bu ayın en azimli moderatörü istatistiğinde, cikarinbeniburdan nickli moderatörün olmaması durumudur. zira bu moderatör, aylardır hiç bir işlem yapmamakta. bu yüzden hiç istatistiklere alınmıyor. fakat kendisi hala moderatör olarak duruyor.
Bir insanın başına gelebilecek en güzel kayıp. Ne elle ne hıyarla ne dildoyla ne de başka yapay şeyle. Gerçek organik canlı bir penisle kaybetmek!
takvimler milenyum kutlamalarından biraz ileride. ortalık kavruluyor yeni bin yıl bana bir şeyler getirecek diye. bizde lisede kızlarla sorgulardık kendimizi bu yeni bin yıl ne getirecek bize diye.
bir gün yine okuldan firarız. tabi o zamanlar firar etmek çok yüce bir şey lisede. kaçtık koştuk derken bir şekilde çıktık okul bahçesinden. o zamanlar tabi liseliler giremez ibaresi yok rahat rahat. hele kızsan, haşmetmeab efsaneliğinde, kafelerin aranan insanısın. önce merve'nin evine uğramamız gerekti hiç birimizin yanında ped yok buda hasta tabi mecburduk. o eve girdi bizde apartmanın içinde bekliyoruz onu. evleri de göztepe kampüsüne yakın olduğundan çoğu komşu öğrenci. derken üst kattan ayakkabı giyme sesi geldi. bizde aramızda kıkır kıkır gülüşüyoruz gamzeyle, merveyi bekliyoruz. iyi ki de bekliyoruz. Merdivenin orada sanki bir parıltı, sanki gökten inen nur, sanki mesih! Boyu benden az biraz uzun olan ama üniversitelerde az rastlanan beybi feys dedikleri işte o efsane çocuk! yanımdan süzüle süzüle, parfümünü bize çektire çektire bir kelebek misali uçtu gitti, tutamadım da. Merve de çok mühimmiş gibi on saat çıkmak bilmedi, gidemedim arkasından! her neyse merve bitmek bilmeyen işlerinin arasında kapıyı açtı çıktık evden.
bir kaç gün sonra merve'lerde internet olduğundan ona kalmaya gittim. gamzelere çok fatura gelmeseydi her hafta sonu gamzelerde kalıyorduk ya her neyse. msn messenger 3.0 diye bir meret var. herkes ekleşiyor sohbetleşiyor falan. bana da açtı bu merve. sonra dedi ki üst kattaki çocuğun msn'i var ablama vermişti. helal be kız dedim ekledik. sonra hemen sohbete başladık. önce kendimi büyük diye tanıttım sonra başladı bu bana gel bana gel muhabbetine. evim yakın dedim ya nasıl da şımardı. gel bebeğim gel hayatım tutturdu. tamam ulan dedim bendeki cesarete bak sen! ama tek sorun vardı acilen makyaj yapmam lazımdı. adama 23 dedim yaş daha 16 var yok! uğraştık falan derken çat kapısına dikildim. açtı kapıyı hoş geldin canım buyur gel bir şeyler içelim beni yanlış anlamadığına sevindim ayağı yapıyor. girdim içeri kahve yaptı bana. hemen girdi sohbete.
+ sen 23 falan değilsin en fazla 17'sin.
- hehe arkadaşlarım da hep öyle der küçük gösteriyorsun diye. (tebessüm)
+ matematik öğretmenliği 3. sınıfım demiştin, göztepe kampüsünde misin?
- hehe evet ya. (yalan yalan yalan bilmiyorum bile!)
+ bana doğruyu söyle bir şey değişmeyecek söz.
- (yelkenler suya bende oğlanın yakınına) 17'yim ama kızma.
+ yok canım ne kızması ya * çıtır olman daha iyi.
şimdiki aklım olsa çıtır olman daha iyi lafından neler çıkartırdım neler! ama ben o zaman ne çıkardım?
- demek çıtır seviyorsunnnnn.
Bir de kelime uzattım. bende az yollu değilmişim be! sonra kalktı bu açtı romantik şarkılar göz gözeyiz aptal saptal istanbul muhabbeti yapıyoruz. yok deprem onu aldı bunu verdi falan. sonra yavaşça sokulmaya başladı bu bana. belimden tuttuğunu da yeni fark ettim. nasıl dalmışsam elemana deli gibi yakışıklı. vücut desen eh işte ama vücudun ne önemi var önemli olan bakışları be. sonra elleri indi yavaşça kalçama ürkme benden dedi. o anda şırrank diye kalbimden bir şeyler koptu yavaşça yanağından öptüm. artık o zamanlar lisedeyim yanaktan öpmek ne demek be! buda geldi gamzemden öptü. iyice kafam döndü benim sarhoş oldum daha içmeden. kalçamı sıkıyor ama orası umrumda bile değil artık öpmek istiyordum ve tam atak yapacakken öptü dudağımdan. bende o geri adım atınca yapışıverdim bi anda dudaklarında. kızlarla erotik fotoğraflara erkeklere falan bakıyorduk ama bu daha fenaymış be! bu üstümdeki t-shirt'i çıkardığı anda aldı beni bi utanma. çektim amele gibi kendimi geriye. okşamaya başladı sırtımı korkma ben hep seni öpeceğim seni okşayacağım diye. bende az naz yaptım sırnaştım yine buna. altımdaki pantolonu falan komple soydu beni. iç çamaşırlarımla kaldım öyle. oda soyunmuştu tabi. sonra penisini görmek istediğimi söyledim ve çıkardı boxer'ını. büyük değildi, inceydi ve bu çok daha iyiydi ufacık yere soba borusu sokacak değildi ya. iç çamaşırım sırılsıklamdı ve bende artık istiyordum. beni kucağına alıp banyoya götürdü. başta anlamadım sonradan anladım ortalık kanlanmasın diye. dayadı beni duşa yer misin yemez misin yer misin yemez misin. çığlıklarımla apartman inledi mi bilmem ama o akşam benim zevkten öldüğüm kesin.
hiç oral seks yapmayan birinin iddiası. tuzlu değildir. kendine has pis kokusu var. ağza yapışıyor bir de. sıcak bir şeyler içtiğinizde tamamen gider kokusu.
erkekte bildiğin sperm kokusu. iğrenç.
kadınlarda ise bazen kirli kan kokusu ile karışan ter kokusu olabiliyor. pistir. ama onun dışında temiz vajina güzel kokar.
amerika'nın ikinci büyük eyaleti. meksikalılar çoğunlukta yaşar. kadınları büyük memeli o yüzden. * ama götünüzü kollamak gerçekten çok zor. her an her şey olabiliyor.
endüstriyel olarak çok gelişmiş şehir. ev fiyaltarı aşırı ucuz. 15 bin dolara daireler bulabilirsiniz. zenci ve melezlerle dolu. zenci erkekler çok kaba..
bazı kadınların erkeklere uyguladığı politika. çok naif. uygun mudur elbette tartışılır fakat madem kadın erkek eşit değil, o zaman erkek kadına bakmakla yükümlü. o zaman kadın ne yapsın fakir erkeği a dostlar?