kaptanozd
588 (haşmetmeab)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 53.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    11 ekim 2013 ankara da duyulan enteresan ses

    1.
  1. ankara'da 11 ekim gece yarısına doğru gittikçe artan şekilde gökyüzünden gelen enteresan sestir. hala da zaman zaman devam ediyor ki 21 eylül 2012' de istanbul' da duyulan sesin aynısı. işte kaydı; https://soundcloud.com/tags/ankara%20enteresan%20ses . 56 ve 1,02 den sonrasına dikkat.

    (bkz: 21 eylül 2012 istanbul da duyulan enteresan ses)
    2 ...
  2. kimi sarsın ellerim

    1.
  3. kesinlikle en damar orhan gencebay şarkılarından biridir. aşk ve ayrılık acısı, sözler ve müzikle bu kadar güzel anlatılabilir. şarkının sonunda elektroyla birlikte bir of çekiş vardır ki en gaddar insanın bile yüreği kanar. acılıyken dinlenmemesi tavsiye olunur. yazık bu kadar sevipte sevilmeyenlere, bu kadar isteyip de ayrılanlara..

    &fb_source=message

    sözleri;

    aşkımız yetmedi ayrılık gücüne
    kıyamet gününe gelmişiz sanki
    bizi sarhoş eden ümitler varya
    bir kırık kadehe benziyor sanki

    hani bir bedende bir can gibiydik
    ecel gizli gizli geliyor sanki

    kimi suçlasın dilim kimi sarsın ellerim
    sendin bu aşk dünyasında mekanım benim
    tam aşkı bulmuşken seni yitirdim
    yok mu benim bir gönülde kalacak yerim.
    yok mudur yerim

    bekledim yağmuru bahar zamanı
    cimriymiş gökyüzü damla vermedi
    senle gelen bahar ne tez kış oldu
    sevip sevilmeye fırsat vermedi

    bir avuç toprağız hayat yolunda
    bir damla mutluluk değmedi..
    2 ...
  4. uygarlığa giden yol

    1.
  5. ülkemizde kanal a tarafından yayınlanan ve orjinal adı meilensteine der naturwissenschaft und technik olan alman bilim belgeseli. yıllardır kanal a da hafta içi, hafta sonu sık sık gördüğüm bu belgesel günümüzde ve hayatımızda önemli yeri olan bilimsel buluşların nasıl yapıldığını, hikayesini canlandırarak ve konu hakkında faydalı bilgiler vererek anlatmaktadır. dizel motorlar, buhar makineleri, elektrik, pvc, aşı gibi bir çok buluşu bu belgesel sayesinde çok kolay anlayabildik. her hafta iki üç buluşu konu alan bu eğlenceli belgesel hafta içi her gün 11;50'de hafta sonuda 15:00 civarı kanal a da yayınlanmaktadır.

    örneğin merak edenler için internetin bulunması ile ilgili bölüm;



    facebookta bu grupta belgeselin bir çok bölümü var.

    http://tr-tr.facebook.com/belges# !/belges?sk=videos
    0 ...
  6. yasemin çonka

    2.
  7. trt 1'de yayınlanan ve son günlerde moda olan seksenler disizindeki nazlı karakterini canlandıran şirin sesli, zarif oyuncu. ailece severek izliyoruz.
    1 ...
  8. fess

    1.
  9. fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisinin yani sinüzit ameliyatının ingilizce kısatması. cerraha ve hastaya büyük kolaylık getiren bu yöntemle, kronik sinüzit amelitaylarındaki başarı oranının çok yükseldiği söylenmekte. tabii ki işinde uzman ve deneyimli bir doktora yaptırmak gerekmekte. midesi kaldıranlar için

    &feature=related
    1 ...
  10. nasodren

    1.
  11. hartington adlı avrupalı bir ilaç firmasının ürettiği ve sinüzit için çok etkili olduğu söylenen bitkisel sprey. verilen bilgilere bakılırsa içinde siklamen çiçeğinin özü bulunan bitkisel bir karışım. tüm avrupa'da, rusya, yunanistan gibi ülkelerde eczanelerde satılmakta hatta tv reklamlarında bile yayınlanmakta. günde bir kere sıkarak bir hafta kullanım sonucunda sinüzite kalıcı bir çözüm getirdiği söylenmekte. ne yazık ki bu ürün şu an için türkiye' de bulunmuyor. avrupa'da veya rusya da tanıdıkları olanlar getirtiyor. ya tarım bakanlığının kontrolleri halen devam ediyor yada ithalatçı firma henüz çıkmadı. umarım yakında ülkemizde de bulunacak. 25-30 euro civarı bir fiyatı var. bulabilirsem kullandıktan sonra nasıl bir etki yarattığını yazacağım inşallah. merak edenler için web sitesi;

    http://www.nasodren.com/
    http://www.hartington.org/

    bu da youtube reklamları;
    http://www.youtube.com/watch?v=o_jmi3WkCZs
    http://www.youtube.com/watch?v=8bZB3ejJLnQ

    bu da ülkelerdeki reklamları,

    http://www.youtube.com/wa...;index=8&feature=plcp
    0 ...
  12. aşkımı sakla

    1.
  13. 1991 yılındaki hasret rüzgarı kasedinde yer alan bir orhan gencebay şarkısı. yumuşak ezgisi ve sözleriyle adamı durduk yere aşık edecek bir parçadır. ılık bir romantizm ve bahar havası hissedilir.



