babasının kim olduğu sorulur ve de bu kesin bilgiyi göğsünü gere gere açıklayabilmesi için gerekli şartların nasıl oluştuğu anlatılır.
ama şerefsiz demeyin yazıktır.
ben ya da biz ona oy vermediğimiz için değil; bu vatanı dirhem dirhem satışa sunduğu, bu insanları sefil bir hayata layık gördüğü, rabbena hep bana desturuyla yaşadığı, kaba saba bir adam olduğu, böylesine bir milletin şanlı tarihine zerre yakışmadığı ve bu milleti bırak temsil etmeyi "utandırdığı" için...
ister misin memlekette olan biten tüm yolsuzlukların altından bu sanatçının parmağı çıksın?
sümeyye erdoğan'a göz kırpmaktan ağırlaştırılmış idamına...
-neden barajı düşürmüyorsunuz?
-düşüreceksek size soracak halimiz yok.
-bu bir cevap değil?
-soru sorma o zaman.
-o halde neden geldiniz?
-seçimler yaklaştı türkiye'ye çok fransızsın anlaşılan.*
cihad çağrısı zanneder galeyana gelir ama kıçını kaldırmaz nasılsa başkası yapar, memleketi bok götürüyordur fakat ergen tayyiplerin gönlü fetholduğu için sakıncası yoktur.
lan yemişim böyle kenar mahalle kahramanlıklarını. iyice kabak tadı vermeye başladı...
kendisini ikaz eden oyuncunun profesyonel sahne hayatı sona erecekmiş...
ben buna ciddi ciddi içerledim. üzüldüm. ne biçim bir coğrafyaya çevirdiler bu memleketi, ne biçim bir sistemde biz olarak var olmaya çalışıyoruz, en kötüsü ise yaşananlar açık ve netken sırf başbakan kızı çemkirdi diye mesleğinden edilecek bir sanatçı için elimizden üzülmekten başka bir şey gelmiyor...
sümeyye erdoğanın mektubu tarih sayfalarında bir demagoji başyapıtı olarak yerini aldı bile demek.
bana sorarsanız mide bulandırıcı bir insan modeli ispatı işte.
neden yalnızca türk toplumunda var bu kendi kadınlarını yerden yere çalma merakı anlamış değilim.
tamam iyiyiz hoşuz çalışkanız dürüstüz ama bu eziklik bu küçük emrah havası bir türlü dağılamadı gitti üstümüzden. eller aya biz yaya evet yürümeyi seviyoruz da her yere tabanvayla gidilmez ki geç kalınır en basitinden.
türk kadını çirkin türk kadını pis türk kadını orasını burasını açıyor türk kadını şöyle türk kadını böyle...
yalnız dikkat ederseniz türk erkeğinin türk kadınıyla olan meselesi hep am göt ve memeden ibaret. bir türk erkeği bu üç materyalden başka bir şeye ilgi duymuyor duyamıyorsa türk kadınının suçu günahı ne kardeşim?
kıçını başını açar vesikalanır; açmaz sen nasıl kadınsın diye suçlanır,dövülür sövülür ağzına sıçılır, hakarete uğrar, kadınlığından soğutulur, erkeğin anası babası danası bakıcısı arkadaşı kadını sevgilisi orospusu aşçısı her boku olması beklenir, ne lan bu bi dönün aynaya bakın artık türk erkekleri!
olum kendinizde misiniz lan siz? insan gibi giyinmeyi bilmeyen, paspal, hayata karşı belli bir duruşu olmayan, doğru düzgün konuşamayan, ne nezaketten ne cesaretten nasibini alamamış, ya baba parası yiyen ya da karnını doyurdu mu daha başka şey için kıçını kaldırmaktan aciz, en büyük sorunu sikinin rahatı olan, sokakta açık kapalı fark etmez önünden geçen bir kadının götüne bakmadan rahat edemeyen ve de hiçbiri hakikatte bir boka benzemeyen türk erkekleri gidin bi çay koyun dedenize rahmet.
yahu ne zaman anlayacaksınız bu sik denen organ sizi bir ilah yap mı yor!
hadi çekidüzen verin kendinize artık, türk kadınına da sataşmayın çocuğum. saygılı olun akıllı olun.
aferin.
oldu anasını satayım millet işi gücü bıraktı başbakanın kızını takip ediyor hayır magazinsel bir cazibesi de yok vatana millete herhangi bir faydası da yok bi naneye yaradığı da yok neyle gündeme gelecek de tanıyacağız?
ahan da böyle cikletle bidonla şımarık şımarık hareketlerle.
artık unutmayız zannımca...
görünce erkek neslinden soğuyorum yemin ederim.
bildiğin top işte. ekmek parasıdır yazık adama diye düşünmek istedim ama sonra bunun çocuklarını düşündüm varsa ya da olduğunda.
daha bi soğudum.
biri yönetim biçimi saltanat olan bir devleti adaletle demokrasiyle idare etmiştir ,
öteki demokrasiyle idare edilen bir devlette saltanat sürmektedir.
bilin bakalım hangisi...
tiyatro faciasından sonra hayır tiyatroda olanlar affedilebilir fakat mektup rezaletinden sonra bir kültür sanat abidesi olan, 4. tayyip kerimesi sakızlı sümeyye'ye söylenebilecek en aklı başında sözdür.
hakikaten babanı da al git lan.
ufacık ağız hareketi yüzünden rencide edilen zavallı kızcağız.
ulan sakız çiğniyorsun ve ufacık ağız hareketi diyorsun başbakan kızısın tiyatroda sakız çiğniyorsun hadi kalktın gittin kuyrukların da takıldı peşine yetmiyor gibi arkasından durum anlaşıldı benim türbanıma takmıştı diye moronca acizce bir açıklama yapıyorsun
yetmiyor milletin azı tok derken seni işaret etmiş diye -sanki yalanmış gibi- rahatsız oluyorsun yetmiyor işinin bu olduğu ayan beyan ortada olan bir adam kaş göz yapıyor jest mimik yapıyor diye faşizmle suçluyorsun tutup nerenden çıkardığını anlamadığım bir şekilde ortaya yine kafana bağladığın bezi atıyor milletin dini duygularını sanki yeterince etmemiş gibi istismar etmeye çalışıyorsun.
yetmiyor başbakan kızı olacak olan aciz sen milletin yüzde 80ini bidon kafalılıkla göbeğini kaşıyan orangutanlar olmakla itham ediyorsun yetmiyor rezilliğin gün gibi ortada iken kusarcasına sıçarcasına bir şeyler çiziktiriyor resmen çemkiriyorsun
utanıyorum lan ben sizden
şerefsizim adiyim utanıyorum, bu kibir bu terbiyesizlik bu cehalet bu pervasızlık bu ben bilirimcilik bu saraycılık bu cevval ve arsız duruş utandırıyor beni
bu mektup beni utandırıyor
bu mektubu yazmış olan zihniyetten endişe duyuyorum
sümeyye ye yirmi yirmi beş gittiği günlerde sümeyye bu yirmi yirmi beşin üçüyle beşiyle hiç mi adab ı muaşeret görüp öğrenememiş diyorum medeniyetiyle övündüğünüz içine girmek için kendinizi ruhunuzu sattığınız coğrafyada hiç mi medeniyet görmemiş sümeyye
faşizmi dilinden düşürmeyen bu kesim faşistliğin allahını yaparken en it en soysuz faşisti bağrına basmışken biz miyiz lan alemin gerizekalısı
ben tiyatrocu olsam vatandaş aynısını yapardım kimsin ki sen sorarım? sakızı ağzında unutmuşmuş en ön sırada ne hikmetse yer bulmuşlarmışmış durum ortadaymış adam türbanına takmışmış çünkü tahammülsüzmüş çünkü faşistmiş çünkü zavallı bir kızcağızımız mağdur edilmiş rencide edilmiş
ulan bu satırları kaleme alan kafada masumiyet edep hoşgörü iyiniyet ne arar? nerenden çıkardın da türbanına taktığını anladın vallahi hayatın anlamını bulucam bu soruya cevap ver
"azı tok çoğu aç milletin"
hay ağzını öpeyim yalan mı lan bu? evet kanına dokundu çünkü doğru olduğunu bilmek ve bu doğrunun yüzüne vurulması rahatsız etti seni sayın kültür sanat abidesi
ha sanat meselesine gelince o iş de zaten iki tiyatroya gitmekle * iki ahmet günbay bir emine şenlikoğlu okumakla bir faşist kelimesi bellemiş olmakla ol-maz!
