi, cana karşılık (kısasen) olmaksızın adam öldürmek ve dini terk etmek, islam toplumundan ayrılmak."141
    hz. aişe ise aynı konuda şu hadisi rivayet etmiştir:
    "allah'tan başka ilah olmadığına, muhammed'in o'nun resülü olduğuna şehadet eden müslüman bir kimsenin kanı şu üç sebepten başka bir sebeple helal olmaz: (a) muhsan olduktan sonra zina etmek. bu işi yapan recmedilir. (b) allah'a ve resülüne karşı savaş açmak. bu işi yapan öldürülür, yahut asılır, yahut sürgün edilir. (c) adam öldürmek. öldüren kimse, öldürdüğü kimseye karşılık öldürülür.142
    dikkat edilecek olursa her iki hadisin başlangıç cümlesinde, bir müslümanın ancak üç sebepten biri ile öldürülebileceği bildirilmektedir. yani islam'da ölümü gerektiren dördüncü bir sebep yoktur. ancak söz konusu sebepler birinci hadiste zina, katil ve irtidat şeklinde sıralanmışken, ikinci hadiste bunlar zina, savaş ve katil şeklinde gösterilmiştir. görüldüğü üzere her iki sıralamada, zina ve katil suçları ortaktır. birinci sıralamadaki "irtidat" ile ikinci sıralamadaki "savaş" ise farklıdır. bunların ikisini ayrı ayrı birer suç sayarsak, ölümü gerektiren suçlar zina, savaş, katil ve irtidat olmak üzere toplam dörde çıkıyor. şu halde savaş ve irtidat suçlarını birleştiren ortak bir özellik vardır. buna göre, (allah ve resülüne, meşru düzene karşı) savaşın öldürülmeyi hak ettiren bir suç olması için, ya savaşanların irtidat etmiş olması, ya da irtidadın öldürülmeyi hak ettiren bir suç olması gerekmektedir.
    birinci ihtimal, yani savaşanların irtidat etmiş olmasının şart koşulması muhaldir. zira mürted olmasalar da, meşru düzene karşı savaşanların suçu sabit olur. el-maide, 33 ayeti bu suçun oluşum evrelerini ve buna uygulanacak cezayı düzenlemektedir:
    "allah'a ve resülü'ne karşı savaşan ve yer yüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları, yahut ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi veya sürgün edilmeleridir."
    meşru düzene karşı savaşın ölümü gerektiren bir suç oluşturması için savaşanların mürted olması şart koşulamayacağına göre; irtidadın ölüm cezasını gerektiren bir suça dönüşmesi için mürtedin savaşan kimse olmasını şart koşmak gerekmektedir. şu halde bu iki hadis birlikte değerlendirildiği zaman mutlak olarak irtidadın, ölümü gerektiren bir suç oluşturmadığı ortaya çıkmaktadır. dolayısıyla "kim dinini değiştirirse onu öldürün" hadisini de bu bakış açısı ile değerlendirmek gerekir. yani hadisi, eş-şafiî'nin anladığı gibi "irtidat eden herkesi öldürün" şeklinde, yahut hanefilerin anladığı gibi "irtidat eden erkeği öldürün" şeklinde değil; "kim irtidat eder de savaşır, can alırsa onu öldürün", şeklinde anlamalıdır.
    buna göre, eş-şafiî ve onun görüşünde olanların dediği gibi hadisin hükmü genel ve mutlak değil, kayıtlıdır. fakat buradaki kayıt hanefilerle onların görüşünde olanların öne sürdüğü gibi "erkek olmak, kadın olmamak" değil, "savaşır olmak, can almak"tır.
    hadisin mutlak hüküm ifade edecek biçimde söylenmiş olması, hz. peygamber zamanında irtidat edenlerin müslümanları terk ederek düşman tarafa iltihak etmeleri, ya da isyana kalkışmaları sebebi iledir.
    bu konuda savaş kavramını, psikolojik savaşı da içerecek biçimde geniş anlamı ile değerlendirmek gerekir. zira irtidat eden bir kimsenin bir de propaganda yapması, fiilen savaşmasından daha az yıkıcı değildir. irtidadın psikolojik savaş noktasında ne derece etkin biçimde kullanılabileceğini kur'an şu şekilde dile getirmektedir:
    "kitap ehlinden bir grup (birbirlerine) dediler ki: `mü'minlere indirilmiş olana sabahleyin inanın, akşam da inkar edin. belki böylece imanlarından dönerler."143
    "medine'nin hemen dışında yaşayan yahudi alimlerinin ve liderlerinin, islami hareketin gücünü zayıflatmak için kurdukları tuzaklardan biri de buydu. onlar sadece gizli düzenlerle bazı müslümanları kandırmak için islam'a ilgi duyar görünüyorlardı. amaçları müslümanların cesaretini kırmak, halk kitleleri arasında hz. peygamber'in söyledikleri ve öğrettikleri hakkında şüpheler uyandırmaktı."144 kısaca islam'a karşı psikolojik savaş açmış bulunuyorlardı.
    buraya kadar söylediklerimizin ışığında denebilir ki: irtidadın, islam'a ve meşru düzene karşı başkaldırı niteliğinde bir etkinliğe zemin oluşturmadıkça, kişisel bir tercih konusu olarak değerlendirilmesi, kur'an'ın ruhuna uygun bir yaklaşımdır. topluma ve meşru düzene baş kaldırma niteliğindeki irtidat durumunda gündeme gelecek ölüm cezasının zemininde ise din değiştirme eylemi değil, bir savunma ve meşru düzeni koruma amacı yer almaktadır. dolayısıyla bu şartlar altında mürtede verilecek ölüm cezası da bir dine zorlama, ya da din hürriyetine aykırı bir tutum olarak değerlendirilemez.

