Arabaya üç kişi binmenin en keyifli halidir evlat. Nice kucaklarda ne şaklabanlıklara ağlayıp, senin rahatsız kucağında rahat edendir evlat. Vitrindeki en güzel kıyafeti hayalinde hep yakıştırdığın, en güzeli en mükemmeli denince aklıma gelendir evlat. Tüm güçlükleri, tüm uykusuzluk ve yorgunlukları bir gülümseme ile silendir evlat. Gördüğün en güzel manzara, yaşadığın en güzel andır hep. Dünyandır sonra. En muhteşem doğa olayları da ondadır. En korkunç afetler de onda. Ağlasın da gör sarsılmayı. Gözünden akan bir damlada boğulmamak için çırpındırandır evlat. Kitap okumayı da bıraktırandır, tv izlemeyi de bıraktırandır. Akşam dışarı çıkmak için değil, işten eve koşarak gelmene sebeptir evlat. Kaç yıllık bıyığını o pamuk tenine değince acaba acıtır mı diye kestirendir evlat. Kucağında yatarken sana dünyayı kucaklatan da o dur, seni Allah a inandıran da. Kız erkek farketmez diye saçma bulduğun lafın aslında ne kadar içtenlikle söylendiğini söyletendir evlat. Hastalanma düşüncesinde bile tansiyon yükseltendir evlat. Kısacası evlat 5 harften ibaret değildir. Dünya gibi. ikisi de 5 harf, sayısız mucize içerir. Olmayana da olması için dua ettirendir evlat.
Mutfağındaki bakliyat sandığı.
içerisinde hep abur cubur olurdu.
bir çocuk gelse kapıya veririm diye aldım derdi soranlara. Öyle güzel bi adap vardı eskiden. Çocuk sevindirmek diye.
Çok küçük yaşta kaybettiğim için aklıma o sandık gelir hep.
her şeyden önce doğal olacak. penguen gibi konuşmayacak. özgün müzik sevecek. en önemlisi de bir karadeniz meyhanesinde rakıyı içtikten sonra yüzünü ekşitmeyecek. tak diye indirecek masaya bardağı.