    ben seni böyle sımsıcak bilmezdim
    eridi gönlümün karlı dağları
    senden önce kimseyi beğenmezdim
    çözüldü gönlümün buzdan bağları

    dur sana şöyle bir bakayım
    aşkımı sakla bir ben bulayım
    dur sana şöyle bir bakayım
    aşkımı sakla bir ben bulayım

    geç kalmadık sevilmeye sevmeye
    hasret kaldık biz muhabbet etmeye
    sırılsıklam eden aşk yağmurları
    sürüklüyor beni mecnun etmeye.
    1 ...
  14. hangi rüzgar

    1.
  15. orhan gencebay'ın dil yarası albümünde yer alan, gizli hazine konumundaki parçasıdır. sözleri vural şahine aittir. sanat müziği esintileri taşıyan ve gencebay tarzını en iyi yansıtan parçalardandır. oldukça hüzünlü ve melankolik bir melodisi vardır. gencebay bu parçada sesini son derece içten, özenli ve gırtlaksız kullanmıştır.



    hangi rüzgar attıysa seni benden uzağa
    elbet yollarımızı bir eder dedim
    düştüm bir tanem, düştüm çile denilen ağa
    belki kurtarır diye seni bekledim seni bekledim

    sensiz kaçıncı gurbet akşamıdır bu
    bu ne yalnızlıktır ki bu ne yalnızlıktır ki
    kendimi kendimi bulamadım
    güneş kızıl grupla ışıkladıkça ufku
    daldığım rüyadan doğrulamadım
    güneş kızıl grupla ışıkladıkça ufku
    daldığım rüyadan doğrulamadım doğrulamadım

    şimdi görüyorum ki deli gönlüm yıpranmış
    yıkılmış hicranınım yaşamaktan
    kader bu ızdırabı gelip geçici sanmış
    ölmek daha mi iyi kaybolmaktan kaybolmaktan

    sensiz kaçıncı gurbet akşamıdır bu
    bu ne yalnızlıktır ki
    kendimi bulamadım
    güneş kızıl gurubla ışıkladıkça ufku
    daldığım rüyadan doğrulamadım
    güneş kızıl grupla ışıkladıkça ufku
    daldığım rüyadan doğrulamadım doğrulamadım.
    0 ...
  16. sevmek ne güzel

    1.
  17. son derece pozitif mesajlı neşeli bir orhan gencebay şarkısı. güzel güzel giderken gencebayın bir anda ispanyol flemenkocular gibi ağıt patlatması da ayrıca ilginçtir.



    bir gülüş bin acıya bin acıya bedeldir
    gül artık
    yaşamak çok güzeldir
    koşsana
    mutluluk bize gelmiş
    sorsana
    önce nerelerdeymiş
    baksana
    masmavi gözlerin gibi bu hayat
    sevmek güzel
    baksana
    yemyeşil gözlerin gibi bu hayat
    sevmek sevilmek ne güzel

    bir ömür seni bulmak la geçti
    gördüğüm herşey seni sormakla geçti
    sevmenin böylesi olur mu deme
    sen yokken bile sevmekle geçti
    2 ...
  18. utan dokunma

    1.
  19. orhan gencebay'ın 1990 yılında çıkardığı ve hasret rüzgarı ile birlikte altyapı olarak en sağlam albümüdür. gencebayın tarzının ve sanatının zirvesidir. bilinen eserlerin ardında kalan gölgeler, aklımı aldılar ve hadi git tavsiye edilir.

    1. utan
    2. golgeler
    3. dilenci
    4. aklimi aldilar
    5. bilseydim
    6. dokunma
    7. gozu var
    8. hadi git
    9. suc değil
    10. daha ne olsun
    1 ...
  20. uğrunda bir ölmek kaldı

    3.
  21. ispanyol müziğinden esintiler içeren, gitarlı, sitarlı elektro bağlamalı harman bir orhan gencebay parçasıdır. yıllar sonra hatırladığım benim gözümde lise yıllarının bu en damar parçasının söz kısmına girdiğinizde hafiften sanat müziği izleri vardır. ritm genelde dönemin pop rock ritmini hatırlatır. gencebayın en güzel söylediği parçalardandır. az gırtlak kullanımlı, duygulu, hafif bir tarz. sen benim şu gözlerimi her zaman yaşlı bıraktın derken, hüznünü yansıtır üstat. şarkının orta kısmındaki gitar sitar eşliğindeki elektro bağlama geçişi şarkının en etkileyici kısmıdır.

    0 ...
  22. sinemaa org

    1.
  23. dünya sinemasının en seçkin örneklerini ve kült filmlerini yayınlayan film sitesi. latin amerikadan, balkanlara iran sinemasından avrupa sinemasına kadar bir çok filmi ülkeler kategorisinde bulabiliyorsunuz. ayrıca festival filmleri diye ayrı bir köşeleri var.

    http://www.sinemaa.org/
    0 ...
  24. tematik film kuşağı

    1.
  25. kanal 24 tarafından muaazam filmlerin yayınladığı kuşağa verilen ad. televizyonlarda izlemeye pek alışık olmadığımız filmlerden seçiyorlar. dünya sinemasının sanatsal içerikli ödüllü dramları ve seçkin yapıtları yayınlandı şimdiye kadar.

    bu filmlerin listesini de yayınlamışlar. http://kanal.yirmidort.tv/tematikfilm/
    1 ...
  26. abdullah öcalan ın müslüman olması

    1.
  27. iblisin müslüman olması kadar mümkündür. uydurmadır. islamın i'sini bile bilmez ve inanmaz o. bdp'nin içinde müslümanlar olabilir ama öcalan gibiler değil. bırakın islamı herhangi bir dine inanmak için önce insan olmak lazımdır.
    0 ...
  28. pkk nın 7 yöneticisi öldürüldü iddiası

    1.
  29. taraf yazarı emrullah uslunun iddiasıdır. habertürk'te akşam raporu programına katılan taraf yazarı emre uslu yerel kaynaklara dayandırarak son hava harekatlarında pkk'nın üst düzey 7 yöneticisinin öldürüldüğünü öne sürdü.

    --spoiler--
    "bu yıla kadar etkili olamayan hava harakatlarında pkk'nın lider kadrolarının da hedef alındığı ve öldürüldüğü görülüyor. son operesyonlarda toplamda 7 tane pkk'nın üst düzey yönetici öldürüldü." diyen uslu, öldürülen pkk'lıların arasında rustem cudi, alişer koçkiri kod adlı yücel halis, çiçek kıçi kod adlı elebaşlarının bulunduğunu söyledi. pkk'ya yakın yayın organlarında bu 7 isimden üçünün isminin geçtiğini diğer dört ismin de önümüzdeki günlerde açıklanmasını beklediğini kaydeden uslu, şöyle devam etti:

    "öldürülme biçimi ve öldürüldükleri yer de önemli. kuzey irak'taki kamplarda saklanıyorlardı. oralardaki mağaralarda saklanıyorlardı. şimdiye kadar kullanılan bombalar etki etmiyordu. aselsan'ın geliştirdiği bombaların kullanıldığı ve mağaraların içinde de patlama gücüne sahip bombalar olduğu ifade ediliyor. şimdiye kadar teknik ekipman bakımından yeterli olmayan bombalar ve ordu içinden birtakım insanların işlerini ciddiyetle yapmamasından dolayı hava hareketları başarısız olmuştu. şimdi ise 7 tane üst düzey pkk'lının öldürüldüğünü görüyoruz."
    --spoiler--
    0 ...
  30. odtü de şehitlere saygı duruşuna pkk engeli

    1.
  31. 21.10.2011 tarihinde odtü'de şehitleri anmak için saygı duruşu yapmak isteyen grubun, aralarında pkk'lılarında olduğu solcu bir grup tarafından engellenmesi olayıdır. onlarca personelin ve özel güvenlik güçlerinin gözünün önünde gerçekleşen olaylardır. solcu grubun tüm tehditlerine rağmen rektörlük önünde toplanan yaklaşık 200 kişi ile solcu grup arasında sloganlar ve atışmalar yaşandı. istiklal marşına okuyan gruba pet şişeler atıldı. ıslıklarla istiklal marşı ve saygı duruşu engellenmeye çalışıldı. araya rektör ve hocaların girmesine rağmen engellenemeyen arbededen sonra odtü yurtlarında olaylar şehit eylemine katılan bazı öğrencilerin öldüresiye dövülmesine kadar gitti. 30 kişinin saldırdığı bir genç komalık halde hastaneye kaldırıldı. komalık edilen genç rektörün gözü önünde hastaneye kaldırılmıştır. görgü tanıklarının ifadesine göre linç edilen öğrenciye pkk'lılar;

    - sıkıysa şimdi de şehitler ölmez vatan bölünmez desene diye bağırdılar.

    çarşıda ve diğer yerlerde başka kişilerde bu sözde barışsever sol kılıklı pkk'lılar tarafından tartaklanmıştır. başka saldırıların bu ve diğer gecelerde gerçekleşmesinden endişe ediliyor. videoları yakında çıkar zaten. herkes görecek orada neler olduğunu. internetten konuyla ilgili görgü tanığı ifadeleri;

    --spoiler--
    bu aralar yurtlar bölgesinde karşıt görüşlü öğrencilerin çatışmasına sahne olmuştur.
    2. yurda kaçan elinde türk bayrağı olan bi eleman vardı. sonra ona ne oldu bilmiyorum. bir de 4. yurttan sedyeyle çıkartılan birini daha gördüm zaten kalabalık o taraflardaydı. yaralı ambulansa bindirilirken ise gülüşmeler falan oldu "işte sonun böyle olur" minvalli. ordakilerden de öğrendiğime göre çarşı bölgesinde de bir arbade olmuş. linç girişimi denir mi bilmem ama bir adama 20 kişi saldırmışlar. kaçanlar da işte yurtlara sığınmış.
    --spoiler--

    --spoiler--
    bugünkü çıkan olayda teröre lanet mitingi maksadıyla toplanan bir grup öğrenciye, dağdaki abilerine özenen pkk yavruları sürü halinde saldırmışlardır. bu yavrucuklar 5-6 kişiye yaklaşık 100 kişi saldırmak suretiyle de ne denli cesaret abidesi olduklarını göstermişlerdir. ayrıca bu yavrular dağdaki abilerine göre daha konsantre orospuçocuklarıdırlar. en azından abileri direkt olarak dağa çıkarken bu orospuçocukları yemek yedikleri kaba sıçmayı tercih etmişlerdir.
    --spoiler--

    --spoiler--
    bugünkü "odtü teröre hayır diyor" eylemiyle ilgili yazacağım. cuma namazından çıkanlarla birlikte geçecektik fizik çimlerine ki eylem fizik çimlerinde olacaktı.daha camiye girmeden belliydi zaten olacaklar.pos bıyıklı erkekler,sırtlarında çantalarıyla bildiriler dağıtıyordu caminin orada.neyse çıktık camiden,türk bayrağını açıp yürüyecektik(bence yanlış yerde açtık,caminin önünde yaşanmamalıydı bu olaylar) orada pos bıyıklı insan(?) yanında saz arkadaşlarıyla beraber bu eyleme izin vermeyeceklerini,mhp ile akp nin oyununa geldiğimizi söyledi.baktık olmayacak biz de bayraksız yürüdük fizik çimlerine.rektörlüğün önünde yaptık eylemimizi,saygı duruşunu yaptık ve istiklâl marşımızı okuduk,yurtlara doğru giderken çarşıdan geçtik,çarşıda başladı olaylar,sağolsun(!) oradaki görevli de bize laf etti,asıl olay çıkaran taraf diğer tarafken.çarşıdan çıktığımız da ise karşı taraf coştu ve (her zaman yaptıkları gibi) 1 kişiye 6-7 kişi dalmaya başladılar.ben aralarında kaldım ama sanırım kendilerinden olduğumu sandılar üzerimdeki parkaya benzeyen mont sağolsun.ben göremedim ama ambulans sesleri geliyordu,bu insanlar kendi kendilerini hastahanelik etmeyeceklerine göre,"barış dolu günler" dileyen insanlar(!) pek de barışçıl davranmamışlar.
    --spoiler--

    --spoiler--
    bugün 1 öğrencisi yaklaşık 50 kadar 'barışsever' şahıs tarafından hastanelik edilene kadar dövülen üniversitedir. olay çıkacağı öğlene doğru sol grupların fizik çimlerinde pozisyon almaya başlamasından zaten belliyken, bu konuda hiçbir önlem alınmamış olmaması odtü rektörlük'ünün mazisine yeni bir kara leke daha eklemiştir. yüzlerce insanın karşısına, yüzlerce terör sempatizanının dikildiği bir ortamda 2 tane güvenlik görevlisiyle mi sağlayacaksın öğrencilerinin can güvenliğini? rezalet kere rezalet...

    bu ülkenin başkentinde, en iyi üniversitelerinden birinde bir grup öğrenci terörü protesto etmek istiyor ve karşılarına çıkan grup izin vermeyiz diyor. sen kimsin? neye izin vermiyorsun? rektörlük de -hadi destek vermeyi falan geçtim- terörü protesto etmek isteyen öğrencilerin güvenliğini sağlayacağına terör sempatizanı grubun kucağına itiyor. bakalım daha ne kadar sabredebilecek odtü'deki sessiz çoğunluk...
    --spoiler--

    --spoiler--
    bugün pkk'lı orospu çocuklarının elinde türk bayrağı olan kişiye 50 kişi saldırarak erkekliklerini gösterdiği okul. önce ''yaşasın halkların kardeşliği'' diye bağır sonra adamı hastanelik et ardından adam ambulansa kaldırılırken ''heheh işte sonun böyle olur'' tarzı laflar et. yüzsüz köpekler.
    --spoiler--

    --spoiler--
    camii baskınından sonra parça parça rektörlüğe dogru yürüdük ve rektörlüğün önünde müthiş bir manzara gördük, kağıttan kaplan devrimcilerin seslerini bastıran ''şehitler ölmez vatan bölünmez'', ''her türk asker doğar'' ''ne mutlu türküm diyene -ki en gurur vereni buydu'' sloganları... istiklal marşı okunurken atılan kürtçe sloganları duymazdan gelip bir süre sonra dağıldık. ve küçük bir grup olarak çarşıya yürüdük, dağılmış olmamızı fırsat bilen devrimci yoldaşlar yurtlar bölgesine girerken bizim topluluğa yetişti ve bi kaç genci hastanelik etti. devrimci kardeşlerimizin liderlerini 30-35 yaşlarında hazırlık öğrencisi olan insanlar olması da dikkatimizden kaçmadı. bugün tüm odtü dünyası gördü ki bu okul 3-5 çapulcunun at oynattığı boş beleş bir okul değil. burası türkiye cumhuriyetine ait olan türk milletine hizmet etmek zorunda olan insanlar yetiştiren bir türk okulu. okulun simgesinin de iki tane hilalden oluştuğunu unutmamak gerekir.
    --spoiler--

    vah benim ülkem vah ne günlere kaldın. kendi ülkenin başkentinde istiklal marşı bile okutmadılar. bayrağa bile tahammül edemediler. genede saygı duruşu gerçekleşti. ama sözde büyük demokrat olanlar buna bile tahammül edemediler.
    29 ...
  32. yaşar nuri öztürk ün kendi sesinden rahman suresi

    1.
  33. prof. dr. yaşar nuri öztürk'ün yıllar öncesinde kaydedilen ve ilk defa tnt televizyonunda yayınlanan kayıtıdır. bu kadar güzel sesin vardı, bu kadar güzel kur'an okuyordun da niye bunca yıl sakladın dedirtmiştir.

    1 ...
  34. illuminati ve diyarbakır koşuyolu park daki mozaik

    1.
  35. illuminati simgeleri avcıları tarafından fotoğraflanmış ve bu kadar da olmaz dedirten mozaiktir. mozaikte ters dönmüş piramit ve içinde göz vardır. alt tarafta içinde anahtar deliği ve 4 noktanın bulunduğu iki tane ters piramit küçülerek aşağıya inmektedir. büyük piramitin üzerindeki ve en alttaki yarım yuvarlak üzerindeki şekiller ayrıca incelemeye değerdir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/175296/+
    3 ...
  36. atatürk ün israil e tokat gibi cevabı

    1.
  37. mustafa kemal atatürk'ün filistin ve kutsal topraklar'la ilgili olarak 1937' de meclis'te yaptığı konuşmadaki tokat gibi sözlerdir.

    mustafa kemal atatürk'ün, meclis'te yaptığı bu konuşmayı, önce, ankara'da türkçe yayınlanan hakimiyeti milliye gazetesi yayınlamış. hindistan'da yayınlanan bombay chronicle gazetesi de bu açıklamayı hakimiyeti milliye gazetesi'nden almış ve 27.8.1937 tarihli nushasında 'filistin'e el sürülemez, kemal paşa avrupa'ya ihtar ediyor' başlığı altında bir yazı yayınlamıştır.

    (bu belge, içişleri bakanlığı matbuat umum müdürlüğü antetini ve 20 ağustos 1937 tarihini taşıyor. aslı ankara'da milli arşiv'de 030 10 266 793 25 numaları dosyada saklı tutulmaktadır.)

    --spoiler--
    'araplar'ın avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda arap memleketlerini avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. araplar'ın arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. biz vakıa birkaç sene araplar'dan uzak kaldık. fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için islamiyetin mukaddes yerlerinin museviler'in ve hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceğiz. biz şimdiye kadar dinsiz ve islamiyet'e lakayt olmakla ittiham edildik. fakat bu ittihamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima islam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. cedlerimizin, selahaddin'in idaresi altında, uğrunda hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmiyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz. avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün islam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.'
    --spoiler--


    bakanlar kurulu toplantısından sonra gazi’nin huzuruna girdiğini ifade eden hasan rıza bey, atatürk’ün kendisine suriye ve lübnan konusunda anlattıklarını şöyle nakletmektedir:

    '...1937 yılında ocak ayında istanbul'a gelen atatürk, beni park otel'e çağırttı. gittiğimde kendisini sıkıntılı bir halde buldum, biraz da terli idi. iç salona geçtikten sonra, balkona çıktı, sert rüzgârın karşısına göğsünü germişti; saçları rüzgârdan uçuşuyor ve o, dalgın dalgın, marmara'yı seyrediyordu. mutlaka kafasını kurcalayan bir şey vardı üşütmesinden korktuğum için, 'hava çok sert, soğuk alırsınız, içeri buyurun' dediğim vakit, gene o dalgın hâli ile döndü ve bir masaya oturdu. bir şeyler söylemesini bekliyordum ki, dudaklarından şu cümleler döküldü:

    '...paşa biliyor musun ki ben, cumhurbaşkanlığı'nı bırakıp, hatay'a çete reisi olacağım. işi silâhlı bir hareketle halletmek zorunda kalırsak, tutacağım yolu da çoktan kararlaştırmış bulunuyorum; böyle bir durumda derhal devlet reisliğinden, hatta meb'usluktan istifa edeceğim, serbest bir türk vatandaşı olarak, bu işte çalışan arkadaşlarla beraber, hatay topraklarına geçeceğim; bildiğin gibi, bunun her zaman imkânı ve çok emin yolları vardır. oradaki mücâhitlerle ve anavatan'dan kaçıp bize katılacağından şüphe etmediğim kuvvetlerle, meseleyi yerinde ve içten halletmeye çalışacağım, isterse türkiye hükümeti beni ve arkadaşlarımı âsi ilân eder ve hakkımızda tâkibât da yapar. bir şey daha söyleyelim; ben bugünkü (1937) fransız idarecilerinin, suriye ve lübnan'a, öyle kolay kolay, istiklâl vereceklerinden emin değilim. zaten tatbikâtı birtakım yersiz bahanelerle üç sene sonra tâ'lik etmeleri (ertelemeleri) de buna delil telâkki edilebilir, binaenaleyh (buraya çok dikkat) biz hareketimizi onlara da teşmil ederek, kısa yoldan gerek suriye ve gerek lübnan'ın özledikleri gerçek istiklâllerini temin edebiliriz...' (bkz. hasan rıza soyak, atatürk'ten hatıralar' , 2 cilt, yapı kredi yayınları, 1973) ( on yıl savaş' fahrettin altay'ın hatıraları.)

    mustafa kemal paşa sadece türk olduğunu ısrarla söylediği hatay 'ı kurtarmakla kalmayacak, yaygın bir kırsal gerilla savaşı örgütleyip; lübnan 'lı ve suriye 'li araplarla birlikte, onların bağımsızlıkları için, fransız emperyalizmi ve sömürgeciliği ile savaşmayı düşünmektedir.
    6 ...
  38. banka şubelerindeki tadilat çılgınlığı

    1.
  39. bankalarda düzenli olarak her sene uygulanan çılgınlıktır. bir gün gidersiniz ki şube yerinde yok. efenim tadilat başlamış. her yer toz toprak. çalışan işçiler. duvarlardan sarkan kablolar. 100 metre ötede geçici bir yere taşınılmıştır. şube güzeldi niye yeniliyorlar ki diye kendinize sorarsınız. herhalde yer genişletilecek daha iyi hizmet verilecek, daha kullanışlı masalar gelecek diye düşünürsünüz. tadilat bitince bakarsınız ki etkinlik anlamında bir şey değişmememiş, hatta bankolar yer değiştirmiş, sayıları azalmış, şubenin mimarisi iyice ucube halini almıştır. belediyelerin yandaş müteahhit zengin etmek için zırt pırt kaldırım yenilemesi gibi bankalarında bu tarz gereksiz değişikliklere gidip de hem kendi personeline hem de müşterilere eziyet çektirmesinin gereği anlaşılamamıştır. bir yapı firması vasıtasıyla kara para falan mı aklıyorlar diye düşündürür insanı.
    1 ...
  40. 5 yıldızlı lüks iftara protesto

    3.
  41. konuyla ilgili cemil çiçekten de isyan gelmiştir. vicdanların sesine cevap vermiştir tebrik ediyoruz.

    --spoiler--
    müsiad tarafından geleneksel olarak düzenlenen 19. ankara iftarı'na katılan çiçek, yemek sonrası kürsüye çıkar çıkmaz lüks iftarlara tepki gösterdi. tbmm başkanı cemil çiçek özetle şunları kaydetti:

    allahinizi severseniz iptal edelim
    'allahınızı severseniz şu iftarları bu zamanda iptal edelim. 30 yıldır katılıyorum, yüzde 70 aynı insanlar. belli ki israf yapıyoruz. kişi başı 30 dolardan başlayan ve 60 dolara varan paralar ödeniyor. eğitim bursuna, ekmeğe ihtiyacı olan insanlar var. yedik, içtik ama kusura bakmayın bunu da söylemek lazım. bir yerden bunu değiştirmemiz lazım. somali'deki kardeşlerimiz için bu ramazan daha farklı davranmamız lazım.
    --spoiler--

    http://www.ensonhaber.com...ar-isyani-2011-08-09.html
    0 ...
  42. gitme diyememenin verdiği eziklik

    ?.
  43. diyanetin gecenin köründe sahur yaptırdığı gerçeği

    1.
  44. bir çok konuda üstüne düşeni yapmayan diyanet'in sahur vakti konusunda da yıllardır yanlış hesapta ısrar edip, hepimize zaman zaman bir saat fazla oruç tutturduğu ve vakti gelmeden sabah namazı kıldırdığı gerçeğidir. prof. dr. abdülaziz bayındır tarafından bilimsel ve astronomik verilerle de kanıtlanmıştır. mesele yüzyılın başında takvimler hazırlanırken olmuş ve gazi ahmed muhtar paşa'nın (1839 –1919) 18 derecelik astronomik tanı esas almasıyla başlamıştır. oysa ki kur'ana ve sünnete uygun olan imsak tanı denilen fecr-i sâdık (10 derece) esas alınmalıydı. gündüzlerin çok uzun olduğu şu yaz aylarında bu sapma 1 saati bulan fazla oruç tutmaya sebep olmakta ve sabah namazını sakatlamaya neden olmaktadır. efendim dinin sahibi allah'dır. onun verdiği kolaylığı insanların zorlaştırmasına kanmayın. diyelim ki imsağı kaçırdınız, ezanda uyandınız kalkın efendim yiyin, için 40 45 dakkaya kadar. kuzeye doğru gittikçe bu süre daha da artmaktadır. hatta yıllardır kırsalda insanlar bu şekilde sahur yapmaktaydı. şu anda da bu şekilde davrananlar şehirliler de vardır. ki artık bu kadar açık kanıta karşın ben de onlardan biriyim. herkesten eksik tutmayım derdiyle şu an ki imsak vaktine uymakta bir erdemdir tabii ki.

    oruçla ilgili ayeti verelim.

    'tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın' (bakara suresi 187)

    cenabı peygamberin hadisi.

    'bilal'ın ezanı ve dikey olarak beliren tan sahurunuza engel olmasın, fakat ufukta enine yayılan tan öyle değildir.' (müslim, sıyâm, 8)

    prof. dr. abdülaziz bayındır bu iddiayı kanıtlarla ve resimlerle ortaya koymaktadır. diyanet her konuda olduğu gibi bu konuda da taassuba teslim olduğundan dolayı astronomik tan olan 18 dereceyi esas almaktadır. oysa ki son yüzyıla kadar imsak tanı olan 10 derece ve altı kullanılmaktaydı.

    işte kur'an da emredilen imsak vakti.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/167450/+

    bu da diyanetin yaptırdığı imsak vakti. yani 18 derece. bu resim 2005 yılında arap çöllerinde ki astronomik tan anıdır. ufuk net görünsün diye deney orda yapılmış resim orada çekilmiştir. çölde bile hiç ışık yok nasıl tan vaktiyse.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/167449/+

    --spoiler--
    oruç, tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar, allah rızası için yemeyi içmeyi ve cinsel ilişkiyi terk etmektir. eskiden çıplak gözle bakılır, ufuk boyunca ışığın yoğunlaştığı görülünce yemeye içmeye son verilirdi. artık gözlemin yerini takvimler almıştır. ama takvimler hatalı olduğu için türkiye’de en az 40 dakika önce oruca başlanmaktadır. ekvatora yakın bölgelerde bu süre azalmakta ise de kuzey bölgelerinde birkaç saati bulmaktadır. buna yatsı ile ilgili hatalar da eklenince içinden çıkılmaz sıkıntılar doğmaktadır.
    --spoiler--

    geniş bilgi için

    http://www.suleymaniyevak...g/bulten/imsak-vakti.html

    show haber'deki röportaj
    http://tvarsivi.com/playe...p;z=2011-08-04%2019:13:06
    10 ...
  45. şiir okuyarak ilan ı aşk etmek

    1.
  46. genel olarak sonu hüsran olacak denemedir. yazarak ifade etseniz de sonuç değişmemektedir zaten.

    (bkz: aşkını mail ya da msj atarak söyleyen şahsiyet/#10386171)
    1 ...
  47. evrenin en büyük su kütlesi

    1.
  48. kainattaki kütlemizin denizdeki kum kadar bile olmadığını düşündüren devasa kütle. okyanusların 140 trilyon katı. astronomik değer dedikleri bu olsa gerek.
    2 ...
  49. berberlerin favori düşmanlığı

    1.
  50. uzun favorili her erkeğin maruz kaldığı düşmanlıktır. aynadan çaylak berber kalfasının, gözünü sürekli size dikip, boş boş baktığı bir atmosferde şu tip diyaloglarla karşılaşılır.

