kimisi için onurlu bir romalı, kimisi içinse sırttan vurma konusunda gelmiş geçmiş en iyi siyaset adamı. ancak şu bir gerçek ki, sezar denen şahsiyet, bu adamcağızın anasını basbayağı s.kmiş.
bedri rahmi eyüboğlu' nun sitem şiirinde geçen çarpıcı cümle.
acıyı sindirmişliğin yanında, kırgınlık, şaşkınlık, yanlızlığa dönme hissi veriyor.
Seni karasaplı bıçak gibi sineme sapladılar.
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım
Yar yar... Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var...
eline bir resim aldığında yüzünde oluşan gülümsemedir. ve aslında tüm mutlu anların fotoğrafları ne yapsanızda ancak acı verir, tatlı gülümseme de silinir gider. o karmaşık koskocam arşivin içinde gezinmeye başlar, zihninizde herşeyi tarih sırasına koymaya çalışırsınız. anılar arasında dolaşırken biri size bir an' ına git ve hep orda kal dese; ben sadece birini seçerdim.
o zaman çok iyi biliyordum. şimdi çok iyi anlıyorum. o an hissettiğim duygu, bu gün yüzüme yerleşmiş.
şimdi karşımda ay ışığında yansıyan bir şehir, günlerden alacakaranlık, zihnimde çarpışan onlarca kelime, kendimi gerçeğin içinde sanarken aslında yaşadığım hayal, anılarım yalanmış. evet hatırlamak bu ve hiç güzel değilmiş.
edit: -Sevgili yazar bunun bir forum sitesi değil sözlük olduğunu hatırlatırım.
rani manicka kitabı. sonrası alıntı;
Ruhların da insanlar gibi yeryüzünde gezindiği bir devirde, 1916 yılında Seylanda bir kız çocuğu doğar. Annesinin gözbebeği Lakşmi henüz on altı yaşındayken hiç görmediği ama çok zengin ve iyi bir adam olarak tanıtılan, otuz yedi yaşındaki Ayahla evlendirilir. Genç kız kocasıyla birlikte yaşayacağı Malezyaya geldiğinde, kocası Ayahın yoksul bir memur olduğunu, üstelik bir sürü borcu bulunduğunu öğrenir. Annesinden, memleketinden ayrılmanın şokunu henüz atlatamayan Lakşmi için bu büyük bir darbe olur. Ama Lakşmi kolay pes edecek biri değildir. Yaşından ve cüssesinden beklenmeyecekk bir güçle evin bütün idaresini eline alır, borçları öder, hatta para bile biriktirmeye başlar. Arka arkaya altı çocuğu olan Lakşminin huzurlu bir yaşamı vardır artık. Ta ki ikinci Dünya Savaşı sırasında Japonlar Malezyayı işgal edene kadar... Her türlü zorlukla başa çıkabilen Lakşmi Japonların acımasızlığı karşısında ilk kez çaresiz kalır ve ilk göz ağrısı, güzeller güzeli kızı Mohiniyi Japonların vahşetinden kurtaramaz. Savaş bitip de Japonlar Malezyayı terk ettiğinde, bu kayıp, Lakşminin ve tüm ailenin hayatında onarılmaz bir yara olarak kalacak, ailenin dört neslini de olumsuz yönde etkileyecektir.
doğadan gelen felaketlere karşı kadınını korumak için yapılan eylem. mayın vardır, abaza vardır, çakal vardır dimi. halbuki salıcan erkeği önden koklasın, pussun, temizlesin. amaç sadece budur.
hadi peper moon da yemek yiyelim
-bana ferrari alsana berkcan
-alirim yavrum onuda alirim
-ya ama bide ya berkcan
lazim olur bazen eski asklar hepimize
yada agiz? doldur ah sen hepsi aglar evimizde
baska türlü vakit geçmez napicaksin kanka
burda cool takilma amaciyla kasti bazi mallar
göz kamastiran yasamlar örnek teskil etti sizde
hayat maratonunda düsen ödlek geçti gitti dinle
arada derede dersin aski buldum eyvallah
bir iki hafta geçti noldu o kiz seytanla
söyle bir baktim çok çirkin üstü gucci dar body ayakkabilari prada (okey) pantalonsa armani
altina girmek için bakar altindaki arabaya
arti 2 hatunda tav olur o zaman arabaya
paralar artik suyunu çekti askin simdi karabasan
rüyalarinda hatirladigin boyali surati sana kalan
önceden tahsil edilmemis veresiye gibi tepkiler
sen köpek gibi seversin o seni belediye gibi zehirler
yanima gel (hadi ortam kizi)
bu parçada(benle oynarmisin)
asik oldum(bence çok tatlisin)
çok komikmis(farkli yollarimiz)
kizlar burada mekanlarda orospuluk haklamakta
erkeklerle takilip atilip birinin altina yatmakta
sevsen onlari nafile koçum onlar seni takmamakta
akmamakta paralar bizden onlar bizi bakmamakta
kasarliktir isleri güçleri takmaz onlar sizleri bizleri
hisleri yoktur varsin olsun penistedir onlarin isleri
ciksleri sikleme ekleme dinleme belleme onarli sil kafandan
senden istedikleri bisey yoktur ferarinden parandan
yalan üzerine kurduklari dünyalarinda yasarlar onlar
marka olmayan her türlü seyden tipis tipis kaçarlar
bütün lüks arabadaki tiplerin altlarina yatarlar
orgazm sigaralarini içip tabanlari yaglarlar
yanima gel (hadi ortam kizi)
bu parçada(benle oynarmisin)
asik oldum(bence çok tatlisin)
çok komikmis(farkli yollarimiz)
-berkcan artik beni sevmiyomusun?
-seviyorum yavrum bunu nerden çikariyosun
-ama bugün ferrarinle almaya gelmedin beni
-nolcak bir dahakinde sana 2 tane ferrari alirim
-ama o zaman bi daha ferrarinle gelmezsen vermem sana
-tamam yavrum tamam allah allah
-bundan sora ferrarinle gel tamam mi?
tipler standart (hepsi ayni)
sahte tavirlar (beni baydi)
onlar vermez(ama gösterir)
azicik paraya (sana göt verir)
yanima gel (hadi ortam kizi)
bu parçada(benle oynarmisin)
asik oldum(bence çok tatlisin)
çok komikmis(farkli yollarimiz)
yeterli likidite ile piyasaları rahatlatmak yerine altın standardında ısrar etmenin ana sebep ve dolaylı olarak banka yapılarındaki bozukluk, gelir dağılımındaki dengesizlik, ülkelerin birbirine olan dış borçları olan krizdir.
florida' nın dünyanın tatil merkezi olacağını düşünen yatırımcılar bölgede emlağa yatırım yaptı. 1928 de çıkan kasırga birçok yeri yıktı ve gayrimenkul %70 ortalamasında düşüş gösterdi. bu durum 1929 ekonomik krizi nin sebeplerinden biri olarak gösterildi.