    kaynak: diyanet.gov.tr
    0 ...
  17. hz muhammed vs illuminati

    3.
  18. allah rasulünün bu şekilde başlıklara konu edilmesi yüreğimizi kanatıyor.

    sözlük yönetiminin bu konuda acil birşeyler yapması gerekir.

    allah için artık bu başlıkların açılmasına müsade etmeyelim.
    10 ...
  19. muhsin yazıcıoğlu

    899.
  20. kahraman,mert,cesur, yüreği vatan millet sevdası ile çarpan türk büyüğü...
    2 ...
  21. ücretli öğretmenlik

    102.
  22. eğitim sisteminin en büyük çıkmazıdır.
    1 ...
  23. sırf cennete gitmek için ibadet eden zavallılar

    44.
  24. ibadet sırf cennete gitmek için yapılmaz. ibadetin özü allah'a ulaşma, kavuşmadır.

    allah aşıkları yaptığı ibadetin, allah ile buluşma olduğunu bilir. bunun için günde 5 defa

    allah 'a secde eder, şükreder kendisine uluşabileceği bir ibadet verdiği için.

    allah'ın yaptığımız ibadete ihtiyacı yoktur ancak biz allah'ın nuruna, merhametine verdiği rızka muhtacız.

    ibadet bunun için yapılır.

    ben başka şekilde inancımı gösteririm diye bir yol yoktur.

    namazını kılacaksın, orucunu tutacaksın, zekatını vereceksin, hacc edeceksin.

    amaç allah'a yaklaşmaksa hiç bir şey yapmayım sadece inanayımla olmaz.

    sevgini göstermen için allah'ın koyduğu ibadetleri yapacaksın.
    2 ...
  25. kurtuluş savaşı nda etnik temizlik yapıldı

    5.
  26. madem etnik temizlik yapıldı.

    ülkedeki rumlar, ermeniler, lazlar, kürtler, süryaniler, yahudiler, araplar,romanlar

    şimdiye kadar varlıklarını nasıl sürdürdüler.
    3 ...
  27. ezanın yarattığı gürültü kirliliği

    66.
  28. "bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
    ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli."
    3 ...
  29. şeytan ın isyan etmekteki asıl amacı

    8.
  30. kibirdir.

    bir hadisi şerifte: "kalbinde zerre miktarı kibir olan cennete giremez."

    buyuruyor rasulullah.
    1 ...
  31. dinlerin pekiştireçlerden yararlanması

    1.
  32. nasıl oluyor yani ibadet edince çikilata mı veriyor?

    ibadet etmeyince de elinden oyuncağını mı alıyor?

    olumlu-olumsuz pekiştireç... komik olmuş.
    0 ...
  33. türkiye de kadınlar oy kullanmamalı

    2.
  34. demokrasi kavramını bilmemek bu noktaya getiriyor insanı.

    birde kalkıp cumhuriyeti savunurlar, cumhurun ne olduğunu bilmeden.

    tabiki eğitim lazım ama eğitimsiz diye kimseyide yerin dibine sokamazsın.
    1 ...
  35. muhsin yazıcıoğlu

