sertmiş bu paylaşılır deyip facebookları darlamayın. sizin geçtiğiniz yoldan on beşinci defa geri dönenler olduğunu unutup acaip müzik biliyorum ben yea havalarına girmeyin. bunlar oldukça itici görünen konular. bir diğerine geleceksek, sonunuz hipsterlıkla falan bitecekse hiç bulaşmayın derim. hatun peşindeyseniz de aynı şekilde. gerçekten dinlemek istediğiniz ve sevdiğiniz için dinleyin. şekil aramayın. zira şekil arayıcılar yüzünden bu ortamlar leş gibi cehalet kokuyor artık.
ortadoğuya ait olduğumuzun resmi olan olay. toprağımızdan yobaz fışkırıyor lan. bi oturup düşün. şu insanların türevleriyle her gün sokaklarda karşılaşıyoruz. gözlerindeki o bomboş bakışı türkiyenin her yerinde görebilirsiniz. cehalet akan suratlarından, kafasının içindeki bütün sikimsonik düşünceleri tahmin edebilirsiniz. sebebi ne olursa olsun şu manzara, bu yobaz evladı yobazların yaptıklarını haklı çıkarmaz. dinlerini de mahsüllerini de mabatlarına sokabilirler bu görüntülerden sonra.
birilerinin, düşüncelere kurşun işlemeyeceğini bu fanatik müslümanlara anlatmasının gerekliliğini gözler önüne seren olay. bir din bu kadar mı şiddetle bağdaşır, bu kadar mı insanları ifade özgürlüğünden soğutur, otosansüre sevkeder. türkiyedeki müslüman bir çoğunluğun hala bu olayları kınamak yerine desteklediğine ve hatta bundan zevk aldığına şok oluyoruz. şaşırmayın, bu adamların radikalliği kendilerinden olanların islamla dalga geçmesine kadar. kendilerinden biri sureyle bilmem neyle dalga geçince sorun yok dostlar hala anlamadınız mı? yeter ki başkaları dil uzatmasın. çünkü kutsallarıyla dalga geçtiği için inciniyorlar. ama diğeri de kutsalla dalga geçiyor onda da incinmeleri gerekmez mi diye sorgulamayın. kendinizi yorarsınız.
sosyal paylaşım sitelerinde bu olayla alakalı üzüntülerini dile getiren insanlara ciddi bir taciz var. en başarılı terörist saldırı şeklinde ifadeler kullanan organizmalar var. müslümanların öncelikle bu tiplerle başa çıkabilmesi lazım aksi takdirde gerçek islam bu değil şeklindeki haykırışlarını kimse duyamayacak. önce siz kendi aranızdan şu herifleri temizleyin ki gerçek islamın ne olduğunu açıklayabilesiniz.
bir zamanların animeye burun kıvıran ergen gençliği, birazcık büyüyüp ortam peşine düştüklerinde birtakım davranış değişiklikleri sergilerler. imdb top 250yi hatim etme, bilindik animeleri izleme, underground yönetmenlerin filmlerini takip etme vs. bunları çok da severek yapmadıklarını sosyal medya paylaşımlarından anlarsınız. mesela ne kadar çok film izlediğini veya birden bire beliren anime aşkını falan milletin gözüne sokmaya çalışacaktır. anlatmış olmak için yaşayanlar yüzünden koskocaman bir çakma ülke olduk anasını satayım. kimsenin gerçek bir hobisi, kendine ait bir hayal dünyası yok. varsa yoksa trend neyse onu sevmeye çalışmak. bi rahat olun artık. kasmayın böyle şeylere. bir şeyi seviyorsan seviyorsundur. sevmiyorsan millet yapıyor diye onu yapmak nedir lan? sosyal medyayı abuk ergen bunalımlarınla darlamak nedir? bırakın bunları artık gerçekten.
mobil veri zımbırtısı açık kaldığı için geceden başlayarak sabaha kadar 30 tl yemiş operatör. olsa daha da yiyecek. neyse ki bitmiş de daha fazla yiyememiş.
uyuyorum lan, bırak internete girmeyi o sırada başka bi aktivite yapmam mümkün değil. her seferinde paket biter bitmez ne var ne yok sömürüyor lanet olası. türkiyedeki üç adet domaltan operatör firmasından en az domaltanını seçmeye çabaladım ama nafile yani üçü de birbirinin aynısı pisliklerin.
