"dik duran (!) adam"ın takipçilerinin elbette çoktan unuttuğu gerçektir. onlar için önemli olan rte'nin son dediğidir, öncekiyle çelişiyorsa öncekini hafızalarından silerler.
Avrupa dillerinin hepsinin kökeni Latince değildir. yalnızca fransızca, italyanca, ispanyolca ve romence latin kökenlidir. almanca, ingilizce, isveççe, norveççe ve danimarkaca gibi dillerse cermenik, yani alman kökenli dillerdir.
türkçeye en çok benzeyen dil de muhtemelen moğolcadır.
sanılanın aksine, bir hedonist okulundan çıkmasına rağmen hedonist değildir. hazlara değer vermiş, ancak bunları hedonistler kadar yukarıda konumlandırmamıştır.
günümüz ateizminin en yürekli savunucularından birisi olmakla beraber, birçok çok satan kitabın yazarı olan bir biyologdur, oxford üniversitesi'nde profesördür. sözlükteki 1-2 niteliksizin eleştirisiyle yere serilecek adam değildir anlayacağınız.
doğal seçilimin birimi olarak gen teorisi (her ne kadar kendisi teoriyi ilk bulan değil de geliştiren olsa da) devrim niteliğindedir. sadece basit bir ateist değildir.
ne yazık ki çevirilerini beğenmediğim çevirmendir. "iyinin ve kötünün ötesinde"de rastgele kelimelerde harfler arasına boşluk koyarak yazmış, rastgele yerlere ara cümle içinde ara cümleler yerleştirmiştir. almanca orijinalini bilemem, ama cambridge yayınları tarafından çevrilen ingilizce versiyonunda devrik cümle bile yokken ve gayet de anlaşılırken türkçesi tamamen devrik cümlelerle doludur.
almancaya hakim olabilir, ama türkçeye olmadığı aşikârdır.