olmaz yavrucum arkasından millete bidon kafalı dersin cehaletin boy verir sonra tiyatroda sakız çiğnersin de eleştiren adama faşistsin sen tüü sana rezil medeniyetsiz saygısız türbanım rahatsız etti bunu diye çemkirirsin.
evet.
utanıyorum ben sizden.
u ta nı yo rum.
eskiden olsa sen olmayan bir sana bu kadar tahammül etmezdin. yapmazdın.
direnirdin kavga ederdin korkmazdın. dünyayı değiştirebileceğine bile inanırdın kaderi alt edeceğine hatta. sırtını dönüp gitmek en iyi yaptığın şeydi, böyle trajik hatalar yapmazdın.
yapmazdın.
akıl vermelerin saati çoktan geçti zaten farkındasın olan bitenin. üşümemek aç kalmamak şafakla başlayıp günle biten bir yorgunluğa mahkum olmamak yine uçurum kenarlarına her an derin karanlığa düşecek kadar yakın durmamak için, kısacası nefsin için sen olmayan bu insancıkla her gün sil baştan şerefsizlik oynuyorsun.
hani o kadar da eskiden değil sadece birkaç mevsim geçti gücünün üzerinden. ve seni asıl neyin yorduğunu hala anlayamadım ben. seni bezdiren ne güzelim söyle. hangi yenilmek?
yapabilsen ya... cesaretini toplayıp kapıyı çekip gidebilsen ve ne kadar can yaksa da ne kadar çiğnese de hayat karşısında eskisi gibi dimdik ve ondan hiç korkmadan durabilsen ya?
söyle bana mazinin hangi tarafı korkutuyor seni en çok? ama yapabilmelisin be güzelim, senin olmayan bunca şeyin ortasında hep kendinden hep yüreğinden hep senliğinden ödün vererek zamanı çürüterek çürüyen zamanlarında daha büyük soru işaretleri bırakarak zihnine... korkarak saklanarak... susarak...
yaşayamazsın.
davulun sesi uzaktan pek hoş geliyor diyorsun ve gülüyorsun acı acı. ama, aynaya bir bak artık bir şey söyle ona, kendine gelmesini söyle, bu sen değilsin yakışmıyor sefalet korkusu yüzünden şerefsizce yaşamak. söyle ona.
insan en fazla ölür güzelim daha fazlası olamaz ki. bir çırpıda olup bitecek diye korkarken usul usul kendine yaptığın şey bu senin. işkence.
bir insanı çiğneye çiğneye mi yer açıyorsun kendine dünyada? kandırarak inandırarak sevmesinden yararlanarak... nefret ederek ondan?
eskiden olsa aynaya bakmakla kalmaz suratına tükürürdün bu ucubenin.
eskiden olsa aslında suratına bile tükürmezdin.
siktir git şerefsiz derdin.
temizlenirdin...
onun tarafından en gerçeğinden yaşanmış bir aşktan aldığı ağır hasarla zayi olan kadın. güçlü gibi duruyor ama değil biliyoruz bunu.
saksafoncu* çingeneye gönlünü kaptırmasaydı keşke... ama ota boka konmak bu gönül dedğimiz zararlının şanından olsa gerek.
çaresizlik...
bunun içinde her şey var canlarım ölüm var hastalık var ayrılık var her şey var... zaten bir olay ya da durum karşısında çaresiz kalıyorsak elimizden düzeltmek ya da acısını yok etmek adına bir iş gelmiyorsa işte onun kadar kötü bir his daha yoktur hayatta.
ne bileyim ben daha kötüsünü bilmiyorumdur ya da.