post apokaliptik bir dünya özlemiyle yanıp tutuşan insandır. günümüz düzeninden sıkılmıştır heyecan arıyordur. hoşlanmadığı insanların karşısına zombi olarak çıktığını ve elindeki bıçağı adamın beynine foççıcı foççıcı saplayacağını hayal ediyordur.
katillerin nerelere kadar yükselebileceğini bir kez daha bizlere göstermiş olan abuk marka. hayvanı çeşit çeşit eziyetlerle öldürmekle övünebilen insanların, üzerine hayvan cesedi giyebilecek sığlıkta insanlarla dayanışma içine girmiş olduğunu da görmüş olduk. alkış tutan zihniyete de, gidip buna bir ton para bayılacak zekasızlara da, çok yaratıcı isimmiş yeaa süpermiş diyenlere de yazıklar olsun.
henüz teorinin sözlük anlamını bilmeyenlerden ve bilmem kaç yıldır teoriden ileri gidemiyor yav diyen kekolardan beklenen hadise.
buralarda yazabildiğinize göre az çok bir şeyleri araştırabilme yetisine sahipsinizdir aç bak teori ne demekmiş, bir teori yasa olur muymuş, teori neden teori olarak kalırmış bir aç da bak cahilin çocuğu. kanıtlanamadığına göre teoridir, kanıtlanamıyorsa doğru değildir mantığıyla düşünen birinin lise biyoloji bilgisi bile olduğunu söyleyebilmek pek mümkün değil aslında.
sosyal medya aracılığıyla tanık olduğum ve resimlere bakıp bakıp içimden sövmek haricinde elimden hiçbir şey gelmemesi yüzünden kendime de sövdüğüm rezalet. bağış yapacak kadar param yok, niğdeye de gidemem buradan kalkıp kaldı ki gitsem bile oturup ağlamaktan başka elimden bir şey gelemez. veteriner değilim halihazırda o hayvanlara bir yararım dokunamaz ancak ve ancak sosyal medya aracılığıyla duyulmasını sağlayabilirim o kadar. bu eli kolu bağlı olma durumu çok koyuyor be sözlük. ama gidip o hayvanların hepsine sarılmak istiyorum. onları bu hale getirenlerin analarını s*kmek istiyorum çok afedersiniz. ardından da sizin *mlarınıza koyayım pezolar demek istiyorum.
şuna da isyan etmeden geçemeyeceğim, bazı yazarların insanlıktan çıkışını da bizlere tüm çıplaklığıyla gösterdi bu olay. bunlar babadan oğula nesil heralde, bu anasını s*ktiğimin o*spu çocukları tü.. hakikaten babadan oğula nesil lan bunlar. bi bitmiyorlar, azalarak yok olmuyor bu herifler.
önce insan sonra hayvan şeklinde sıraya soktuğumuzda hayvana asla sıra gelemez dünya koşullarından bir haber über duyarlı yazarımız. önce bi kültürlen şu dünyada aç bilaç kaç milyon insan var araştır da ondan sonra boyundan büyük laflar et kodumun cahili.
insanlar aç susuz sokaklarda. evet doğru tespit insancıl arkadaş. peki sen bunları duyurmak için neler yapıyorsun şu dünyaya katkın nedir mesela? gidip kendi ellerinde besliyor musun o insanları? ramazan ayında zekat vermekle olmuyor bu işler. ya da als hastalığının ben de farkındayım o yüzden götümden aşağı su dökerek inanılmaz insancıl hareketler yapıyorum demekle de olmaz. yardıma muhtaç insanları tespit edip onlara yardım kampanyası falan başlatıyor musun mesela hadi bi bok gelmiyor elinden sosyal medyada falan duyurmak için çabalıyor musun?
sana bir sır vereyim mi duyarlılık seviyesi expert olan şahıs, bu insanlar barınaklara kadar gidip kendi elleriyle ve kendi maddi imkanlarıyla oradaki hayvanları besliyor, gerekirse yine kendi imkanlarıyla tedavisini yaptırıyorlar. yetmediği zaman işte bu niğde deki rezalet gibi durumlarda da sosyal medyadan duyuruyorlar ki imkanı olan insanlar yardım eli uzatabilsin diye. şu resimlere bakıp da vay mınakoyayım bunları mı önemsiyorlar insanlar dururken mi diyebildin içinden. vicdanın sana söylete söylete bunu mu söyletti?
hayvanlar için bir şeyler yapmaya çabalayan güzel insanları şu dünyadan soğutmayın arkadaşım. yettiniz artık be hakikaten yettiniz. nerede bir hayvanlar hakkında bir şey yapılsa oradan yırtık dondan fırlar gibi e ama insanlar de hebele hübele yapmaya gerek yok lan bi dur *mına koduğum iki dk dinle ne yapılıyor bi kulak ver önce vicdansız mahlukat.
şunu bir anlayamadınız zeka fukaraları, insanın da hayvanın da canı vardır ve şu dünyada canı yanabilen sadece insanlar değildir. bir dile gelseler sana ve senin gibi binlercesine insanlık dersi verirler ulan. önce insanmış. adalet anlayışınızı s*keyim sizin. canlıları önemlilik derecesine göre sıraya soktuğunuz anlayışa sokayım. aynı zihniyetin, zenginle yoksulu da benzer şekilde kategoriye ayırdığını unutmayın. yoksulu hayvan zengini de insan yerine koyarak düşündüklerini hatırlatırım ki türkiye gibi ülkelerde genelde durum budur. ve önce insan sonra hayvan diyen über duyarlı şahıslar da genelde buna alkış tutan kimseler olur.
şöyle ki, ürün hakkında elimizdeki hediye çekini nasıl kullanacağımızı öğrenmek için müşteri hizmetlerini aradığımızda ne dediği belli olmayan ve sürekli aynı şeyi tekrarlayan biriyle görüşüp uzunca bir süre ne dediğini anlamaya çalıştıktan sonra pes edip yanımdaki arkadaşıma telefonu verdim. buraya kadar zaten çeşitli yerlerime kanser bulaştıran müşteri temsilcimiz daha da ileriye giderek şu diyaloğa şahit olmamı sağlamıştır:
x= arkadaşım
y= müşteri temsilcisi
x: merhabalar, bir sorumuz vardı fakat az önceki arkadaş tarafından anlaşılamadı bir de bana anlatmanızı rica etsem?
y: ben kendisine gerekli bilgiyi verdim ondan öğrenebilirsiniz.
x: anlıyorum fakat anlaşılamamış sanırım tekrar anlatabilir misiniz?
y: ben kendisine gerekli bilgiyi verdim beyefendi ondan öğrenebilirsiniz.
x: ...
yavrum, çocuğum, özürlü kontenjanından mı girdin işe. anlamamış diyoruz, bir de ötekine anlat diyoruz. tealam ya. neyse ardından teknosaya attığım son derece ciddi bir mailden sonra özür dileyip çikolata yolladılar. saolsunlar.*
odtüdeki cemaat olayında türbanlı bacılarım böhü böhü diye salya sümük ağlayanlar şimdi türbanlı bacılarını mı ötekileştiriyor yoksa. hükümet yalakası medyanın dönekliğine mi gülsem bunlara inanan insanların var olduğu gerçeğine mi gülsem bilemedim. en başından beri cemaat tü kakadır diye diye g*tümüze yırttığımızda kimse inanmıyordu. şimdi de inanmayın gözünüzü seveyim ya. önceden bi karakteriniz vardı şimdi o da yok.
doğru tespit. ergen ateist tayfasını şöyle elimizle süpürüp bir kenara itersek, yıllarca zorla kuran kurslarına gönderilip duaları ezbere bilmediği zaman eşek sudan gelinceye kadar döven ebeveynlere sahip olunca önce dinden soğur, ardından sorgulamaya başlarlar. sorguladıkça kendisiyle kavga içine girer ve inancını yitirmemek için daha fazla araştırır, o son inanç zerresini içinde tutabilmek için kendisiyle savaşır ama nafile.
40 yaş üstü ateistlere sorun, hepsinin ardında bıraktığı bu tarz hikayelere rastlarsınız. şimdiyse bilim ve kutsal kitap çatışmasından dolayı bilimi seçen insanlar ateist oluyorlar. fakat yine değişen bir şey olmuyor, bu çatışmada haklı olan tarafı seçme konusuna gelince yine araştırıyor ve okuyor bu insanlar. mutlak doğru ya da yanlışa inanmadığı için kendi doğrusunu bulmaya çabalıyorlar. her türlü standart bir teistten üstün noktaya gelebiliyorlar. inançlı olan insan zaten inancından dolayı sorgulama ve araştırma zahmetine girmediğinden dolayı ateistlerin bilgi seviyesine erişemiyor.
arap baharında muhalifleri destekledikten sonra kendi ülkesinde çıkan isyanı bastırmak adına aşırı güç kullanan ve birçok gencin ölümüne sebebiyet veren erdoğan, seçildiği zamanda kendisiyle sıkı ilişkileriyle bilinen fethullah gülen ile nedeni hala bilinmeyen bir çıkar kavgasından dolayı yollarını ayırdı ve ardından o zamanlar büyük gündem yaratan 17 aralık operasyonlarında kendisine çok yakın olan bakan çocukları ve birçok ismi rüşvet ve kaçakçılık iddiasıyla tutuklama kararları çıkartan polislere daha sonradan tutuklama kararı çıkartarak ekarte etti. Kendisine ve yakın çevresine dair herhangi bir hukuki durumu kesinlikle kabul etmeyen erdoğan diktatör olma yolunda hızlı adımlarla ilerledi ve bugünkü sistemi yarattı.
şarkının adını sanını bilmiyordum fakat bir gün ankara istanbul arası yol yaparken radyoda yaklaşık sekiz dokuz sefer denk gelmiş şarkı. ezberledim sözlük istemeden de olsa beynime yer etti. özellikle dinleyiciyi gaza getirmek için yapılan güzide bir güftesi vardı ki beni şoklara soktu.
anlarım ingilizce bilmezsin fakat neden bilmediğin şeyi konuşmak için bu hallere düşersin be kadın? türkçe aksanı mı desem biri bu kadını karşısına oturtup ezberletti mi desem bilemedim ama o kadar mı emanet söyler bir insan arkadaş.
türbanlı dizi karakteri görmekte bir sıkıntı yok da o dizi karakterini dünyanın en masum yaratığı şeklinde göstermekte sıkıntı var. diziyi hiç izlemedim ama oyuncunun yüz ifadesinden anladığım kadarıyla dizide masum olup masumluğuyla harcanan bir karakter gibi duruyor uzaktan. bilemiyorum. zira halka aşılanmak istenen neyse ekranlarda da onu görüyoruz, beynimize bunlar sokuluyor. yoksa hepimiz biliyoruz türbanlı hanım hanımcık kızlarımızın dünyanın en masum, el değmemiş, utangaç ve saf yaratıklar olduğunu.. lütfen.
dikkat çekme ve beğenilme çabası vardır. muhtemelen fotoğrafı paylaştığı sosyal medya platformunda takip ettiği diğer kızlardan da aynı şeyi görüp beğeni sayısıyla kendisininkileri falan kıyaslıyordur. fazla beğeni almayan fotoğraflarını ve paylaşımlarını falan siliyordur da hatta bu kişi. diğer kızlara veya kendisinden hoşlanmasını istediği erkeklere şekil görünme çabasından gittiği her yerde fotoğraf çektirip en artist olanını yeterince filtreden geçirdikten sonra bu platformlarda paylaşıyordur. yaş grubu çok değişken, 15 yaşında olanını da bulursunuz 30 yaşında olanını da. özetle yaşla falan da bir alakası yok. tamamen attention whoreluktandır. herhangi bir aklı başında eleştiride egosunu yerle bir edebilirsiniz, günlerce bunalıma girmesini bile sağlayabilirsiniz. sosyal medyayla yatıp kalktığından mütevellit üzülecek daha önemli dertleri olmadığındandır bu durum da. neyse benim analizim bu kadar.
kargomu tam olarak 5 gündür bana ulaştıramayan şirket. arkadaşım tarafından bir gıda ürünü yollandı bana, "ertesi gün ulaşacak" dediler, 5 gün oldu. adrese ulaşmaya çabalamamalarıyla ve hatta alıcı bulunamadı şeklinde bir bahaneyle tamamen kargonun ortadan kaybolmasıyla sonuçlanan bu süreçte ne kargoyu takip edebildik ne de çağrı merkezlerine ulaşabildik. rezalet bir firmadır. kesinlikle tavsiye edilmez.
