900 Yıl boyunca radyasyonun öldürücü olmaya devem edeceği,katilinin insanlar olduğu şehirdir. Şehir genelinde radyoaktivitenin tamamen son bulması için tam 48 Bin yıl gereklidir. Çoğu insanın bildiğinin aksine turizim için çok ciddi tehlikelidir. Zira bilien radyasyon tehlikesinin yanı sıra; yabani hayvanların, bataklıkların, yabani bitki örtüsü nedeniyle üzeri kapanan birçok çukur, bodrum ve daha nice tehlikelerin var olduğu şehirdir.
Kezban'ın başı çekeceği bir sıralamadır. Ayrıca döndü, pakize, okşan, su, kerime ve erkeklere daha uygun isim olması gerekirken kıza verilen fikret ismi.
yaptığı yayının garip bir bağlayıcı yanı var. sesi entersan ama bir gerçek var ki çok dinleniyor. ayrıca gülerken konuşma sanatının da üstadlarındandır kendileri. Allah başımızdan eksik etmesin efendim.
1 ocağa yine orta sınıf veya fakir olarak devam edeceğini bile bile her 31 aralık olduğu gibi yine bu kez bana çıkacak umduyla başlanılan yılın son günü. Matematik'deki x bulununcaya kadar bu umut sürüp gider. X bulununca para gelir mi, o da ayrı bi mesele.
Aslanlar genelde sürü olarak avlanırlar. Kaplanlar tek başlarına avlandıkları için savaşma ve kavga becrileri aslanlara göre daha iydir. Ayrıca eski zamanlarda para uğruna insanlar tarafından yaptırılan yapay kavgalarda kaplan genelde kazanan olmuştur. iki hayvanın da doğal ortamları farklı olduğu için gerçekte böyle bir rekabet olamaz. Ancak fiziki yapıları kaplanı bir adım daha önde tutar. Kaplanın boz ayı bile avladığı oluyor.
Bir ülkenin gerçek can damarı eğitim sistemidir. Mantık çok basit aslında, can damarına yönelik ne kadar çok ameliyat yaparsanız, kaza riskiniz o kadar fazla olur. Kesersiniz o can damarını ve hasta masada kalır. Hiç bir ülkede olmamıştır ki, bizimkisi kadar her sene eğitim sistemi ve materyallerini değiştiren. Böylesi hayati öneme sahip bir sistemi yapboz haline getirirseniz eğer, kusura bakmayınız kadın şiddet ve cinayetleri, hırsızlık, töre cinayetleri ve daha sayabileceğimiz bir çok kirli işi engelleyemez, aksine destek olursunuz. Ben bu sistemin eğitemediği, kandıramadaığı bir eğitimci olduğum için çok şanslıyım.
Tff başkanı olması durumunda sanılanın aksine iyi yönetim sergileyeceğine inandığım, Demirören Şirketler Grubu ve Beşiktaş Jimnastik Kulübünün başkanıdır. Şimdiden hayırlı olsun.
Masum bir insanın öldürülmesinin hiçbir haklı yanı olamaz. Yaşamın, masumiyetin milliyeti sınıfı olmamalıdır. Hrant Dink de masum, suçsuz bir insandı. Ancak ölen bir insana vefa veya saygı, söz konusu kişinin ırkına bürünerek gösterilmemelidir. Biz Hrantız, Ermeniyiz diyenler; siz hiç Zonguldak'da göçük altında kalan işçi oldunuz mu? Siz hiç Gölcükte, Van'da, Erzincan'da enkaz altında kalan yurttaş oldunuz mu? Siz hiç 20 yaşında körpecik asker olup anlamsız bir savaş uğruna şehit oldunuz mu? Siz hiç metrekareye 6 bin merminin düştüğü Çanakkale'de şehit olan 250 binden biri oldunuz mu? Siz hiç Sarıkamışta -30 derecede donarak şehit olan 90 binden biri oldunuz mu? Siz hiç Sivas'da yakıldınız mı? Siz hiç Başbağlar'da, Bingöl'de kurşuna dizilenlerden oldunuz mu? Siz hiç Maraş'da katledilenlerden oldunuz mu? Siz hiç çernobil faciasaında can verenlerden oldunuz mu? Siz hiç bir ülkenin başbakanı olduğunuz halde asıldınız mı? Siz hiç kurşun bile sıkmadığı halde idam edilen 25 yaşında bir genç oldunuz mu? Yok yok olmadınız, eğer olsa idiniz çok sonra Hrant Dink'e sıra gelirdi. Yazık çok yazık.
Her altı kadına bir erkeğin düştüğü, Çin ve Rusya arasına sıkışmış, yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik bir ülkedir. Bu kadar büyük yüzölçümüne rağmen nüfusu sadece 3 milyon kadardır. Altı kadına bir erkeğin düşmesi nedeniyle başlık parasının erkekler için istendiği ülkedir aynı zamanda. Hey gidi dünya adaletin buymuş meğer.
bizzat yaşadığım durumdur. birçok kolaylığı vardır. yemek yapmak, çamaşır yıkamak ve daha niceleri yoktur hayatınızda. en önemli dezavantajı ise öğrenci evlerindeki harika ortamların olmamasıdır. bir nevi lise yıllarının devamı niteliğindedir.
Tersi daha mantıklıdr kanaatimce. Bir Guiza vardır ki 14 milyon euro etmiştir. Bir Maldonado vardır ki yine çok değerlenmiştir. Alper Portuk da buna güzel bir örnektir.
Osurmaktır efendim. Özellikle ses çıkaran tipten olmasıdır ki, o sırada olayımızın kahramanı gündemin bir anda değişmesini arzu edeceği büyük bir olayın vuku bulmasını isteyecektir. Ancak kaçış henüz bitmemiştir. Olayın artçıları devam edecektir. Önce ses şeklinde duyulan felaketler zinciri, ortamın nezih kokusunun bir anda mezbaha'dan farksız kokuya bürünmesiyle sürecektir.
Bir çok örneği mevcuttur. Özellikle gözünde hiç bir problem olmadığı halde ikiye beş camekan misali gözlük takıp, normalde her iki kelimesinden biri küfür olan şehir hanzolarının büründüğü modernist havalardır. Bu kişilerden "Sen nasılsınız?" tarzında bir soruyla ansızın karşılaşma ihtimali çok yüksektir. Korunmak hayat kurtarır, unutulmamalıdır.
Kesinlikle devamı gelecektir ve böyle futbol yöneticileri olduğu sürece ki o kişiler gerçekte köşedeki markete çırak bile olmamlıdır, şike devam edecektir.
holiganizme varan boyutlara ulaşmadığı takdirde gayet normaldir. Sırf erkeklere yaranmak için maç izlerken kendinden geçen ve küfür dağracığını pazara çıkaranlar türlerinin gayet tabi son örneklerindendir.
insan hata yapar varsayımından yola çıkılırsa yer yüzünde ender bulunur. ya da kendisine 365 gün 6 saat bayram olan inasndır. deli pişman olurmu bilinmez.
Bir programda 1960 dan sonra Kemalistlerin, Atatürkçülerin IMF ile işbirliği yaparak ülkeyi ekonomik sıkıntılara soktuğunu ifade eden şahısımsı. Arkadaşın dalga geçme saati geldiğinde, Chp nin 1950 den sonra iktidara gelemediğini anlatıyor. Soralım o zaman beyin kıvrımlarını bile jöleyle değiştiren bu arkadaşa: 1950 den sonra iktidar olamayan o grup nasıl oluyor da 1960 lardan sonra IMF le anlaşmalar yapabiliyor?