    891.
  36. değeri anlaşılmamış büyük lider, allah adamı...
    3 ...
  37. sözlük yazarlarının son izlediği belgeseller

    140.
  38. ntv yayınlanan insanlık tarihi...
    1 ...
  39. sneijder nasıl telaffuz edilir sorunsalı

    3.
  40. türkiye nin büyük bir kısmının atatürk ü sevmemesi

    65.
  41. gayet normaldir ülkede allah'ı inkar edenlerde var

    kişisel görüşler...
    0 ...
  42. okullarda kıyafet serbestliğinden sonra olacaklar

    84.
  43. yani bunca ülkede uygulanan kıyafet serbesti türkiye uygulanınca mı sorun oluşturuyor.

    zengin fakir ayrımıymış her gün kantinde maaşım kadar harcama yapan çocuklar var.

    eee bunlara harcama yapma mı? diyeceğiz.

    ayrıca okullarda zorla satılan okul kıyafetlerini ne yapacağız.

    bir öğretmen olarak sorun teşkil edeceğini sanmıyorum.
    0 ...
  44. pkk kurucularının paris te öldürülmesi

    75.
  45. allah artırsın dileklerimizle...
    3 ...
  46. öğretmenlerin çok fazla maaş alıyor olması

    144.
  47. 1-eğer öğretmen aldığı o maaşla ülkeye: doktor, mühendis, bilimadamı, vali, kaymakam, polis

    yetiştiriyorsa az alıyor.

    2- başöğretmen atatürk: "öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olcaktır" sözü ile öğretmenlere yüklenen misyonun

    ağırlığı karşısında alınan ücret yok hükmündedir.

    3- daha iyi yapabileceğini düşünen varsa buyursun engel olan yok.

    4- öğretmenliğe sırf alınan ücretle bakanların ve ücreti için öğretmenlik yapanlarında vay haline...
    0 ...
  48. baş örtmenin amacı ve geçmişi

    2.
  49. nur suresi 31. ayet örtünme ile ilgilidir.

    örtünme şekillerindeki farklılıklarsa mezheplerle ilgilidir.

    hanefi mezhebinde: kadının eli ve yüzü açıkken,

    şafi mezhebinde el yüzde kapatılır. bazen gözlerde açık olarak görülebilir.

    mezheplerinde ortaya çıkışı tamamen islamın daha iyi anlaşılabilmesi içindir.

    ameldeki mezheplerde farzlarda herhangi bir farklılık yoktur.

    ama itikadi mezheplerde bir takım ayrılıklar vadır.

    mesela: türk dünyası itikatta ehli sünnet vel cemaat, amelde hanefi mezhebine dahildir.

    ameldeki mezhep kurucuları müctehiddir tabiindir . kur'an ve sünnetten ictihad yaparlar. sahabe efendilerimizden gördükleri dinledikleri konularla ictihadlarını oluştururlar.

    islam dünyasında aslında ayrılıklar yoktur. ancak bozuk itikada sahip bazı topluluklar sanki islam dünyasında birlik yokmuş gibi bir algı oluştururlar.

    yoksa islam dünyasında kimse 32 farzı reddetmez.
    0 ...
  50. ideoloji kavramının 1796 da çıkmış olması

    2.
  51. eee platonun "idealar dünyası" nı nasıl açıklayacağız.

    idea 1796 da çıktıysa...
    0 ...
  52. doğu türkistan yalnız değildir imza kampanyası

    4.
  53. canı yürekten doğu türkistanlı kardeşlerimize destek verilmelidir.
    1 ...
  54. kuran da evrimden bahsedildiği gerçeği

    9.
  55. evrimcilerin yeni sahtekarlığı.
    0 ...
  56. ateistlerin evrimi milyon yıl birimiyle açıklaması

    14.
  57. evrim baştan sona saçmalıktır.
    hiçbir tutar tarafı yoktur.
    iddiaların hepsi asılsızdır.

    zamanın doğa üzerindeki etkisi apaçıkken evrime dair hiçbir veri sunmaması su götürmez gerçekliktir.

    şöyle ki; kıtaların oluşumu, dağların oluşumu, travertenlerin oluşumu, peri bacalarının oluşumu,

    akarsu aşındırmaları başlı başına zamanla şekillenirken, evrimcilerin iddia ettiği evrimin zamanla

    oluştuğu iddiası, günümüz koşullarıyla gözlenememesi bu iddianın tek başına saçma olduğunun göstergesidir.
    1 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük