yakında olması muhtemel eylemdir. milletimiz bokunu çıkarmıştır çünkü.fakat kolbastının anavatanında günlerimi geçiren biri olarak trabzonda bile bu kadar kolbastı çalındığını,oynandığını görmedim. garip bir şekilde trabzon dışında her yerde boku çıkmaya başlamıştır.
emevi dayatması ile gelen şekilciliğin diğer ayaklarından biridir. göbeğine kadar sakal uzatmaktan hiçbir farkı yoktur. halbuki islamın yüce peygamberi şekilciliği şiddetle yıkmaya çalışmıştır. öyle dini kılla tüğle yorumlayabilecek düzeyde olanların takıntı haline getirip bıraktığı bıyıktır ayrıca. ki o bıyığı bırakan güruhun da dinle olan münasebetinin nasıl olduğunu iyi biliyoruz. dindar ile dinci arasındaki fark ile de o güruh anlaşılabilir. sonuç olarak din başkadır, hele islam bambaşka... kılın yünün dini değildir.
öyle bok atıldığı gibi de dandik olmayan teknik üniversitedir. türkiyemizin her kurumunda olduğu gibi burada da sorunlar vardır. fakat ne trabzon şehri öyle teksas gibidir ne de ktü öyle boktandır. akademik kadrosu yeterince kaliteli en azından bölümüm olan tarih için. ayrıca bir kampüs içerisinde olması gereken ne varsa kanuni kampüsünde vardır. tek sorunu biz istanbullular için uzaklıktır ki bu da 50 tl'lik otobüs bileti ile halledilebilmektedir. götünün dibindeki edirneye bile 35 liradan aşağı bilet yokken 18 saatlik yolu 50 liraya geliyorsun. bana göre burada okumanın tek sorunlu yanı barınmadır. onun haricinde atılan boklar gereksizdir. ayrıca öğrenci profili de güzeldir. kuru siyasi kavgalar,atışmalar yoktur. öyle bahsedildiği gibi ramazanda oruç tutmayan dayak yemez, saçı uzun olanın saçı yolunmaz. bunları duyunca acaba başka bir şehirde mi okuyorum diyorum bazen. yahu buranın ülkücüsü de kollekktifi de kıyaktır, seviyelidir. aynı kampüsü alın kepçeyle taşıyın biraz daha istanbulun yakınına en az 8-10 puan oynamazsa şerefsizim. 300 ile giridiğin bölüme 310'la girmezsen ne olayım. uzaklık olmasa ben seviyorum üniversitemi kardeşim. trabzonlu falan da değilim. rektör dayım falan da değil. kimseye yalakalık olsun diye de yazmıyoruz bunları, malum tercih dönemi geliyor, milletin götünü üç buçuk attırtmayın diye yazdık.
ikinci öğretimde okuyanların zengin sanılmasından mütevellit sarf edilmesini anlamsız bulduğum cümledir. bu ikinci öğretimler değil midir üniversiteye kayıt olup bir sene sonra %100 ila %500 arasında zamları sinesine çekmek zorunda bırakılan?
hemen her gittiğimde camilerde gördüğüm gençlerden biridir. helal olsundur. kılığın,kıyafetin,dinlenilen müziğin inançlarla paralel olması gibi bir zorunluluğun gereksiz olduğunu düşünür.
ateistlerin inançsız olduğunu söyleyip aslında tanrının var olmadığına inanması ve inanan herkese: ''sen her dini okudun mu da x dinine mensubum diyorsun?'' diyerek kapak yaptığını düşündüğünden fakat kendisi başta semavi dinler olmak üzere hiçbir dini okumadan her dini, her inancı reddettiğinden doğru bir önermedir. dogmatiktir.
(bkz: inanmayan da inançsızlığına inanır)
yaş kemale erdiğinde ve hele ki bölümünüzün sonunda ya öğretmen ya da akademisyen olacağınızı bildiğiniz vakitte ne kadar boş ve yanlış olduğunu anladığınız eylemdir. ucunda ne kupa var ne madalya. aksine üç beş arkadaşını güldüreceksin diye zararlı çıkan sensin.
her ne kadar yaratılışta üstünlük olmasa da yaşamda ve kültürde kavimler arasında üstünlük olabileceğinden pek de yadırganmaması gereken üstünlüktür. evet dünya milletlerine baktığımda türk milleti gibisini görememekteyim. tanımı sadece tek bir örnekle desteklemek gerekirse; günümüz için konuşursak, yunanistandaki camiilerin durumu (yunan hepsini yıktığından bir iki tanenin dışında bulabilirseniz) ile istanbuldaki kiliselerin durumunu kıyaslayın, belki ne demeye çalıştığımı anlarsınız.
türk olduklarından mütevellit, türkçe isim takıntılarının olması normaldir. o yüzden pek de hoşuma giden fantezidir. keşke milletimizin her kesimine yayılsa şu türkçe isim fantezisi.
(bkz: %100 türk malı otomobil etox)
dinimin kimlerin eline kaldığını ve nasıl sömürüldüğünü gördüğümden pek de yapamayacağım eylem. yazık bu milletimin dini duygularına, kimler böyle ağlayıp zırlayarak götürmedi ki?
(bkz: deniz feneri)
(bkz: süleyman mercümek)
(bkz: jet fadıl)
saymakla bitmez sözlük.
ikinci öğretimlerin dudağını uçuklatan zamlardır. sanıldığının aksine bu ikinci öğretimler çok paradan ikinci öğretim yazmamıştır. kimi puanından kimi ise gündüz çalışmak zorunda olduğundan ikinci öğretimdir.
ayrıca yök başkanının göreve geldiğinde beyan ettiği tüm üniversiteler paralı olsun isteğinin adım adım hayata geçirildiğinin bir ispatıdır. yine bununla birlikte memura yapılan 3-5 kuruş zammın acısının o memurun çocuklarından fazlasıyla alınarak çıkarıldığı zamdır yine. eee tabi... sen misin üç beş gün grev yapan? sen misin zam isteyen? al sana zam dediler herhal.
şüphesiz ki; bir insanın her konuda bir fikrinin olması gerektiğinin, cahil cühela olmamak gerektiğinin farkında olmasıdır. bir bakın türk tarih kurumunu kurarak tarihe, türk dil kurumunu kurarak türk dili ve edebiyatına, geometri kitabı yazıp yeni terimleri kazandırmasıyla yine dilimize ve sayısal bilimlere olan ilgisi ve bilgisi ne boyuttadır. yahu bir insan hem asker, hem lider, hem öğretmen, hem devlet başkanı hem adam gibi adam olmayı böyle başarabilir mi? de haydi bundan sonra ister mustafasını örnek al, ister kemalini... yeter ki örnek al!