    - favoriyi kısaltalım mı abi?
    - yok ben evde hallederim.
    - ama çok uzun gibi abi.
    - yok gerek yok, ben ayarlarım sonra.
    - o zaman düzeltelim abi.
    - tamam düzelt bari.
    - berber favoriyi iyice düzeltir.
    - (içinizden) güzelim favorinin yarısını götürdü la gene.

    favorinin bir kaç hafta içinde yine eski haline döneceği tesellisiyle susulur.
    0 ...
  51. hz ayşe nin 9 yaşında evlendiği yalanı

    1.
  52. gözü sübyanda olan aç gözlüler ile islama karşı bahane arayanların el ele uydurdukları kuyruklu yalandır. ayrıca peygamberin bütün evlilikleri, o dönemin şartları düşünüldüğünde islamı yaymadaki çekirdek kadın kadroyu kurma niyetiyle yapılmıştır. peygamberin hz ayşe'den çocuğu olmadığı gibi hz ayşe islamın yayılmasında en önde mücadele eden bayan sahabelerdendir. (bkz: ihsan eliaçık)' ın konuyla ilgili makalesinden.

    --spoiler--
    bakıyorsunuz, adam kendisinden 50 yaş küçük bir kızla evleniyor, gerekçe hazır;
    'peygamberimiz de hz. aişe ile 9 yaşında evlenmişti!'

    bakıyorsunuz, adam iki, üç, dört kadınla evleniyor, gerekçe sağlam: 'allah’ın emri/izni var, kime ne?'

    bakıyorsunuz, adam karısını dövüyor, gerekçe kaya gibi: 'kur’an kadınları dövün diyor!'

    bu işin şu mahallesi bu mahallesi kalmadı. toplum olarak her kesimde bunun benzerlerine rastlayabilirsiniz. bugün bu mahallede yarın öbüründe pıtrak gibi bitiyor. sorun, gerekçe olarak gösterilen eski dini kaynaklarla cesurca yüzleşmede, içeriden bir dini aydınlamada fakat ona da kimse yanaşmıyor.

    eh, bu durumda hariçten gazel okuyan birisine şöyle demek kalıyor: 'kardeşim, sizin dininizde bir sorun var galiba…'

    öyle ya iş sonunda gidip allah, kitap, peygambere dayanıyor. sokaktaki dindar ne yapsın, dinim bu diye biliyor.

    gerçekten öyle mi?

    acaba 9 yaşında kızla evlenmek, çokeşlilik, kadın dövme vs. olaylarının kaynağı, örfü, geleneği filan bıraktık direk allah, kitap, peygamber mi?

    hayır! kesinlikle hayır!

    müslümanlar kitaplarını uzun bir süredir terk ettiklerinden yani duvarlara astıklarından, cenaze ritüeli haline getirdiklerinden, tapınak ayinine çevirdiklerinden, ölülerin arkasına okuyup durduklarından, ezber ve hafızlık yarışına girdiklerinden, en güzel hatlarla yazmakla meşgül olduklarından ve abdestsiz dokunamadıklarından dolayı içinde neler yazdığı ile ilgilenmiyorlar…

    eh, hal böyle olunca, ağlamak vaktidir bu an; çekin ceremesini!

    peygamberimiz hz. aişe ile 18-19 yaşında evlenmiştir. daha sübyan (akil baliğ olmamış çocuk) bir kız ile evlenme diye bir şey asla söz konusu değil. çünkü araplar kızları diri diri toprağa gömen bir toplum olduklarından, yeni doğan kızların yaşlarını tutmazlardı. kız ancak akil baliğ yaşına ulaşınca yani ay hali görmeye başlayınca adamdan sayılır ve yaşı hesaplanmaya başlanırdı. bu durumda hz. aişe evlendiğinde 9 yaşındaydı demek , “akil baliğ olalı 9 yıl olmuştu, 9 yıldır ay hali görüyordu” demektir. o devirde ortalama bir kız 12-13 yaşında ay hali görmeye başladığına göre hz. aişe 18-19 yaşlarında olmuş olur. nitekim başka hesaplar da tamı tamına bunu uyuyor. hz. aişe peygamberimizle 9 yıl evli kalmıştı ve peygamberimiz öldüğünde 28 yaşındaydı. buradan da 18-19 yaşında olduğu ortaya çıkar. öte yandan zaten hz. aişe daha önce nişanlıydı, bu nişan bozulup peygamberimizle evlenmişti. yani hz. aişe’nin evliliğinde bir peygambere yakışmayacak, içinde yaşadığı toplum vicdanınca infialle karşılanacak bir durum yoktu. insanlığın öteden beri tanıyıp bildiği (ma’ruf) adetlere göre bir evlilikti. dolayısıyla vatandaşın 14 yaşındaki kızının evlendirilmesine önce karşı çıkıp sonra 'peygamberimizin de hz. aişe ile 9 yaşında evlendiği söylenince ikna oldum' demesi, peygamberimizin neyin gerekçesi haline getirildiğini görmek bakımından korkunç bir durumdur.
    --spoiler--

    konuyla ilgili detaylı bilgi. (bkz: ihsan eliaçık) http://www.tevhidnesli.de...26%23305%3Bn-d.oe.vme.htm

    ayrıca (bkz: islamda çok eşlilik/#12290542)
    17 ...
  53. baki ye gazel

    1.
  54. gazel ustası büyük türk şairi baki'ye adanan bir attila ilhan şiiri. şiirde, deruni bir hayal kırıklığı ve imgelemde oluşan soyut sevgiliyi arayış, esrarlı bir üslupla işlenmiştir.

    bir yerde vahim bir yanlış yapılmıştır
    ne yadsımaya dilim varır
    ne düzeltmeye gücüm yeter
    meyyus bir papağan gibi tenhada bırakılmış
    harıl harıl
    içimdeki bozgunla söyleşirim

    bir yaş gelir ki kadınlar
    çekilir ortalıktan
    esmerler birden çekimser
    sarışınlar uzak
    kumrallar vefasızdır
    artık ne uyku ne durak
    bir afet biçerim imgelem kumaşından
    müstesna bir sevgili
    onunla söyleşirim
    fazlasıyla edalı
    iyice rahşan
    bakışları ebruli

    serviler boşalır boşluklardan
    bir mehtap karanlığına
    gazelhanlar susmuş
    çalgıcılar perişan
    bir ben ki sabahlara kadar böyle
    münzevi bir kanunla söyleşirim
    ne şair kalmış ülkede ne şiir
    divanlar unutulmuş
    mesneviler parça parça
    ey şairlerin sultanı ey baki
    inanılmaz kafiyeler düşürüp yıldızlardan
    (mef'ulü mefailü)
    ruhunla söyleşirim
    0 ...
  55. tespihli monşer

    1.
  56. müslüman entelektüel ihsan eliaçık'ın kervana son hücüm adlı makalesinde, son dönemde iyice palazlanan, badem bıyıklı burjuvaziyi tanımlanak için yaptığı benzetme.

    --spoiler--
    bu saflaşmada her şey birbirine karışıyor, yeniden şekilleniyor. dünün muhalifleri bugünün statükocuları, dünün mazlumları bugünün zalimleri, dünün yoksulları bugünün zenginleri, dünün muktedirleri bugünün ezilenleri haline geliyor. dünün merkezi bugünün çevresi, dünün 'yalınayaklısı' bugünün 'tesbihli monşeri' oluyor.

    bakınız, 'kârunlaşmayacağız' diyen sese 'ben zaten kârun olmak istiyorum' diyor vatandaş rıza…
    'esas olan her mahallede milyoner çıkarmak değil; her mahallede aç ve yoksul bırakmamaktır' diyen sese 'ben milyoner olmak istiyorum, bırak açı yoksulu' diyor vatandaş rıza…
    bu neden böyle oluyor?
    kimi örnek alıyor vatandaş rıza?
    bu nasıl dindar muhafazakar zihin?
    abdestiz dokunmadığı kitap’ta milyoner (zengin) olmayı öven tek bir ayet yokken…
    salavat getirdiği peygamber mülkiyetsiz ölmüşken…
    kim öğretiyor bunlara kitabı, peygamberi?
    kimi örnek alıyorlar?
    bu nasıl dindar muhafazakar zihin?

    önce muhtaç duruma düşürüyorsun, sonra 'o aradığınız kervanımda yüklü' diyorsun ve başlıyor kervana hücum.
    'büyük usta'nın tabiriyle 'sandıklar patlıyor'.
    vatandaş rıza şöyle düşünüyor: 'bu hacı daha dün benimleydi. şimdi kızını türbanlı annesi okuldan jipiyle gelip alıyor. ev, araba, kâşene almış başını gitmiş. demek bu kervanda iyi yük var…'
    ve koşuyor kervana.

    bu halkı bu duruma düşürmeyi siyaset mi sanıyorsunuz?
    akibetinizin 'küresel sermayenin' bir fiskesine ve 'tefeci bezirganların' iki dudağına bakar hale gelmesine iktisat mı diyorsunuz?
    çalışanların yarısının asgari ücrete mahkum edilmesine, halkın % 62’sinin kirada oturmasına, 13 milyonun yoksulluk sınırının altında olmasına, 41 milyonun kredi kartı kölesi haline getirilmesine, % 90’un borçlu dolaşmasına, bankalara her yıl 55-60 milyar dolar faiz ödenmesine; buna karşın zadegânın 8 kat büyümesine, 27 olan dolar milyarderinin 39’a çıkmasına, 12 bin ailenin servetine servet katmasına ekonomi mi diyorsunuz?
    % 40 olan kadın istihdamının % 20’ye inmesine, 20 milyon insanın yardım ile yaşar hale gelmesine, üretemeyen, ekemeyen, biçemeyen, avm’lerce yutulan, iş yapamaz duruma düşürülen, yardım ile ancak ayakta durabilen, gözünü “ustanın” kervanına dikmiş, çapul ve yağma bekler hale getirilmiş bir halk yaratmaya kalkınma mı diyorsunuz?
    kozmik odanın kapısını bile kırıyorsunuz, başörtülüyü meclisin kapısından sokamıyorsunuz. yoksa onları 'muhafazakar zamparaların' ancak dördüncü evinin kapısına mı layık görüyorsunuz? buna mı ustalık diyorsunuz?
    'bu adam alevî' diyerek mer’i kanunlara göre de alenen suç işlediniz. bu türden sözlere halkı kin ve düşmanlığa tahrikten davalar açıldığını ne çabuk unuttunuz. ama bunu bile bile oy uğruna yaptınız. hiç çekinmeden yaptınız. buna mı ustalık diyorsunuz?

    --spoiler--

    http://www.adilmedya.com/makale.php?id=1616
    0 ...
  57. bioser

    1.
  58. (bkz: biomedikal) firması tarafından üretilen (bkz: migren) (bkz: sinüzit) (bkz: romatizma) gibi hastalıklara iyi geldiği söylenen mart 2011 de piyasaya sürülen bitkisel masaj jeli. tv reklamlarında görüp internet sitesine girdiğimde ürünü kullananlardan özellikle (bkz: sinüzit) ve baş boyun sırt ağrıları ile ilgili çok olumlu yorumlar gördüm. kronikleşmiş sinüzütim için kullandıktan sonra tekrar yorum yapacağım. bu da linki http://www.biomedikal.com.tr/urunlerimiz.aspx
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük